bugün

okunan birçok kitabın unutulması durumudur. ne bir kahraman, ne konusu ne de bir replik akılda kalmıştır. tortu kalıyordur derinlerde bir yerde diye kendimizi kandırıyoruz. yoksa insan okumaktan soğuyor.
doğru olan önerme. umarım kitaplar da diğer pek çok şey gibi bizi değiştiriyordur. yoksa harbi hatırlanmıyor.
aslında sadece kitaplar değil geriye dönüp bakınca hiç bi bok hatırlamıyoruz ama neticede bugünkü halimiz geçmişimizin sonucu.
ne diyodum ben.
ha.
hatırlamıyoruz hacı yalan yok.
suç ve cezayı o kadar okuyup zerre bilgi hatırlayama durumu, can sıkıcı. kim 500 milyara çıkıp kitap hakkında soruyu, kitabı okumana rağmen bilemediğini düşünsene. kenan ışık tan laf yemesi de cabası.
Demek yalnız bende değil, başkalarında da oluyormuş dediğim olay. Yoksa ben fark etmiyorum da, harbi harbi hafızam mı zayıflıyor lan? Yok be.
polisiye romanlarda sıkça başa gelen durumdur. üzerinden iki üç roman okuduktan sonra olay sırası karışmaya başlar kafanızda.
fazla kitap okumaktan da kaynaklanan durumdur.
adam ömrü boyunca 5 kitap okur; her fırsatta okuduğu kitapları anlatır. uzmanlaşır bildiğin o alanda.
sense bitirirsin haftada bi kitap. sen bilirsin sadece. öyle anlatmazsın herkese çünkü normaldir bu sana göre. olması gerekendir.
fakat zaman geçer. unutulur o kitaplardaki kişiler, mekanlar, konular. tekrar okunurken bile hatırlanmaz bazen. bitirince şekillenir beyinde önceden okumuş olduğun.
üzer insanı. yaşlanıyor muyum ben acaba düşüncesine de sürükler. bildiği yanına kar kalmaz yani. uçar gider bi süre sonra.
yooo hatırlıyorum.
gözüyle değil de götüyle okuyan okurların başına gelmesi muhtemel olay.
Bu konuda danıştığım bir hocam “çok okuyan çok unutur, dert etme.” Demişti. Unutmaktan daha kötü olan şey iste hem unutup hem karıştırmak.
yukarıda da belirtilmiş zaten, 'çok okuyan çok unutur' cümlesi gerçekten doğrudur.
Anı yaşamak lazım.

Çok sevilen biri de aynı şekilde bir daha sevilmeyebiliyor. O anki sevgiyi ve hazzı yakalamak lazım. Aslolan odur.