osmanlı elbette ideal bir devlet değildir, ideal bir yönetim biçimine de sahip değildir. ancak osmanlı devleti yönetim kıstasları ile avrupa'lı emperyalistlerden (doğal olarak) ayrıldığı gibi en temel kaynağı olan islam'ın uygulanış biçimiyle de en başta gelen ve islam'da yönetim anlayışının bir anlamda kuralı yazan devletlerden de her hali ile ayrılmaktadır. (emevi ve abbasi devletleri)
gerçek islam'da şeklinde söz başlamak yanlış, çünkü islam bir yönetim biçimi değil bir inanç sistemidir. içeriğinde elbette fıkıh, yönetim, sosyal kurallar, davranış biçimleri gibi bir toplumu düzenleyen kurallar barındırır. ancak osmanlı için kıyas arıyorsak bu kuran'da yazılı olanlar değil daha önceki islam devletleri tarafından uygulananlar olmalıdır.
islam devletlerinin yöntem olarak savaşarak ve zorla din empoze etmek gibi bir yöntemleri olduğu aşikardır. bunun en yakın tanığı da türklerdir. zira türk boylarına savaşta üstünlük kurulamadığı için öncü boylar rüşvet ve vaadlerle ele geçirilmiş sonra da asıl türk boyları kıyımdan geçirilerek, kelleleri alınarak, kanları derelere dökülerek zorla islam dinine geçirilmişlerdir.
osmanlı'yı incelereken karşılaştırma yapılması gereken devletlerin başında da diğer islam devletleri gelmektedir...
o değil de bu verilere göre düşünecek olursak. tarihte emperyalist olmayan hiç bir devlet yoktur. hatta emperyalizm insanların devlet kurmalarıyla başlamış bir süreçtir. en baba emperyalistler roma imparatorluğu, iskender ve cengiz han dır. arkadaşlar osmanlı dan nefret ediyorsanız düşüncenizin arkasında durarak osmanlı dan nefret ediyorum diyebilirsiniz. he yok zor olan yolu seçip götten element uydurarak osmanlı yı kötülüyorsanız komik duruma düşüyorsunuz. hiç mi kötü yanı yoktur. tonla vardır. ama osmanlı devleti hiç bir zaman emperyalist olmamıştır. hangi millet kendi rızasıyla emperyalist olarak bilinen bir devletin yönetimi altına girmek istemiştir irdelemek lazım. boşnaklar ve kimi uluslar kendilerine adaletsizce hükmeden devletler yerine osmanlı yı tercih etmiştir.
devlet dili olarak türkçe yerine osmanlıca'yı kullandığı için kültürel emperyalist olamayacağı düşünülen devlet. oysa osmanlıca dediğimiz karma dil osmanlı'da saraya ait yazışma dilidir, kültür dilidir, üst tabaa dilidir, edebiyat edilidir. osmanlı sarayı kendi aralarında kaside gibi konuşan insanlardan oluşuyor sanılıyor herhalde, komik bir saptama elbette...
osmanlı kültürel emperyalist değildir ama kültür denilen şey de "dil" den ibaret değildir. başlıbaşına "din" gibi bir kavramın yönetim biçimini oluşturduğu bir devletten bahsediyoruz. afrika ülkelerinde hemen hemen her kasabada açılan onlarca kiliseyi, ruhban okulunu, ingilizce eğitim veren kurumları, kızılhaç şubelerini görmezden gelip avrupalı emperyalistlerle osmanlı'yı aynı keseye koymak çok saçma oluyor. yüzlerce sene boyunca balkanların tamamına ve avusturya'nın içlerine kadar onlarca hıristiyan halka hükmeden bir devlet en azından dini okullar, ne bileyim insanları dini eğitime zorlayan kurumlar inşaa eder değil mi? (islam'da müslüman olmayanlara islam'ı telkin ve teşvik etmek farzdır!!!) buna karşın osmanlı2nın bu yönde bir çabası olmamış, bir yerde islam dininin uygulamalarına ve zorlama politikasına bile ters düşmüştür.
osmanlı'nın hükmettiği topraklarda kültürel açıdan erozyonlar yaşanmamış, halkın yaşam biçimi değişmemiş, kültürel çatışmaya yol açacak uygulamalar olmamıştır. ha bu övünülecek birşey midir? hayır değildir, olması gereken zaten budur. ancak uygulaması diğer devletlerce çok çok az görülmüştür.
osmanlı endüstri devrimini yaşamadığı için emperyalist bir davranışla hammadde arayışına çıkmadı evet. ancak hammadde elde etmek için afrika'nın tamamı ile asya'nın güneydoğusu ile amerika kıtasının kuzey ve güneyini tam anlamıyla sömüren devletler amaçları ile çok da ilişkili olmayacak biçimde katliamlar yapmışlar, şehirleri yakıp yıkmışlar, yaşayan halklar üzerinde soykırımlar gerçekleştirmişlerdir. hammadde için o toprakların insan gücüne fazlasıyla ihtiyaç duyan ülkelerin o insanları öldürmesi ve yeryüzünden silmeye çalışıyor olması tamamen çelişkidir. avrupa kökenli emperyalizm ekonomik yönü olan ancak diğer yandan faşizan bir soykırımcılığa yönelen hareketler bütünüdür. diğer yandan nasıl ki emperyalizm insanları bedavaya 24 saat çalıştırdı ise, eğer tek derdiniz vergi almaksa da insanları ölesiye çalıştırıp daha fazla vergi ve gelir elde etmeye çabalayabilirsiniz. belli kotalar koyarak o kotaların üzerinde, insanları aç bırakacak düzeyde vergilerle baskı altına alarak sadece gelen parayı da önemseyebilirsiniz.
osmanlı şöyle güzeldi böyle süperdi demek değil elbette amaç. ama yönetim tarzı ile batı emperyalizmine dahil etmek ve hatta benzerlik kurmaya çalışmak tamamen saçmalıktır...
hayattaki en büyük başarıları kubur deliğinden sektirmek suretiyle heladaki suyu götüne sıçratmadan sıçabilmek olan dangalakların cahillik ve zalimlikle niteledikleri devlet. insaf diyeceğim ama insafsızlığın zulümlerin en büyüklerinden olduğunu bilmeyenler için pek bir şey ifade etmeyecek.
emperyalizmin en ciddi kolunun kültür emperyalizmi olduğunu bilmeyenlerin emperyalist olmakla suçladığı devlet. kültür emperyalizminin en baba uygulayıcıları olan araplar ve fransızlar sayesinde, aslen berberi olan cezayir'in anadili bugün arapça ve fransızca'dır. o topraklarda 400 sene ikamet eden bir osmanlı devleti olmasına karşın hiçbir cezayir'li bir kelime türkçe bilmemektedir...
kültür emperyalizminin en başarılı uygulayıcıları olan ingilizler ve fransızlar sayesinde afrika'nın önemli bir bölümü bugün hristiyandır. kendi dilleri dışında ingilizce ve fransızca konuşurlar. kentlerinin, körfezlerinin, kasabalarının adı bile ingilizce-fransızcadır. (ki orada kaldıkları sürenin fiilen 70-120 sene arası olduğunu unutmayalım)
balkanlar ve arap yarımadası ile kuzey afrika'da 400-500 sene hakim olan osmanlı'nın vergi aldığı için emperyalist olduğunu savunmak ise komik kaçıyor. vergi de almasaymış o zaman, öylesine takılsaymış...
Osmanlı Devleti asla imparatorluk değidir, asla da olmamıştır. fethettiği ülkeleri vergiye bağlamış olmasına karşın asla ingiltere beya diğer ülkeler gibi sömürge kurmamıştır, aksine o ülkelerde fetihlerden evvel varolan hükümdarların zalim uygulamalarını kaldırmış, halka dil, din, ticaret ve yaşam özgürlüğü tanıyarak çok farklı bir devlet politikası ve dış siyaset gütmüştür.
emper
bilindiği üzere imparatorluk emperyalizm sözcüğünün türkçe'ye geçmiş halidir, imperialist yani emperyalist sözcüğüdür imparatorluk ise emperyalist hükümdarlık, krallıktır.
Osmanlı asla bunu yapmadığı için asla imparatorluk olarak adlandırılmamalıdır.
Osmanlı, gücünün doruğundayken Rus, ingiliz ve Fransız elçileri yüklü hediyelerle istanbul'a gelirler, kendi çıkarları doğrultusunda lobi yapmaları için vezirleri ikna etmeye çalışırlardı. Meselâ, o dönemde henüz tarih sahnesine çıkmamış olan Ruslar sadrazamlara ve vezirlerin her birine paha biçilmez kürkler getirirlerdi. Osmanlı memurları da, devlet kademelerinde yükselebilmek için vezirlerden birinin koltuğunun altına sığınmaya çalışırdı. GERiLEME DÖNEMiNDE HER ŞEY DEĞiŞTi. Gerek sadrazamlar, gerek vezirler, gerekse de memurlar, koltuk kapmak için ingiltere, Fransa, Almanya ve Rusya'dan birinin himayesine girmeye çalışır oldular. ikinci Meşrutiyet ilan edildiğinde işler iyice çığırından çıktı. Yeni ortaya çıkan politikacı ve gazeteci zümresi, Avrupa ülkelerine yaranmak için birbiriyle yarışan vezir vüzera zümresinin önüne geçti. Ağızlarından yüce değerleri düşürmeyen söz konusu zümreler, birbiri hakkında atıp tutarken el birliği halinde on yıl içinde ülkeyi tamamen tükettiler.
kozmopolit soysuzların sık sık özlemini çektiği devlettir. halbuki hiç bir garezim de yoktur osmanlıya. osmanlı devletine (dikkat edilirse devlet diyorum, impratorluk demiyorum, zira osmanlı hiç bir zaman sömürgeci olmamıştır feodal olduğu için). neyse, osmanlı denince aklıma ince zevkler, sanat, mimari kibarlık, ortaçağdan izole kendi çapında bir sekülerlik gelir aklıma, 600 küsür yılın hepsi olmasa da en 250 yılı gelir şanla şöhretle geçmiş, hoşuma gider! ama bu kozmopolit bataklık sinekleri yüzünden osmanlı isminden de tiksindim. yok tc. osmanlıyı külliyen yok saymış da, yok tc. latin alfebesini getirdikten sonra okuma yazma oranı düşmüş de (ulan koskoca osmanlı tebası içinde okuma yazma bilen sayısı neydi ki zaten), son padişahına kadar asilmiş de (tabii yiyip içip dilini patlatandan tuttu da, mason locasının doğrudan atadığı padişahlar ve anası bilmem hangi avrupalılı şıllıktan olana kadar hepsi asalet timsaliydi...). ya arkadaş kısaca fikriyatını, şu güzide tarihimizde kalmış osmanlı gibi bir değeri kendi fikirlerine karıştırmadan adam akıllı söylesene: "osmanlı falan bahane ben tc. ye düşmanım arkadaş, anaysasından tut da atatürk,'e laikliğe hepsine karşıyım" deyiver de bitsin.
ne osmanlıyı falan karıştırsın ki? osmanlı sizin gerçek düşüncelerinizi perdelemek için kullandığınız maske. çıkart şu maskeyi de adam akıllı de hele ne demek istiyorsan? bak zaten her isteyen istediğini savunuyor (akp'miz, amin dinimiz) bir de osmanlı tarihin de flana anlasalar amenna? bir çoğu osmanlı'dan bir haber, girdiğin ortamlardan duyduğun osmanlı ile kendi fikilerini harmanlayıp cehalet şelalesini millete neden şorlatıyorsun ki?
sana değil, ama o cahil beyninle kendi fikirlerine alet ettiğin osmanlıya üzülürüm ben.
kazandığı başarılar yönüyle örnek alınması gereken, çağa ayak uyduramaması, bilimde geri kalması, beşik uleması ve benzeri yöntemleri açısından ders çıkarılması gereken tarihimizin en büyük devletidir.
son 200 senesinde milyonlarca gencini boş yere harcayan devlet. arap çöllerinde kafkas dağlarında başkalarının geleceği için savaşan devlettir. avrupalılar insana değer verip eğitirken osmanlı insanlarını kibrit çöpü gibi harcamıştır.
yıkılırken işgale uğramış son padişahı ülkeyi kurtarmak isteyen askerler hakkında idam kararı çıkarmakla yetinmeyip düşmanlarına sığınıp ülkeyi terk etmiştir.
yıkıldıktan sonra 3-5 fabrika ve okuldan başka bir şey bırakmamış devlet.
okuma yazma oranı yıkılırken ülkede yüzde 10 nun altındadır. yerine kurulan cumhuriyette okuma oranı yüzde 80 leri geçmiştir.
asil padişahları kendi saraylarında keyif çatarken halk yoksulluk ve sefalet içinde yaşarken birde padişahlarının iktidarı için savaşlarda ömürlerini tüketmiştir.
hiç bir icat yapamamıştır halkı cahil kalmıştır. avrupalılar ileriye giderken osmanlı elinde olanı harcamıştır.
osmanlı nın iyi yönleri vardır ama çok gerilerde kalmıştır son döneminde bize iyi bir miras bırakmamıştır ister kabul edin ister etmeyin.
yıkılması bile 200 yıl süren devlettir.
yıkıldıktan sonra yerine türkiye cumhuriyeti kurulan devlet.
yerine kurulan Türkiye cumhuriyeti, osmanlı'nın borçları hariç herşeyi reddetmiştir.
okuma yazma oranı latin alfabesine geçildikten sonra sıfıra inmiştir.
son padişahı'na kadar asil padişahları olan, medeniyet denilince dünyaya örnek olan devlettir.
son 200 senesini avrupalı devletlerin oyuncağı olarak geçiren devlet. üretmemiştir çağa uyum sağlayamamıştır bize borçlu,yıkılmış,okuma yazma bilmeyen insanlardan oluşan dünyanın gerisinde bir bölge bırakıp tarihin derinliklerine gömülmüştür. kanuni ve yavuz gibilerle övünenler nedense 2. mahmut sultan reşat ve vahdettin döneminden pek bahsetmezler. 16 yy da yaşanan medeniyet orada kaldı.
Osmanlıcası Devlet-i Aliyye-i Osmaniye dir, 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk devletidir. 29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti bu devletin ardılı olarak kabul edilmektedir.
varlığını inkar edilemeyecek kadar geniş alana ve uzun zamana yaymış , kendi torunları tarafından bile kabul edilmeyecek dereceye getirilmiş , tü kaka gibi nidalara maruz kalmış bir imparatorluktur.
nedir osmanlı, neden kuruldu , kimler yaşadı , kimler yönetti, kimler yıktı , nasıl yıkıldı...
barış , kardeşlik gibi güzel ama masraflı kavramların dünya yüzeyinde asla olmayacağını kanıtlaması bakımından emsal teşkil edebilir.
tarih tekerür eder, bazıları ibret alır bazıları ...
önce atının eğerleri öpülen sonra hasta adam vs...
osmanlı dini esaslara gore yonetilen bir imparatorluktu. ortada seriat var,
hilafet var,saltanat var. millet esasına dayalı bir anlayıs sozkonusu degil.
zaten tebaası da muslim ve gayrimuslim olarak tanımlanıyor.
insanların milliyetlerinden etnik kimliklerinden once dini inanclarıyla
tanımlanmaları ve ona gore muameleye tabi tutulmaları sozkonusu.
zaten batıda baslayan milliyetcilik akımları da osmanlının dini esasa dayanan
iktidarının sonunu getiriyor. osmanlının sonu geliyor ama dagılmasıyla beraber
geriye sorunlu bir cografya bırakıyor. bugun balkanlar hala problemlidir.
turkiye cumhuriyetinin rumlarla,ermenilerle ve kurtlerle yasadıgı sorunların
altında da iste bu ummet kafası yatar. bu sorunlar hep osmanlının mirasıdır.
batıda fransız devrimiyle baslayan milliyetcilik akımı osmanlıya gecikerek
geldi.milliyetcilik dinin onune gecti ve bu osmanlının sonu oldu.
batı emperyalizmi arap cografyasında ve afrikada sınırları cetvelle
cizerek belirledi, kabile toplumlarının sefleri bir anda devlet baskanı oldu.
kabile toplumları bir anda guya bagımsız devlet oldular.
ama icice gecmis homojen olmayan etnik yapılardan olusan bolgelerde
catısma ve karısıklık kacınılmaz oldu.osmanlının hakim oldugu cografyalarda
orgun bir devlet yapısı yoktu, o yuzden isyanlar kısa surede etkisini gosterdi.
osmanlı birinci dunya savasına girmeseydi bile cokusu kacınılmazdı.
aslında osmanlı tarihi sultan selim den once ve sonra diye ikiye ayrılır.
osmanlı halifeligi ele gecirmesiyle beraber tamamen arap islamın kontrolune
girerek kimlik-ruh degistirmistir. anadolu islamına sırt cevirerek
arap islamını-seriatını benimsemistir.
Sadece alevileri Türk gören bünyelerin çemkirip mesnetsiz hakaretlerde bulunduğu cihan imparatorluğu. Devlet ricali ve padişahlar Türklere ve Türklere hakaret ediyormuş. Kim uyduruyo lan bunları. Bırakılan borca gelince. mevcut cumhuriyet sadece 85 yılda 100 milyarlarca dolar borç biriktirdi. Osmanlının 150-200 senede yaptığı borç ortada. Osmanlı ise tüm borçlarının silinmesine karşılık bir karış toprak dahi vermedi.
osmanlı devleti halkını dış tehlikelere karşı her zaman korumuştur.yok halkını köleleştirmişte, yok padişahlar taşşaklarını yaymışlarda, bu tarz yaklaşımlarla sadece götüme gülme pratiği yaptırılır.ispanya en kanlı engizisyon dönemini yaşarken, avrupada taht için yüz yıllarca savaş olurken magna karta imzalandıktan 100 yıl sonra kurulan bu devlet için yapacağın eleştirileri önce bir daha düşün.hakkında yapılacak en doğru ve kesin eleştiri kötü yönetilmesidir.zaten 100 yılda 1 *lider çıkaran sevgili ülkemin vatandaşları bu duruma çok aşinasınız.
sonuç olarak hakkında "insani değerlere önem verilmiyordu" tarzında yaklaşımı olan insanları da bünyesine katarak, yıkılmış dahi olsa, en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
dedesinin dedesinin adını bilmeyen, bir soykutugu olmayanların ecdadımız diye sahip cıkmaya calıstıgı seriat temelli imparatorluk.adam ecdadımız diyor, bu adamlar devsirmeydi.devsirme ne demek biliyor musun? savasa-sefere cıkıyorsun, muslim ya da gayrimuslim ergenlik cagındaki cocukların hepsini topluyorsun ve yetistiriyorsun. kundaktaki bebeleri almıyorsun, belli bir yasa gelmis olması gerekiyor. bunu da zorla yapıyorsun,anasının babasının musadesiyle degil.simdi bu adamlar senin ecdadın oyle mi? bugun cumhuriyete ataturk e kufredip osmanlıyı ovenlerin hepsi seriatcıdır. birisi size olcusuz bir sekilde osmanlıyı ovuyorsa bilin ki islamcıdır.
osmanlı sadece anadolu da on binlerce turkmeni-aleviyi kırdı gecirdi. osmanlı tarihi aynı zamanda bir isyanlar tarihidir. yok efendim adalet varmıs, barıs-huzur varmıs.
tarihe meraklıysan, tarih ogrenmek istiyorsan dogru-nesnel kaynaklardan oku-ogren,
gec git. laga luga yapma. roma imparatorlugu da goctu gitti uzerinde gunes batmayan
buyuk britanya da, osmanlı onlardan daha ihtisamlı daha buyuk degildi. hepsi goctu gitti, tarihe karıstılar.
iki eleman yolda giderken bir lokantanın camında ''siz yiyin, torununuz ödesin'' yazısını görünce içeri dalıp ne buldularsa yemişler. tam çıkarlarken garson yüklü bir hesapla çıkmış önlerine. bunlar şaşırarak camdaki yazıyı gösterince, garson; ''doğrudur, ama bu sizin dedelerinizin hesabı'' demiş.
eminim, bu esnafların duvarlarında bereket duası, rızık ayetleri, ticaret hadisleri asılıdır ve ramazan-ı şerif'te bir günleri niyetsiz geçmez.
cumaları ''namazdayım, döncem ben sana'' yazılı tabelaları asıp gittikleri camide, atalarının sahibini bilmedikleri bahçelerden yedikleri meyvenin parasını dallara astıklarını öğrenip hönküre hönküre ağlayacaklar ve dükkanlarına dönüp gavura ayrı çalışan ahlak(sızlık)larına devam edecekler.
torosların saftrik yörüklerinin belki de eski tengrilerinden kalma samimiyetlerinin etkisiyle söyledikleri bir söz vardır: ''allah dermiş ki; ben de istemem gavuru zengin etmeyi ama ne yapayım, emeklerine acıyorum''
strateji hatası yaparak fethettiği ülkeleri yağmalamak, zorla yönetmek ve bu ülkelerde yaşayanları katletmek yerine; fethettiği ülkelere barışı, adaleti, huzuru getirmiş devlettir. zaten osmanlı devleti fethettiği ülkelere barışı, adaleti, huzuru getirdiği için kendisine atılmamış iftira, bok, çamur kalmamış, tarihi anlamayan dingiller tarafından dünyanın en berbat devleti ilan edilme noktasına gelmiştir. oysa fethettiği ülkeleri yağmalayan, zorla yöneten ve fethettiği ülkelerde yaşayanları katleden ülkeler geçmişten günümüze değin el üstünde tutulmuşlar, "tarihi anlamayan birilerine göre" her zaman en iyi, en güzel, en ideal devlet(ler) olmuşlardır.
resmi müfredat sayesinde, tamam yanlış öğretilmeyen fakat yanlış bir açıdan baktırılıp tanıtılan devlettir. öyle ki, birçok avrupalı, osmanlı devleti tarihini türkiye vatandaşlarından daha iyi tanır ve bilir.
orta çağdan gelip yeni ve yakın çağa uzanan bir devletin tarihini, geçmişimizi bilmemkaç yılında çaldıran savaşı, mohaç meydan muharebesi vs. şeklinde öğreten bu eğitim sistemine acıyorum. ve bu sistemden mezun olup üzerine hiç bir şey ekleyemeyenlere...