piknik

    53.
  1. Koronovirüsle mücadele kapsamında, tarım ve orman bakanlığınca yasaklanmış, aktivite.
    4 ...
  2. 35.
  3. 5.
  4. 52.
  5. bir bisküvi markasıydı. sarı kolayla çok güzel giderdi. aklıma memleket ziyaretimde mahçup olmamak için önüme bisküvi koyan merhametli büyüklerim geldi.
    4 ...
  6. 42.
  7. Küçükken fakirdik okula giderken piknik püsküütü alır,beslenme saatinde ekmeinen katık eder onu yırdık.
    3 ...
  8. 38.
  9. Piknik demek aile demek.
    Kalabalık ve bolca keyif demek.
    Yemek için sabirsizlanmak, boş boş vakit geçirmek demek.
    Yani özlediğim her şey demek.
    3 ...
  10. 28.
  11. olmaz olasıca. pazar günü kabusu. mangal kokusu, beyaz atletli komşu piknik ailesi babası ve tabi ki ya çişim gelirse korkusu.

    şu aile pikniklerini sevmedim, sevemiyorum.
    2 ...
  12. 6.
  13. genellikle güneşli pazar günleri yapılan bir eylemdir.bu etkinlikte, mavi çizgili pijama ve atlet kombinasyonunun revaçta olduğu gözlemlenir. bu kombinasyona uyan kişilerde muazzam göğüs kılları göze çarpar. şahin veya doğan marka arabalara 15 kişi binebilme özelliğine sahiptirler bu kişiler.
    2 ...
  14. 24.
  15. fransızca'dan dilimize geçmiş bir sözcüktür. aslı pique-nique dir.
    2 ...
  16. 34.
  17. Hasretini çektiğim sosyal aktivitedir. Çekirdek aile olup akrabalardan uzakta yaşamanın dezavantajı.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük