Fenevliler.... yani fenevli oğlanlar...kutsal yapının geyşaları...hazır mınız ? Sarı kırmızı girip yine kıpkırmızı çıkacak yaraqlarımız yani silahlarımız...hazırlanın...
hahahahahaaaa. yahu bi insanda azıcık utanma, arlanma, izzet-i nefis, haya, büyüklerine abilerine
biat, saygı, adamlık olur ya...
yemin ediyorum size verdiğim ayarı sıradan bi livorno taraftarını verseydim, çav bela şarkısı
eşliğinde liman işcilerine halatla kendini bağlatır, geminin çapasını da anüsünde gezdirirdi.
neyse... uzatmak istemiyorum...
bugün çok güzel bi gün... bi başka deyişle;
just a perfect day... feed animals in the zoo kısmını yarın maçtan sonra siz yapacaksınız. benim hayvan dün beslendi ama sizin tadınız ayrı küçük şıllıklar sizi... aman da aman nasıl da
şımarırlarmış, çenelerini alttan altta eğip minik kız çocukları gibi iki yandan bağladıkları saçlarını
sallayıp ayak parmaklarını bükerlermiş, tamammm tammmm, oturtcam sizi kucağa. az kaldı. istediğiniz olacak. net söylüyorum. maçtan sonra bu sözlükte fenerli erkek yazar görürsem, ne istediğini anlar, beklentilerini fazlasıyla karşılarım.
dolayısıyla, şimdi gidin bi dışarı çıkın. açma germe egzersizi yapın sahilde bedeninizi sorgulayın ve akşam da beni hak edecek şekilde karşıma çıkın.
just a perfect day hakkaten ya... dün bahisten koymuşum, bu sabah öğrendim. hava desen
istediğim gibi, müthiş, kapalı, puslu, tam hoplatma havası. yüce meryem'den insan daha ne ister yaaaa...
heee bi de fenerbahçe'ye koymakla diğer takımlara koymanın aynı olduğunu, hepsinin de 3 puan getirdiğini söyleyenlere bi sorum var;
sözlükten kaldırdığınız bi hatunu hopllatıktan sonra, tesadüfen tanıştığınız bi hatunu hoplattıktan sonra, zaten hoplatmanız gereken bi kızı hoplattıktan sonra, beraber olduğunuz kızı hoplattıktan sonra, normal şartlarda her türlü hoplatacağınız kızı hopllattıktan sonra evden dışarı çıktığınızda nasıl yürüyorsunuz? hepsine de boşalıyorsunuz di mi?
peki... serenay ya da neydi lan şu dizilerdeku kötü kızın adı, mine diyelim, he onunla, yahut da üniversitede hayran olduğunuz soğuk, artist bi hocayla, vücudu hindistan cevizi kasıkları çilek kokan bi hatunla, onun evinde, onun yatağında, mutfağında, antresinde, şifonyerin kapıya bakan yarı alanında sevişseniz, baygın baygın, sek sek oynamaya çalışan koala gibi size baksa
altınızdayken, eğilip en sevdiğiniz actiona girse sonra, kaşları hafif kalkık kötü kötü süzerek "çok
mu hoşuna gidiyor" dese evden dışarı çıktığınızda nasıl yürürdünüz?
evet, ikisi de 3 puan, evet ikisine de boşalıyorsunuz, evet ikisinde de erkekliğinizi kanıtlıyorsunuz, ama varoşlardan bi kız hoplatmakla ayak bileklerinde yaprakların hışırdadığı bi hatunu hoplatmayı, daha açık söylemek gerekirse, fener'e kaymayı bi tutamazsınız. bunun hesabını önce
rabbim sorar adamdan.
fenerli oğlan yazarlar, yarın akşama burda olmayın.
son olarak, maçın son 5-10 dakikasında beni hatırlayın. şöyle bağırdığımı;
hahahahahaaaa. yahu bi insanda azıcık utanma, arlanma, izzet-i nefis, haya, büyüklerine abilerine
biat, saygı, adamlık olur ya...
yemin ediyorum size verdiğim ayarı sıradan bi livorno taraftarını verseydim, çav bela şarkısı
eşliğinde liman işcilerine halatla kendini bağlatır, geminin çapasını da anüsünde gezdirirdi.
neyse... uzatmak istemiyorum...
bugün çok güzel bi gün... bi başka deyişle;
just a perfect day... feed animals in the zoo kısmını yarın maçtan sonra siz yapacaksınız. benim hayvan dün beslendi ama sizin tadınız ayrı küçük şıllıklar sizi... aman da aman nasıl da
şımarırlarmış, çenelerini alttan altta eğip minik kız çocukları gibi iki yandan bağladıkları saçlarını
sallayıp ayak parmaklarını bükerlermiş, tamammm tammmm, oturtcam sizi kucağa. az kaldı. istediğiniz olacak. net söylüyorum. maçtan sonra bu sözlükte fenerli erkek yazar görürsem, ne istediğini anlar, beklentilerini fazlasıyla karşılarım.
dolayısıyla, şimdi gidin bi dışarı çıkın. açma germe egzersizi yapın sahilde bedeninizi sorgulayın ve akşam da beni hak edecek şekilde karşıma çıkın.
just a perfect day hakkaten ya... dün bahisten koymuşum, bu sabah öğrendim. hava desen
istediğim gibi, müthiş, kapalı, puslu, tam hoplatma havası. yüce meryem'den insan daha ne ister yaaaa...
heee bi de fenerbahçe'ye koymakla diğer takımlara koymanın aynı olduğunu, hepsinin de 3 puan getirdiğini söyleyenlere bi sorum var;
sözlükten kaldırdığınız bi hatunu hopllatıktan sonra, tesadüfen tanıştığınız bi hatunu hoplattıktan sonra, zaten hoplatmanız gereken bi kızı hoplattıktan sonra, beraber olduğunuz kızı hoplattıktan sonra, normal şartlarda her türlü hoplatacağınız kızı hopllattıktan sonra evden dışarı çıktığınızda nasıl yürüyorsunuz? hepsine de boşalıyorsunuz di mi?
peki... serenay ya da neydi lan şu dizilerdeku kötü kızın adı, mine diyelim, he onunla, yahut da üniversitede hayran olduğunuz soğuk, artist bi hocayla, vücudu hindistan cevizi kasıkları çilek kokan bi hatunla, onun evinde, onun yatağında, mutfağında, antresinde, şifonyerin kapıya bakan yarı alanında sevişseniz, baygın baygın, sek sek oynamaya çalışan koala gibi size baksa
altınızdayken, eğilip en sevdiğiniz actiona girse sonra, kaşları hafif kalkık kötü kötü süzerek "çok
mu hoşuna gidiyor" dese evden dışarı çıktığınızda nasıl yürürdünüz?
evet, ikisi de 3 puan, evet ikisine de boşalıyorsunuz, evet ikisinde de erkekliğinizi kanıtlıyorsunuz, ama varoşlardan bi kız hoplatmakla ayak bileklerinde yaprakların hışırdadığı bi hatunu hoplatmayı, daha açık söylemek gerekirse, fener'e kaymayı bi tutamazsınız. bunun hesabını önce
rabbim sorar adamdan.
fenerli oğlan yazarlar, yarın akşama burda olmayın.
son olarak, maçın son 5-10 dakikasında beni hatırlayın. şöyle bağırdığımı;
