ilk kez 1683 yılındaki viyana kuşatması sonrasında " imdad ı seferiye " adı altında ve 327.500.000 akçe miktarında bir iç borçlanmaya giden devlet. bu miktar, daha sonradan devreye sokulan " varlık vergisi " uygulaması ile toplanmıştır.
ecdatlarımdan birisidir. kökü ta orta asyaya dayanır. mustafa kemalle devam eder. kim ne derse desin hepsi bir birisinin devamıdır. hepsi benim, kanımın bir parçası. helal olsun hepsine, yediği yemeğe, kılıç tutan eline.
kanuni zamanında sadece Sivas şehrinden gelen aylık vergisi 21 bin altındır. aynı dönemde dünyanın 2. büyük devleti ingilterenin ise tüm ülkedeki aylık vergisi 7 bin altındır. bu bilgiyi niçin verdim onu da bilmiyorum dostlar. ama şu bir gerçek ki Türk nesli olarak övünebiliceğimiz sınırlı konulardan biri.
yıkılışının üzerinden 1 asır geçmesine rağmen, neden yıkılma aşamasına geldiği hakkında milletimiz tarafından oldukça saçma ve sığ yorumlar yapılan devlettir. iyi tarihçilerimiz de var üstelik, yabancı tarihçilerden de osmanlıyı derin bir şekilde araştıranlar, inceleyenler ve objektif yorumlar yapanlar var ama okumuyoruz ki bir türlü. birisi çıkar "avrupa gelişirken, ilerlerken; bizimkiler bakmışlar, yobazlık etmişler, şeytan icadı demişler" bilmem ne. birisi çıkar " elinin altındaki milletleri asimile etmemiş, hep ondan olmuş bunnar". ulan bi defolun gidin artık. ilkokulda, lisede size bilimsellikten uzak bir "milli tarih" öğrettiler, iyi tamam. ama 30 yaşına gelmiş adam hala "almanlar yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık" diyor yazık yahu.
7 asırlık bir tarihi bu kadar basit bir şekilde anlayabileceğini, anlatabileceğini zanneden adamlara ne diyeceğimi şaşırıyorum. ciddi bir önyargıyla bakılıyor bizde tarihe. dolmabahçe sarayını gezerken tarih hocası karı koca gidiyordu önüm sıra. padişahların kaldığı yatağı gösterdi rehber, adam bize dönüp "yaa işte çocuklar, görüyorsunuz. sizin ecdadımız dediğiniz insanlar memleketin en zor döneminde en muhteşem yerlerde yatıyorlardı" deyince rehber kadın "atatürk de bu yatakta son nefesini vermiştir" deyince adam kıpkırmızı oldu tabi. karısı da arkasını toplamaya çalışarak "ama o son döneminde kalmış burada, yaa" minvalinde bir şeyler söyledi tabi. ben kendimi tutamayıp gülmüştüm. ulan bu adamlar tarih öğretmenliği yapıyor bu ülkede. gerisini varın siz düşünün.
farklı versiyonları da var bunların. mesela bazıları da asla fatih hakkında yavuz hakkında olumsuz eleştiri kabul etmez. adam çıkar elinde osmanlı arşivinden belgelerle konuşur. bizim genç ve ecdadını seven! vatandaşımız ağzından tükrükler saça saça "milleti kandıramazsınız, ecdadımızı bize kötü gösteremezsiniz" diye bağırır. ulan sorsam dedenin dedesinin ismini bilmezsin, ne ecdadı? adam çıkmış, elinde belgelerle konuşuyor. varsa bir yanlışı, sen de çıkarsın dersin ki benim elimde şöyle şöyle bir kaynak var. oradaki bilgilerle sizin söyledikleriniz çelişiyor vs. ama yok.
işte bu iflah olmaz cahil bakış açısı yüzünden osmanlı devletini de anlayamıyoruz malesef. iyi veya kötü, altı buçuk asır boyunca üç kıtada nam salmış, hükmü geçmiş bir devlet. öyle bir coğrafya ki, o topraklarda bugün bile barış ve istikrarı sağlamak imkan sınırlarının çok üzerinde. öyle bir şey ki, 15. yyda bu devlet o topraklara sahip oldu diye avrupalılar yeni kıtalar keşfetmek zorunda kaldı. düşünün belki böyle bir olay olmasa yeni kıtaların keşfinden tutun da endüstri devrimine, 1. ve 2. dünya savaşına kadar her şey bambaşka olacaktı. her gün gitmezsen öleceğini sandığın starbucks şirketi belki hiç bir zaman kurulamayacaktı. ama biz hala padişahın yattığı yatağı, haremde dönen entrikaları merak ediyoruz. elin batılı ilim adamları da bizim okumadığımız tarihçilerimizi konferanslara çağırıyor, üniversitelerinde kürsüler açıyorlar.
beylikten devlete geçiş ardından imparatorluk filan derken gene devlet olarak faaliyetine son verilmiştir. Yerine türkiye cumhuriyeti kurulmuştur. eskiye rağbet bit pazarında bile yoktur.
asıl gücün askeri değil ekonomik güç olduğunu unutunca erimeye başlamış ve bitmiş ata devleti.
zamanının en iyi silahlarına sahip ve kendi üretebilirdi.
90 yıldır kötü tanıtılmaya çalışılsa bile gerçek osmanlı torunlarının hiçbir zaman kötü yad edemeyeceği,halkına her zaman en adil şekilde davranmış tek Türk devletidir.
Açıkcası Osmanlı devleti hayranıyım özellikle yükselme döneminde de yaşamak isterdim fakat artık bu devletin devri bitti ve geriye dönmesini kesinlikle istemiyorum. Bu topraklarda tekrar Osmanlı hayalı kuranları gördükçe Osmanlı'dan soğuma geliyor ;fakat Osmanlı düşmanı olanlar unutmamalılar ki bu yaşadığımız mükemmel topraklar ve mükemmel şehir olan istanbul bu adamların çabaları ve canlarıyla alınmıştır herhangi bir düşmanlık ve kin sadece nankörlüktür.
haritacılıkta geri olduğu,timur'dan yediği sopanın fazlaca üstünde durulmadığı,savaştığı iran'ın bir Türk devleti olduğu ( Tıpkı Timur devleti gibi) gerçeğinin söylenmediği,bilimin Avrupa'daki gelişimine paralel olarak burada bilime dair pek bir şeyin bulunmadığı ve üretilmediği,içki içen padişahların bahsinin bile yapılmadığı,kardeş katlinde katledilen kardeş sayısını,kundaktaki katliamların söylenmediği,bir zamandan sonra Avrupa'dan yediğimiz sopaların bile anılmadığı,katliamların yer almadığı saçma sapan bir övgüyle anılan tarihtir ve devlettir.
Millet Amerika'yı çoktan 3 gemiyle,yanlış duymadınız 3 gemiyle keşfeder,koca bir kıtanın egemenliğini ele geçirir,gemilerle ortalığı duman etmeye başlarken,bizim büyük Osmanlının(!) tenezzül edip bir tane gemi yollamadığı coğrafi keşiflerin üzerinde durulmadığı,portekizlilerden hint Okyanusu'nda sürekli sopa yiyişimizin bahsinin yapılmadığı,hepsini geçtim küçücük Malta'dan koca kanuni(!) devrinde yediğimiz sopanın tek bir anlatılışı bile yoktur.
1532'de Pizarro önderliğindeki birkaç yüz ispanyol'un yerleşmiş inka medeniyeti'ni nasıl duman ettiğinin ve koca bir kıtanın yollarının,daha bu yıldan önce cortes tarafından nasıl ele geçirildiğinin,aynı yüzyılda Osmanlının Malta'dan,avusturya'dan nasıl sopa yediğinin anılmadığı bir devlettir.
kafatasçı kemalist kafaların illede övündüğü şey. övünmeyin puştlar. bırakın o onur bizde kalsın. size ingilizlerin çizdiği sınırlar ile övünmek yakışır. bu devleti içten nasıl yıktığınız aşikar. 500 sene bir valiyle idare ettiğimiz yunanı kovduk diye bayram yapmak sizin analarınızdan aldığınız en büyük genetik miras işte.
3 kıtaya hükmeden 40 cadirla kurulup 600 yıl süperguc olan Turklerin 'tam anlamıyla' bir rivayete göre ilk birine göre ise ikinci kez dünyaya hakim olmasıdır. Ahlak abidesi incelik devletidir.
ol devlettir ki murad ederse bütün gemilerin lengerlerini gümüşten, yelkenlerini ibrişimden yapmakta sübut etmez(miş)!
toprak büyüklüğü 20 milyon kilometre kareden fazla,
açeden adriyatiğe kadar uzanmış bir yardım ağı,
sultan süleyman zamanında ingilterenin ahalisinden topladığı vergi osmanlının sivas eyaletinin vergisine denk,
Ben ki; şehirlerin en şereflisi cümle alemin kıblesi, bütün gönüllerin mihrabı olan Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve Kudüs-ü Şerif;in hadim ve hakimi, devletlerin özlemi olan üç şehir Konstantiniye, Edirne ve Bursa ile cennete benzeyen Şam, asrın gözdesi Mısır, bütün Arabistan, Afrika, Berka, Hırvan, Halep, Irak, Acem, Basra, Rakka, Musul, Şehr-i Zor, Diyarbekir, Dulkadiriye, Erzurum, Sivas, Adana, Karaman, Van, Habeş, Tunus, Trablus, Kıbrıs, Rodos, Girit, Mora, Akdeniz, Karadeniz ve Cezayir sahilleri, Anadolu, Rumeli ve özellikle selam şehri Bağdat, Gürcistan, Kabartay, Kıbçak dolayları, bütün Bosna, cihat şehri Belgrad, Sırbistan, bütün kaleleri ve şehirleri, Arnavutluk, Eflak ve Boğdan ve anmaya lüzum olmayan daha nice kalelerin ve şehirlerin adaletli devleti osmanlı! bana vasat diyet it! peki sen kimsin!