normal bir insanın bir oturuşta yiyeceği yemek bellidir. bir oturuşta bir geyik tüketemiyoruz o eski babayiğitlerin maharetiymiş. sahurda ne yersek yiyelim iftara kadar acıkmış oluyoruz yani, kafamız da falan zonkluyor. hani hiç tutmamış, bilmeyen ama ahkam kesmekten de geri durmayanlar varsa bilgileri olsun.
ilk olarak pagan topluluklarında ortaya çıkmış olan bir ibadet biçimi. güneş tepede olduğu sürece beslenmeyerek güneş tanrısına saygı gösterme amacı taşır.
"O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!" (Bakara suresi 185. ayet) bu ayet ile müslümanlara farz kılınan islamın beş şartından biri. (bkz: islamın şartları)
anneme rest çekmemi, kendime gelmemi, özgüven oluşturmamı sağlamıştır.
sabahtan beri aklıma düşen ilk şey 'o' olmuştu. şaşırtıcı olan kesinlikle bi damak zevkim olmamasına karşın manyak gibi onu istememdi.(iftara dakikalar kala ki artık bi uzay mekiğindeymişcesine yerçekimsiz hareket etme boyutuna atlanılmıştır. konuşmalar uğultu şeklinde duyuluyordur, gözlerde ise şaşılık peyda olmuştur).dakikaların asırlar gibi geçmesini engellemek için mutfaga dogru yol aldım. işte o anda farkettim. annemin elindeydi, masaya doğru götürüyordu. ama beni görünce:
-aa sen şimdi yemek yemezsin, kaldırayımda yemekten sonra getireyim.
herşey o an netleşti. yani uğultu, şaşılık falan gitti.
-ne diyosun sen anne yaa. ben sabahtan beri onun hayali ile yaşıyorum. ne demek yemekten sonra bıdıbıdıbıdı...(saydırmaya devam ederken bir hışımla tulumbacığıma doğru hamle yaptım)hayret bişi aaa yemekten sonraymış ver ver veeeeer (artık elimdeydi)sakın aramıza girme seviyoruz birbirimizi!!!
-nee? muahaaahahaha.
-anne şiii tamam her yerde anlatma, kıl etme adamı şiiii.
kutuplar vesilesi ile islam'ı yalanlamaya elverişli olan ibadet.
islam dini kolaylık dinidir. mesela seferi iken* abdest alırken ayakkabının* üstüne su ile sıvamak yeterlidir.bir başka kolaylık ise ikindi ve öğle, akşam ile yatsıyı beraber kılabiliyoruz.
kutuplarda da ortalama imsak - iftar saati ne ise o kadar süre oruç tutulur. yani olay allah'ın rızasıdır burada gün batmış, doğmuş değil. tabi siz allah'ı robot gibi gördüğünüzden güneş batmadıkça kabul etmeyecektir o.
2. olarak savaş zamanında cuma namazı kılınamayabilir, ayrıca kadınların adet günlerinde de 1 haftaya kadar namaz kılamayabilirler. eğer bir insan kutuplarda o soğukta yaşamaya mahkumsa, oruçtan da sorumlu tutulmayacaktır.
metobolizmayı alt üst ettiren bir davranıstır. uzun sure ac kalarak mide asidinin konsantresi artarak mukozayı çözmeye ve yavaş yavaş mide dokusuna zarar verme riski vardır. ayrıca en hafif yenmesi gereken iftar yemeği en ağır şekilde yenir yetmiyormuş gibi sahura kalkıp tekrar yenir ve en yapılmaması gerekn seylerden biri yapılır tekrar yatılır.
Saglıksızlıgı bir yana anlamlı bir ibadettir. Ac kalmanın bir lokma ekmeğin değeri anlaşılır. ve dünyevi dertlerden kurtuulmaktan daha ziyade ne kadar da dünyaya doğaya bağlı olduğu vurgulanır. bir lokma ekmek için, bir yudum su için kalpten şükredilir.
alışkanlıkla yapılmamalı,
gösteriş için yapılmamalı,
allah rızası için tutulmalıdır.
yoksa boşu boşuna aç kalmış, bundan da bir sevap kazanmamış olma ihtimali olabilir.
oruç insanın nefsine ve iradesine hakim olarak allaha yaklaşma ibadetidir. milyarlarca müslümanın özellikle de yaz sıcaklarda aç susuz kalması birçok insan tarafından anlaşılamamakta biçok insan tarafından da inandığınız tanrı sizi aç susuz bırakıyor, size eziyet ediyor gibi farklı bir açıdan yorumlanmaktadır.
oruç tutan kendi isteği ile ve bunu bir ibadet olarak yapmakta bu sayede hem emre itaat etmenin huzurunu yaşamakta hem iradesine hakim olmayı öğrenmekte hem de aç susuz kalan fakir insanları anlayabilecek duyarlılığı kazanmış olmaktadır.
orucu sadece aç kalmak, eziyet olarak gören insanlar için ekşi sözlükte yazılan yorumlardan biri gerçekten hoştur;
--spoiler--
134.nasıl ki bir öküz treni bir noktadan bir noktaya hareket eden bir demir yığını olarak değerlendiriyorsa oysa tren aynı zamanda insanları birbirine kavuşturan bir ulaşım aracı ise oruç ta kimileri için kendini aç susuz bırakan enayi yığını iken aynı zamanda tutan için bir ulaşım aracıdır.
öküz haklı mıdır? bence haklıdır. lakin öküzdür.
--spoiler--
oruç tutmayanın oruç hakkında yorum yapması tamamen onun içeriğini ve insanda oluşturduğu maneviyatı bilmemesinden, anlayamamasındandır. bu sebeple eleştiri ve karşıt görüşlerine sabrınız elverdiğince hoşgörü ile bakılmalıdır.
toplumlarda bulunan kutsal yiyecekler 'yasak'lardan doğar.
'yasak elma' kültü.
bazı yiyecekler yasaklanırken bazıları helal olarak kabul edilir,
ya da yiyeceklerin 'bazı' zamanlarda yenmesine izin verilir.
bu yasakların sembolikleşmesinden dolayı 'oruç' olgusu ortaya çıkmıştır.
''Yavrum benim,demişti, ne zamana dek yiyeceksin içini,
yemeyi içmeyi unutup,ağlaya sızlaya ?
Bir kadınla sarmaş dolaş olmak iyi şey,
neden bundan yoksun ediyorsun kendini '' *
''ölü yakını; cenaze sonuna kadar yeme, içme, uyuma ve cinsel ilişki yasağına bağlı kalır.'' bu eski toplumda 'iç yamyamlığı' yasaklamanın da ifadesidir.
toplum birimleri ayın belirli zamanlarında birbirlerine kurban* verirler
ve kurbanların geldiği toplumun mensupları kurban'dan yemez.
insan kurban etme, eski toplumun yaşayış biçimine ve yasaklar listesine örnektir.
'tanrı; evren'i, gökleri, yerleri 6 günde yaratmıştır ve
7. günü dinlenmeye bırakmıştır.' **
7. günde çalışılmayacak, dinlenilecek, çalışanlar öldürülecek*
ve kimse çalışmadığı için de herkes aç kalacak. yas tutacak,ölülerine ağlayacak.
dinlenme günleri; bir ayın her 7. günü gerçekleştiği ve ritüel bir olgu haline geldiği
ve zamanla diğer yeme-içme yasakları ile de birleştiği için zamanla daha uzun
süreli yememe-içmeme haline yani 'oruç'a dönüşmüştür.
oruç, yasaklar silsilesinin sonucudur. nefsi terbiye etmekle alakası yoktur.
gün boyu aç kalıp, iftarda yemeğe saldırmak nefsi terbiye değildir.
organizma için de pek sağlıklı olduğu söylenemez.
''Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı... Allah (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın.'' *
yani oruç olgusu hakkında yazılanlar/söylenenler, yasaklar/helaller değişmiş durumda.
toplumların yaşayış biçimlerine bakıldığında yasakların, ritüellerin,
geleneklerin değişimine ve oluş biçimlerine göre 'yeme-içme' yasağının
yani 'oruç'un hangi kaygılardan, maddi koşullardan ve kabullerden ortaya
çıktığı ve 'nefs terbiyesi', 'açın halinden anlama', 'ruhu temizleme' gibi
söylemlerin arkasına sığınarak, nasıl 'inanç' haline geldiği görülebilir.