Liseli kızların ağızları açık izledikleri dizilerdir.
Zamanında yeşilçam filmlerini böyle izleyip evden kaçarlardı, çünkü büyük şehire gidince ünlü olacaklarını sanırlardı, gerisi malum, şansı varsa bir pavyonda assolistin arkasında vokal, şansı o kadar yoksa aynı pavyonda konsomatris, hiç yoksa düz orospu,
Şimdiki dizileri seyredenlerin belki tek şansı daha kaliteli bir müşteri kitlesine sahip olmak olabilir,
Malum olduğu üzere zenginin altına yattın mı, heh işte girdin demektir yüksek sosyeteye.
önce insanları çalışmamaya ve sadece aşk yaşamaya iten diziler baktılar millet işsiz kaldıkça başka şeylere sarsıyor. şimdi de gidin çalışın belki patronunuza aşık olursunuz o da size aşık olur diyor.
bir nevi çalışmaya teşvik. ama ne yaparsan yap aşk ile yap esas motto. 70 yaşındaki muhtar selahattin de olsan aşık olacaksın anasını satayım.
erken edit: o kadar etkilendim ki diziden sabah toplantıda patronumun gözlerinin içine bakarak dalıp gitmişim. şimdi beni şoförüyle otele gönderiyor. çok çalıştığımı fark etti demek ki gidip dinlenmemi istiyor canım patronum.
saçma sapan dizilerdir.
patronun basketbol oynama hobisi vardır ve kız lise mezunu da olsa hemen o holdinge işe girmişti. ingilizcesi de yoktur ve sorgulanmaz da zaten.