cebinde varlığını hissettiğinde kendi aşırı bir özgüven veren omuzlarını dikleştirip herşeye meyilli ve istanbul sanki senin ve izmirede ortaksın modu yaratan, hayatın acımasız bir gerçeği.
para: karşılığında mal ve hizmet almaya ve vermeye; bunların ekonomik değerlerini takas etmeye yarayan üzerinde rakamsal değerler taşıyan kâğıt.para genel kabul gören değişim aracına verilen isimdir ve farsça pare ( parça) kelimesinden türemiştir. malların birbiriyle değiştirilebilmesini sağlar.
klasik iktisatçılara göre ekonominin sadece nominal yönünü etkileyen, reel yönünü etkilemeyen bir kavramdır. keynes'e göre ise faiz para piyasası dengesinde oluştuğundan dolayı ekonomideki reel değişkenler bundan etkilenmektedir. yani, para klasik teoride yansız iken keynesyen teoride reel değişkenleri etkileyebilen bir olgudur. Monetaristlere göre ise gene klasiklerde olduğu gibi para, reel değişkenleri etkilemeyen, sadece nominal değişkenleri etkileyen bir kavramdır.
bir ülkeyi batırmanın en iyi yollarından biri. insanların beynine parayı soktuğunuz ve ana amaçları yaptığınız zaman elinizdeki patlamış mısır eşliğinde gerilim filmini izlemeye başlayabilirsiniz. para ana amaçları olduğundan üretimde parayı düşünürler kalitesiz ürünler üretirler, siyasiler para için her türlü taklaları atarlar, ticarette birbirlerini kazıklarlar daha fazla kazanmak için, insanlar birbirini öldürmeye, kadınlar bedenlerini satmaya başlar, aileler bile parçalanır, insanlar birbirlerine paraları kadar değer verir. ne gerek var savaş açıp masraf yapmaya sok insanların beynine parayı.
olursa rahat ettiren cinsinden araç. gerekli,insan tanımada kolaylık sağlayan, bir çok kapıyı kolaylıkla açan,aynı zamanda hayatla en çok kavgaya sebeptir kendileri...