akp hükümetine desteğini açıklamıştır. bu açıklamaların seçimlerden hemen önce yapılması ilginçtir. nobel ödüllü bir sanatçının ülkenin özgürlük seviyesinin içine etmiş bir parti hakkında bu kadar olumlu şeyler söylemesi ne tuhaftır!
düşünsenize, hayal edin, nobel ödülü hakikaten hakedene veriliyor. eğer böyle olsaydı orhan pamuk ödül mü görürdü? dolayısıyla bu adam böyle konuşacak yer mi bulurdu!
ergenekon davası, ordu-siyaset ilişkileri, meclis sorunları, ab ilişkileri konusunda amerikan eps kanalına yaptığı röportajda ülkemizde ki bazı kesimlerden tepki alabilecek açıklamalarda bulunmuştur.
çok acayip bir durum ortaya çıkmıştır bence, düne kadar orhan pamuk'u görüşleri yüzünden hayranlıkla takip eden bir çok kişiyi tanıyorum acaba şimdi bu karşıt görüşler orhan pamuk popülaritesini düşürecekmi? yoksa bazı kesimler bu görüşleri güzel bulup popülariteyi artıracak mı?
bürokrasi gibi bir iş oldu bu. çok karışık azizim çok.
hakkında yorum yapmak için hiçbir kitabını okumaya gerek yoktur. zira kendisi medyatik davranışlarda bulunmakta ve karakterini, düşünce yapısını medya üzerinden sergilemektedir. bunlar da eleştirilmesi için yeterli kaynak vermektedir insanlara. kaldı ki kitapları edebi eserdir, kendisi de edebi yönden eleştirilmemekte; kişilik yönünden eleştirilmektedir.(nokta)
cümle kurmamasını bilmemesine rağmen sırf 1 milyon ermeni öldürdük dedi diye nobel edebiyat ödülünü kaptıktan sonra söylediklerinin gözümde hiç bir değeri olmayan yazar. yaptığı açıklamada ülkeyi sevdiğinden falan da bahsetmiş. ulan sen sevdalıysan biz neyiz? anlattıkların boş koçum, sen hangi partiyi destekliyorsan, sadece sana inat olsun diye bile oy vermem.
okurken yahu bu adamın romanları kesinlikle film,dizi olmalı diyordum. bazı romanları filmlere konu oldu ama dizi olması pek hayırlı olmayacak gibi.
(bkz: cevdet bey ve oğulları)
çoğu romanı filme diziye çevirmelik zaten. yakında kar'ı da bekliyoruz. hem aşk da var.
59 yıl önce bu gün, peçeteden kendi çabalarıyla doğmuş yazar.
ruhu her daim liseli kaldı ve kalacak...
keşke doğmamış olsaydın... ve vatanını beş kuruş para uğruna satmasaydın...
kendisini eleştirmek için onu okumak gerekmez.
biz orhan pamuk'un kitaplarını eleştirmiyoruz çünkü.
orhan pamuk: yaptığı röportajlar, söyleşiler ve medyatik yönüyle kişiliğini açıkça sergilemektedir. biz onun kişiliğini ve düşüncelerini eleştiriyoruz ki.
düşünceleri eleştirmek bir özgürlüktür, tabii ki müdahale edilmediği sürece. herkes kendi düşüncesine sahip olabilir.
orhan pamuk hakkında -nasıl ki o türk'ler hakkında istediğini düşünebiliyorsa- biz de istediğimizi düşünebiliriz. bundan dolayı eleştirilebiliriz fakat yargılanamayız.
mesela ben onun şerefsiz olduğunu düşünüyorum, o da benim hakkımda aynı şeyi düşünebilir. bunun sonucunda size de afedersiniz b*k yemek düşer. olay bizim aramızda. size ne?
ezilen halkların yanındaki muhteşem edebiyatçı (!)
söz konusu sözde ermeni soykırımı olunca derhal sahalarda gördüğümüz tuğla kalınlığında kitaplar yazan ve zavallı halkların özgürlüğünü savunan o müthiş yazar, israil'in ne mavi marmarasında ne de filistin'e yaptıkları konusunda * değil roman falan yazmak, tek bir satır bile kaleme almamış götün tekidir.
onun amacı "gerçeklere ışık tutmak" değil ermeni lobisinin götünü yalamaktır.
fethullah gülen ile aynı amaca hizmet ederler. ikiside abd'nin köpeğidir fetoş: "mavi marmara konusunda israil haklıydı" der. pamukçuyan: referanduma "yetmez ama evet" diyeceğini açıklar.
neticede olan filistin'e, ırak'a oldu.... geçmiş olsun.
benim adım kırmızı romanında annesini bu derece pornografik remsetmesine inanamadığım yazar.
bir anne ile babanın cinselliği normaldir. hatta dünyandaki en normal şeylerden biridir. ama orhan pamuk annesinin üvey babasına yaptığı oral seksi falan resmedince, insan gayet anlıyor ensestliği ve pornografiyi...
ensest yazar.
(ensest yazar ne la) (anladınız siz onu)