Ey Partizan! Esaretin koynundaki tecavüze çıkışan cesaret. Oynanan onurların yüreğinde yumruklaşan kudret! Ey Partizan ey! Ayaklar altında nehir olmuş emek terleri. Parlıyor gökteki yıldızlar gibi tüm asaletiyle. Kirlenmedi çirkefin çamuruyla ve boyun eğmedi soytarı krallara. Karanlıkta boğuşan batan güneşin, kızıl askerleri savunuyor tüm kaleleri. Geceye gebe kahpe aldanışlar tüketmesin umutlarını. Sonu aydınlık bu mücadelenin. Işıkları vuracak ve süngüleri kamaştıracak düşmanın gözlerini. Her nefeste özgürlük yemini ediyor sadık neferlerin. Hıncıyla boğacak esareti ve göklerde dalgalandıracak bağımsızlığını.
Sen Jeanne D'ark! Dirildin sessizliğin bağrından... Dilini yutmuş kancıklığa meydan okudun yüreğinle. Yok sayılan çırpınışının intikam rüzgarları dalgalandırdı uzun saçlarını. Şahlanan değerlerinin çiftesi kırarken zincirlerini, köpekleşen mapusun ağlayışıyla içtin kutsal şarabını. Yenilgilerini yitirerek araladığın özgürlük kapısı, sonsuza gülümsedi aydınlık gözlerle. Yer ve gök şahitti göğsünü kabarttığın zaferine.
Saygılar sana CHEsur yürek! Gözyaşlarımızla mezarını suladığımız yoldaşımıza selamlar olsun. Tüm dökülen kanlarımızın cennet bekçisidir o. Purolarla kutladığımız zaferlerin katığına selamlar olsun. Asaletiyle zalimleri istiskal eden krallığın, cennetin incisine açılan kapıdır. Sen ki mücadelemizin kutsal koruyucusu, kutlama dumanları bile kanser etmeye yeter düşmanı. Endamını kıskanan gökleri ağlatan komşuna selamlar olsun. Koca yılanın başını koparan nağmeleri duyulur uzaklardan. Göğsümüzü kabartır sana desteğiyle gülleleşen yumruğumuz.
Ve sen ey Ulu Önder! Kavgamızın şarkısı yankılanır sonsuzlukta. Düşmanı sağır eden bir çınlayıştır kalp atışlarımızın coşkusu. Cennete giden yola ektiğimiz tohumları suladı şehitlerimiz, kanlarıyla. Şahadetle büyüyen sarmaşıklar dolanır koca yılanın boynuna. Bu topraklardadır kudreti, asaletin. Yayılır evrene, aşarak bozgunluğu. Çelik yürekli askerlerin yüce komutanı! Yer gök biat eder yaşamı titreten izlerine. Altın saçlarının ışığı hala bir korkudur düşmanın yüreğinde. Adımlarının sesleriyle galibiyete tempo tutan çığlıklar, birer birer susturuyor düşman ateşini. Yok oluşa mahkum kahpelik, hürriyetin denizinde çırpınıyor cıyak cıyak. Cesediyle yakacağımız kutsal ateş, sonudur koca yılan neslinin. And olsun ki her nefeste intikamdır içimize çektiğimiz. Bu nesil tarihe gömülene dek, asil ruhun hürriyetine yeminler olsun.
ah keşke şöyle bir basketbol takımımız olsa diye hayal kurduran takımdır. belki de euroleague'in en düşük bütçeli takımı ama buna rağmen bu sene olympiacos'u, unicaja malaga'yı, panathinaikos'u, efes pilsen'i ve regal fc barcelona'yı dize getirdiler. her sene bunlardan birer demet sunuyorlar. kanımca avrupa'nın en iyi taraftar kitlesine sahip basketbol takımıdır ayrıca.
muhtemelen azerbaycan temsilcisini eleyip ve yine büyük bir aksilik olmazsa fenerbahçemizin rakibi olacak yugoslav ekolünü sahaya iyi yansıtan sırp ekibidir.
kadrosunda çok parlak yıldızlar olmamasına rağmen, bence en tehlikeli adamı 21 numaralı formasıyla defansta görev yapan
milovan sikimiç' tir.
çünkü o herif bizim stadda oynanacak rövanş karşılaşmasında, yanlışlıkla gol atar ve sevincini bizim kezman gibi, tribünlere sırtını dönüp, elleriyle formasının arkasında yazan ismini işaret ederse, inerim o sahaya...
o herifçioğlunun maç sonrası röpotajlarına bile etki ederim
- sikimiç ne diyeceksin maç için ?
- golü attım, sonra tam sevinmeye başladım ki, bi ışık oluştu böylee.
mateja kezman'in ilk takimidir. kizilyildiz'a karsi her zaman partizan'a sempati besledigimden oturu fenerbahce ile eslesmelerine uzuldugum takimdir. bekleyip gorecegiz.
