yaklaşık 30 bin adedi gençleri askerlikten muaf tutmaya yetecek güçte olan, insan icadı fakat yine insan tarafından kendisine tapılan, dünyada en adaletsiz dağıtıma sahip olan nesne.
adını söylemek istemesemde beni zorlayan araç. anladım ki para olmadan huzur olmuyor. evet olmuyor!
para ;
insanların her-gün saatlerce koşuşturmasının sebebi.
insanların birbirlerini öldürme sebebi.
hayatı şekillendiren, insanları derecelendiren kağıt.
her insanın farklı hayallerine ışık tutabilecek nesne.
borges'in bu sözünü ilk okuduğumda sadece altını çizmiştim. günlerdir kafamda yankılanıp duran bu sözün altını şimdi, gecenin bu saatinde tekrar çizdim ve tekrar ve tekrar...
ilk baskısı 1941 yılında yapılmış olan, içinde müthiş aforizmalar barından, kurgusu ve hikaye örgüsüyle insanı sürükleyen önemli bir necip fazıl kısakürek tiyatro eseridir. okumakta bu kadar geç kaldığım için hayıflanmama sebep olmakla birlikte necip fazıl kısakürek'in bütün kitaplarını bir an evvel almak için ne zamandır kurduğum hayalleri tekrar körüklemiştir.
"aydınlık neresi? karanlığın çıktığı yer!.. karanlık neresi? aydınlığın giremediği yer!.."
devletçe bastırılan, üzerinde itibari değeri yazılı kağıt ya da metal ödeme aracıdır.
kısa tarihi: Paranın olmadığı yıllarda insanlar değiş tokuş yaparak gereksinimlerini sağlarlardı. Örneğin çiftçi bir kilo tereyağını bakkala götürüp onu iki kutu deterjanla, ayakkabıcı bir çift ayakkabıyı 4 palamut balığı ile değiştiriyordu.Bu değiş tokuş sistemi fabrikalarda da aynıydı. Bir ay işçiler, bir ay patronlar çalışıyordu.
Böylesine eşitlik ve rahatlık finikelilere batmış olacak ki,MÖ 600 yıllarında ilk kez para denilen nesneyi icat ettiler ve onu kullanmaya başladılar.Herkes kendi parasını bastığı için bir yüzüne kendi resmini, öbür yüzüne de asma köprü resmini koyuyordu. Bu dönemlerde paralara baldızının, kayınvalidesinin, hatta ailece çekilmiş resimlerini basanlar oldu. fakat bu özgürce para basma işi uzun sürmedi ve dolar ve euro ortaya çıkıp bütün paralara bastı.
derler ki herşeyin başı para
paran yoksa düşersin dara
ismin değişir olur fakir, fukara
zengin tanımaz yoksulu,fakiri
paran pulun yoksa eğer git ileri
zengine verirler bol bol selam
fakir isen eğer git ileri ulan
lafa karışma varmı sana soran
zengine ikram,sofranın üst başı
fakir isen ol gel ense tıraşı
yoksa paran dökersin gözyaşı
zengin yolda başı dik yürür
helali,haramı alıp süpürür
nerede karlı iş var o görür
fakirin parası yok aklı başında
zengin aklını taşır yanı başında
sorarsan der bu işe karışma
fakir der ki bu dünya bizlere mihnet
ahirette nasip olacak inşallah cennet
çoluk çocuğuna der sabırlı ol,sabret
zengin allah'ın biricik sevgili kuludur
malı mülkü bol,kesesi para ile doludur
fitre zekat verir cennet onun yoludur
zenginler,fakirler alın cennet sizin olsun
ölümlü dünyada şerefli yaşa ki şanın olsun
allah bize de yer ayırmıştır nasip olsun.
(alıntı/amatör)