turkiye de 40 li yillarda bati muzigi konservatuarlari kurulurken, turk muzigi konservatuarlari maalesef kurulmadigi zamanlarda (batililasma vardi ya hani kipss) 60 li yillarda samsun, edirne, istanbul olmak uzere halk muzik evlerini, konservatuarlarini, sanat musiki cemiyetlerini kuran adam.. konservatuarli degil.. konservatuarin kendisi.. ekol ogretmen.. bu ulkede iki kemancinin bi araya gelip arse cekemedigi zamanlardan bugunlere getiren muzisyen.. kemancilari kemanci yapan adam.. bu benim ifadem degil.. ömer faruk tekbilek in ifadesi... turk muziginim gelisebilmesinin onundeki engelleri kaldiran adam.. trt ye baskaldirmis asi ruh..
bu ulkede turk muzigi okullari 80 lerin basinda acildi... orhan gencebayin sanat hayatinin nerdeyse 20. yilinda.. hala da eserlerini inceleyip dursunlar.. daha coook inceleyeceksiniz.. baris manco nun dedigi gibi.. bu ulke seni 50 sene geriden takip edecek baba.. buyuk muzisyensin..
hakettiği üzere abide gibi bir galeriye sahip türkiyenin en büyük, en değerli müzisyeni.. hatta asya ve ortadoğunun da desek yeridir... ah gencebay seni tanımadan, bizi tanımadan batıya dönüyorlar yüzlerini.. çok tuhaf geliyor.. bir ülke insanı neden önce kendini tanımaktan başlamıyor... tamam müzik evrenseldir, dinlenmelidir.. ama neden? bu kadar körlük neden..? ölünmeden kıymetin bilindi sanat alemince, yalnız yine de senin gram tanımayan ülke insanını gördükçe içim acımıyor değil koca yürek... biz varoldukça sana hiçbirşey olmaz.. her zaman en güzel şekilde bizimlesin..
bu ulkede ki bağnaz batıcılar olduğu sürece sana sıkı sıkı sarilicaz..
senin gercek batiya bakisini biz biliyoruz... bu ulkede körler bilmese de olur... timur selcuk zamaninda nasil ogrendiyse.. fazil say vb kafadakilerde zamanla ogrenecek..
türkiye'nin en önemli gönül adamlarından biri, yeni nesil tarafından değerinin anlaşılması umut edilen, her müzik tarzı dinleyecisinin saygı duyması gereken büyük üstad. binlerce bestesi , çaldığı onlarca müzik aletinin olması yanı sıra yaşarken onuruna albüm çıkarılan değerli sanatçılardan biridir.
adını gördükçe yaban ellerde bulunan bir tanıdık gibi sevindiren sanatçı. bundan sebep "baba" denilesidir belki. kim bilir hiç tanımadığı bilmediği kaç insanın haykırışlarına gözyaşlarına fon olmuştur o naif ses. kim bilir kaç dili tutmaz gözü görmezin derdini anlatmıştır. olmazsa olmazdır, hep olsundur.
abartılmış besteci sanatçı bilmem ne bik bik diye fa nedir desen cevap bile veremeyecekken, burda müzik adamlığı hakkında ahkam kesilmesine gülen hayranlara sahip ortadoğunun mozartı..
eserlerinin icrasinin zor olmasinin ana nedeni, bir baglama virtiozu olmasina ragmen keman ailesine yazdigi notalar. kemanlara oyle nota yazmis ki, baglamayla calmanin nerdeyse imkani yok.
Orhan Gencebay kişiliği efendiliği ve müzisyen karakteri açısından saygı değer bir müzisyendir. Gerek şarkıları gerekse de bağlama üvertürleri, müzik camiasında hatrı sayılır eserlerdendir. Ayrıca Orhan Gencebay katıldığı hiç bir programda canlı şekilde şarkı icra etmemiş hep Play - Back yapmıştır. Bağlama, sitar gibi bir kaç enstrüman çalabilmektedir. Türk müziğine damga vurmuş bir insandır.
bu adamı anlatırken kelimeler kifayetsiz kalıyor, gerek oturaklı kişiliği, gerekse yaptığı müthiş parçalar, yazdığı sözler... gerçekten de mükemmel bir sanat adamı. gerçek bir sanatçı.
öyle besteler yaptı ki, bir şarkıya 2 dakikalık introlar, 2 dakikalık introlara, 5-6 farklı makam, 3-4 farklı usül, 10 larca farklı melodi sığdırdı. birbirini 10 saniyeden fazla takip eden melodileri hiç olmadı. hep bir varyasyon vardı müziğinde. onun için; onu gerçek manada bir kere dinlemeye başlayan, başka müzisyenlerin müzikleriye asla tatmin olmadı...
işte o yüzden 13 yıldır dinlemeyi bırakamadığım tek müzik adamı..
orhan baba candır. dinlenecek türkçe şarkı yok, o yüzden yabancı dinliyorum diyenlere: siz batı, yabancı hayranıysanız biz n'apalım arkadaş? tüm türkçe şarkılar mı kötü? orhan baba da mı kötü?