orhan veli kanık

entry783 galeri52
    133.
  1. "rakı şişesinde balık" olan şiirimize duyguların kural tanımadan ifade edilebilmesi için serbest şiiri kazandıran şairdir. hayatı hep gırgıra aldığı her şiirinden anlaşılan bu şair hayatının baharında bir çukura düşüp beyin kanaması geçirmiş ve ankara gata'da vefat etmiştir. rakı şişesinde balık olamadan göçüp gitmiştir.
    0 ...
  2. 132.
  3. 131.
  4. ...büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım, para kazanmak gerekti, girdim insanların içine, insanları gördüm....

    bir macera yı, bu denli saf anlatamazdı hiçkimse, mekanı cennet olsun...
    4 ...
  5. 130.
  6. rakı şişesinde balık olsam mısrasıyla beni benden alan kanıksadığımız biri..
    0 ...
  7. 129.
  8. istanbul için

    nisan

    imkansız şey
    şiir yazmak
    aşıksan eğer;
    ve yazmamak,
    aylardan nisansa.

    arzular ve hatıralar

    arzular başka şey,
    hatıralar başka.
    güneşi görmeyen şehirde,
    söyle nasıl yaşanır?

    böcekler

    düşünme
    arzu et sade!
    bak böcekler de öyle yapıyor.

    davet

    bekliyorum
    öyle bir havada gel ki,
    vazgeçmek mümkün olmasın.
    2 ...
  9. 128.
  10. "Deli eder insanı bu dünya; bu gece, bu yıldızlar, bu koku, bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç."
    dizeleriyle alıp götürür...
    2 ...
  11. 127.
  12. bu kadar sade bir dille nasıl bu kadar şey anlatabildiğine şaşılası şair. rahat ve illusion şiirlerinde yaptığı şeyin büyüklüğü hissedilebilir.
    3 ...
  13. 126.
  14. 13 nisan 1924 doğumlu; 14 kasım 1950 ölümlüdür.

    "bekliyorum,
    öyle bir havada gel ki
    vazgeçmek mümkün olmasın"

    demiş ve duygularıma ayna tutmuş şairdir..
    3 ...
  15. 125.
  16. nazım' ın seyahatlerinde kitaplarını yanından eksik etmediği büyük türk şairidir. olağanüstü alçakgönüllü gerçek bir halk sanatçıdır, ayakları yerde başı yıldızlarda yaşamış bir düş adamıdır.
    1 ...
  17. 124.
  18. şiir sanatının belli bir ölçüden, kuraldan ibaret olmadığının ıspatı olan büyük şair..

    (bkz: şöforun karısı)
    0 ...
  19. 123.
  20. orhan veli okumak bir tutkudur..*
    sizin için, insan kardeşlerim,
    her şey sizin için;
    gece de sizin için, gündüz de;
    gündüz gün ışığı, gece ay ışığı;
    ay ışığında yapraklar;
    yapraklarda merak;
    yapraklarda akıl;
    gün ışığında binbir yeşil;
    sarılar da sizin için, pembeler de;
    tenin avuca değişi,
    sıcaklığı;
    yumuşaklığı;
    yatıştaki rahatlık;
    merhabalar sizin için;
    sizin için limanda sallanan direkler;
    günlerin isimleri;
    ayların isimleri;
    kayıkların boyaları sizin için;
    sizin için postacının ayağı,
    testicinin eli;
    alınlardan akan ter,
    cephelerde harcanan kurşun;
    sizin için mezarlar, mezar taşları,
    hapishaneler, kelepçeler, idam cezaları;
    sizin için;

    her şey sizin için.
    4 ...
  21. 122.
  22. --saheserim--
    asik oldugum zamanlarda
    siir yazmak adetim degildi.
    halbuki asil saheserimi
    onu en cok sevdigimi
    anladigim zaman yazdim.

    onun icin bu siiri
    ilk once ona okuyacagim.
    (eylul 1937)

    --is olsun diye--
    butun guzel kadinlar zannettiler ki
    ask ustune yazdigim her siir
    kendileri icin yazilmistir.
    bense daima uzuntusunu cektim
    onlari is olsun diye yazdigimi
    bilmenin.
    (kasim 1937)
    5 ...
  23. 121.
  24. alnımdaki bıçak yarası senin yüzünden,
    tabakam senin yadigarın,
    iki elin kanda olsa gel diyor telgrafın.
    ben seni nasıl unuturum vesikalı yarim...
    3 ...
  25. 120.
  26. ezop'tan fabl çevirileri yapmış olan şairdir.
    0 ...
  27. 119.
  28. benim gibi şiir sevemeyen adama şiiri sevdiren büyük şair. özgünlük budur. yaşasın garip akımı.
    0 ...
  29. 118.
  30. 'anlatamadıklarıyla bile büyüleyebilen bir insandır. anlatamaktan ziyade 'dinlemeyi tercih eder.
    0 ...
  31. 117.
  32. " Biliyorum, kolay değil yaşamak,
    Gönül verip türkü söylemek yâr üstüne;
    Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
    Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
    Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,
    Yan gelebilmek Çamlıca tepesine...
    -Bin türlü mavi akar Boğaz'dan-
    Her şeyi unutabilmek maviler içinde.

    Biliyorum, kolay değil yaşamak;
    Ama işte
    Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak,
    Birinin saati işliyor kolunda.
    Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
    Ölmek de kolay değil;

    Kolay değil bu dünyadan ayrılmak "

    gibi mükemmel dizelerin altına imzasını atmış büyük usta.
    5 ...
  33. 116.
  34. şiirlerini okumayan birinin kolay kolay anlayamayacağı ölümsüz şair. hece ölçüsünü, kafiyeleri bir kenara atmış, rahat rahat, içinden geldiği gibi yazmıştır şiirlerini. oktay rıfat ve melih cevdet anday ile birlikte temellerini attıkları garip akımının temeli de budur zaten.

    dağ başındasın,
    derdin günün hasretlik.
    akşam olmuş,
    güneş batmış,
    içmeyip de ne halt edeceksin?
    3 ...
  35. 115.
  36. (13 Nisan 1914 – 14 Kasım 1950), Türk şair. Melih Cevdet ve Oktay Rifat'la birlikte Garip Akımı'nın kurucularındandır. Şiirde ölçü, uyak ve sanatlı söyleyişlere karşıydı. Orhan Veli, her şeyin şiire konu olabileceğini savunmuştur.
    2 ...
  37. 114.
  38. 113.
  39. Gün doğmadan
    Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola
    Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında
    içinde bir iş görmenin saadeti
    Gideceksin
    Gideceksin ırıpların çalkantısında
    Balıklar çıkacak yoluna karşıcı
    Sevineceksin
    Ağları silkeledikçe
    Deniz gelecek eline pul pul
    Ruhları sustuğu vakit martıların
    Kayalıklarındaki mezarlarında
    Birden
    Bir kıyamettir kopacak ufuklarda
    Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin
    Bayramlık seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi
    Gelin alayı, teller, duvaklar, donanmalar mı
    Heeeey
    Ne duruyorsun be at kendini denize
    Geride bekleyenin varmış aldırma
    Görmüyor musun her yanda hürriyet
    Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol
    Git gidebildiğin yere...
    dizeleri ile isyan bayrağı kaldırmaya neden olabilecek şahsiyet.
    1 ...
  40. 112.
  41. garip bir garip şairi. şöyle ki;

    kitabe-i seng-i mezar

    i
    hiçbir şeyden çekmedi dünyada
    nasırdan çektiği kadar;
    hatta çirkin yaratıldığından bile
    o kadar müteessir değildi;
    kundurası vurmadığı zamanlarda
    anmazdı ama allahın adını,
    günahkar da sayılmazdı.

    yazık oldu süleyman efendi'ye.

    ii
    mesele falan degildi oyle,
    to be or not to be kendisi icin;
    bir aksam uyudu;
    uyanmayiverdi.
    aldilar, goturduler.
    yikandi, namazi kilindi, gomuldu.
    duyarlarsa oldugunu alacaklilar
    haklarini helal ederler elbet.
    alacagina gelince...
    alacagi yoktu zaten rahmetlinin.

    iii
    tufegini depoya koydular,
    esvabini baskasina verdiler.
    artik ne torbasinda ekmek kirintisi,
    ne matrasinda dudaklarinin izi;
    oyle bir ruzigar ki,
    kendi gitti,
    ismi bile kalmadi yadigar.
    yalniz su beyit kaldi,
    kahve ocaginda, el yazisiyle:
    "olum allahin emri,
    "ayrilik olmasaydi."

    diyor ve aslında eleştirdiği, dalga geçtiği, avangard bir tavır takındığı divan edebiyatından ne kadar etkilendiğini kendisi de ortaya koyuyor. evet bi' garip.

    yalnız bazı şiirleri var ki...onlara laf yok.
    3 ...
  42. 111.
  43. (bkz: şairimsi) suyu en kötü bulandıranlardan, çok belli oluyor suyun seviyesi. (nietzsche, n'aptın babuş?)
    1 ...
  44. 110.
  45. Orhan, genç öldüğü için de pek fazla yazmamış, çok yazık. Herhalde çok daha güzel şeyler yazabilirdi. Ama bunun iyi bir tarafı varsa o da şu: Şiirlerinin toplandığı kitabı yolculuğa çıktığımda yanıma almak kolay. Ben de genellikle uzun seyahatlere çıktığım sırada bu kitabı yanımdan eksik etmem.



    Diğer dillerde de çok şiir okudum, hâlâ da okuyorum. Birçoğunu da ezbere biliyorum. Ama dünyada ya da etrafımda bir şey olduğu zaman onlar hatırıma gelmiyor da Orhanınkiler geliyor. Örneğin, pek tanımadığım bir adam ölmüşse, çok iyi bildiğim diğer dillerde ;Yazık oldu Süleyman Efendiye gibi bir laf gelmiyor aklıma. Ya da ;Olmaz ki! Böyle de yatılmaz ki; gibi hem kısa hem de canlı bir sahneyi tarif edebilecek şey yok. Bu da Orhan;ın büyüklüğüdür. Belki düşünüyorum da bunda Türk dilinin de bir özelliği olsa gerek. Örneğin; çok defa Türkçe bilinmeyen bir muhitte içimden Türkçe bir formül geliyor. Örneğin bir hastayla karşılaştığım zaman ;Geçmiş olsun; diyebileceğim bir formül bulamıyorum. Kimi zaman içimden gelerek bu iki kelimeyi söylediğim zaman, ;Ne diyor bu adam; gibisinden bana bakıldığını fark ediyorum. Ya da bir evde güzel bir yemek yiyince, evin hanımına ;Elinize sağlık demeyi istiyorum. Ama diğer dillerde, ;Teşekkür ederim, çok güzel olmuş& gibi şeylerden başka bir şey bulamıyorum. ;Hoşça kalın, güle güle gibi diğer dillerde ona yakın bir şeyin olmadığı formüllerdir.
    2 ...
  46. 109.
  47. şiirde serbestliği savunan bir ekolun temsilcisi. yani ne demek istiyor? "uf puf. şiirde ben arus hece vezni vs onlardan çakmıyorum arkadaş. bu işi yapanlar zaten kralını yapmış. yahya kemaller, faruk nafizler, akifler. ben ne yapayım? böyle serbest takılayım. kadının etinden budundan bahsedeyim. olmaz ki böyle de yatılmaz ki anaamm diyeyim. özgün falan takılayım. bakarsın tutar." işte bu mantalite ile yola çıkan, bildiğimiz nesir şiir tipinin bir önderi. acı olan şu ki, şiir denemesi bazında nazım a kıyasla çok daha yeteneklidir. fakat isyancı, devrimci yönü yoktur. onun içindir ki burda ve her yerde nazım dan geriye düşmüştür. hoy loy loy cu bir kesimi arkasına sürükleyememiştir. ve bir gece pek manidar bir yere düşerek terki diyar etmiştir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük