bugün

Otobüsü okuyunca aklıma ilk olarak halk otobüsü değil ekşinin tinychat kanalı geldi.
şuan otobüsteyim. sizlere yanımdaki orospu kadını anlatacağım. birine orospu diyecek ahlaksızlıkta ya da hadde biri değilim. ancak hayat birkaç saat önce bana orospuya da orospu de be misedyav dedi. gelelim konuya. kadın yanımda oturuyor. araca geç geldi. oldukça bakımlı. lüks aksesuarlı biri. güzel bir kızı var. kız en fazla 4 yaşında. kadının şiveden anladığım kadarıyla trabzonlu. oturdular yanımda. kızı kucağına aldı. 2 saat boyunca elsadan başladık barbie pepe falan halt etmiş envai çeşit video izledik. izledik diyorum çünkü kadın kulaklık takmıyor. bende son ses slipknot- the devil ın ı dinliyorum. benim müzikte adam kıçını yırtıyor ama elsa hala yandan o çiyak sesiyle bağırıyor. duyuyorum. dedim olsun çocuktur. ama abiler ablalar iki saat diyorum. neyse iki saat sonunda tüm şirinlikleri mimikleri ses tonlarını ayarladım döndüm hanımefendi acaba kulaklık kullanabilir misiniz dedim? kadın kaşlarını çattı ve dedi ki kulaklığım yok siz takın kulaklıklarınızı ses oldukça kısık. o an dedim ki bunun kafasını al cama vur vur vur ama yan cam kırılır incedir bunun kafasını al ön cama vur. sonra o bir kaç saniyede dedim misedyav dur kızı var etme. ama kız bahane kadın siker orda beni ben rezil olmuşluğum ve huzursuzluğumla kalırım. neyse dedim ki isterseniz aracın kulaklığını kullanabilirsiniz ben kulaklığımlayken bile sesi duyuyorum. kadın bu sefer çocuğu nasıl oyalayayım durmayacak dedi. ben dedim aha misedyav önüne dön olay çıkacak. önüme dönünce gücünü ıspatlamış gibi hissetmiş olacak ki bitince video kapatacağım dedi. dedim senin ben elindeki iphone 7plusına sokayım. ama içimden tabi. yarım saat daha bekledim. video kapandı. şimdi burda tabi ben içimi yiyorum. kadına bir şey diyememişim ya. sonra bir kaç dakika sonra bu güzel giyimli orospunun bir an ayakkabılara gitti gözüm. arattım internette. abi bu orospunun ayakkabıları beşyüz küsür çıktı. aynı şekil çantası da. be salak karı o evladın eline bir oyuncak almamışsın. üzerine bir şey dökse kussa sıçsa değiştirecek bir kıyafet almamışsın yanına. oyalamak için elindeki telefonu kullanıyorsun. ya sen mal mısın ? evet malsın. elinde ayağında milyar taşıyorsun da 45 tl verip rahat rahat yan koltuk tutmuyorsun. bana insan gibi konuşsa derdim ki al benim kulaklığımı. evlada yazık amk. mal mal dışarı izliyor. kıza şimdi de zorla selfie çekilmesini söylüyor. ondan önce de son 25 dakikadır görüntülü sohpet yaptı. tabi ki yine kulaklıksız. ben sanki elsanın düşmanıyım diye videoya laf ettim amk ses için ettim. diyeceğim o ki görgü başka bir şey. parayla da satın alınmıyor. çocuk sahibi olmak da başka bir şey. çocuğum yok ama uzun yolculukta olsa ya da olmasa onu oyalamak için yanımıza bir şey almamız gerektiğini bilirim. hepsini geçtim onunla oynarım. ya annem uzun yolda bize elektrik direklerini saydırırdı sonra kim doğru saydı diye eğlenirdik. ey orospu sen git o ıphone telefonunu havaya kaldırıp selfie çekilmeye devam et. öyle yüzün daha inçe çıkar ama kolun kireçlenir. evladın da mal mal dışarı bakar.
Galiba hayatımın en hızlı koşusunu az önce gerçekleştirdim. Bu arada; ankara'da hava şu an tam koşmalık. Tavsiye ederim
Otobüsle uzun süren yolculuklar yapmak zaten insanı geren bir şey. 10 saat süren bir yolculuk insanı fazlasıyla yıpratıyor.
Ama yozgattan kalkan bir otobüse binmek insanı her yönüyle daha fazla zorlayan bir olay.
Ülkemizde ayakkabıyla girilmeyen üç yer var.
1-Kutsal mekanlar(cami vs.)
2-Ev
3-Yozgat otobüsleri
Abi ayakkabı neden üretilmiş diye sorguluyorsun bir süre sonra bütün yolcular bayılıyor zaten.
Bu eziyeti niye yapıyorsunuz?
Her neyse hala yoldayım.
Yaklaşık 3 saattir yoldayız ve herkes kokudan bayılmış uyurken bir teyzenin son ses açık telefonu çaldı.
Telefonu açıp alo dedi ve tüm otobüs kendimize geldik yaklaşık 10 dakika kadar sürdü konuşma.
içerik Kırıkkale yi yeni geçtik yav anca sabaha orda oluruz.
Yolculuk 10 saat sürecek 3 saat içinde bu teyzenin nerde olmasını bekliyorsun bu birinci sorum.
ikinci sorum uçak mı indiriyoruz amk kuleyle konuşup iniş izni mi vereceksin?
Özet:Yozgattan kalkan otobüslere binmeyin.
uyumak zorunda olduğunuz, uyumazsanız ertesi gününüzün mahvolacağı yolculuklarda, çevrenizde mutlaka uyumanıza engel olan bir yaşlı teyze/amca bulunduran araç. ya öksürür, ya bağıra bağıra konuşur birileri ile, ya da saçma sapan hareketler yaparak arkanızdaysa koltuğunuzu sallar, önünüzdeyse arkasında bir ova uzanıyormuşçasına yatırmaya çalışır koltuğunu vs.

sıradan bir toplu taşıma aracında bitmiş, perişan, iki adım atsa ölecek gibi duran ve gençlerden yer bekleyen o insanlar, tonton dedeler, sevimli teyzecikler ; uzun yolculukların gecesinde neden zombi saldırısına uğradıktan birkaç saniye sonra hastalığın belirtilerini göstermeye başlayan film karakterleri gibi anlamsız nöbetlere girer çözebilmiş değilim.
halkı bir nevi çiftleştirmeye zorlayan tekerlekli araç.
seçim zamanlarının etkin aracı. giydirme arayanlara buyrun
bir grup turk isci varini yogunu ortaya koyup almanya'ya isci olarak gitmek icin adamin tekiyle anlasir.
Kafanız cama çarpa çarpa uyuyabildiğiniz ulaşım aracıdır. istediği kadar titresin o kafa o cama yaslanacak.
insanları bir yerden başka bir yere götürmeye yarayan ulaşım aracı.
şehir içi veya şehirler arası ulaşımda kullanılan karayolu toplu ulaşım aracı.
işte bele bişey!
görsel
beklemeyince çok geçer fakat bekleyince hiç gelmez.
her gün ve farklı güzergahlarda kullanmaktan zevk aldığım ulaşım aracı.
(bkz: iett)
seyahat etmekten hoşlandığım ulaşım aracı.
Genelde metroya göre daha geç gider.
6 saati aşan yolculuklarda Stephen hawking'e dönüştüren yolculuk vasıtası.

Bir süre sonra Üstüne devrilip yatan koca götlü dayı da bonus.

Bu arada Fizik sorularınız varsa sorabilirsiniz arkadaşlar.
insanları topluca a noktasından m noktasına götüren araç.
bir yerden başka bir yere gitmeyi sağlayan araç.
bekleyince gelmek bilmez, hep beklemekten vazgeçince hemen gelir.
beklemeyince peş peşe 2 tane geçer fakat ihtiyaç olduğunda gelmek bilmez.
en yaygın şehir içi ve şehirler arası ulaşım aracı.
şehir içinde ya da şehirler arası bir yerden başka bir yere gitmeye yarayan araç.
nedense hep bekleyince gelmez.