hiç kimseden korkmaksızın ağzına geleni soyleyebilen, kendisinin de soylemiş oldugu gibi her gun mahkemeye giden ve gercektende mahkemeye giderken cebinde taksi parası bile bulunmayan türkiye'nin en guzide yazarıdır.
dünkü okudugum, seni kelimelere son derece hakim dilimin kirbaciyla döverim cümlesinden sonra bugün de senin göbegini dolduracak kadar kitap yazdim lafini okudum. bir arada murat belge neyse de ahmet insel'i yazar bile saymadigini söylüyordu.
allah'im bu nasil bir egodur, bu nasil bir megalomanidir böyle...
skyturk'te yaptigi programi konsept eksikliginden muzdarip insan. zira o programa soyle bir yogun sigara dumani, singir singir cay karistirma sesleri felan eklense tam olur.
soylediklerinde hic bir orjinallik yoktur. sokaktan tutacaginiz bir adam ayni laflari soyleyebilir. ne istatistik vardir adamin soylediklerinde, ne de sosyoloji... zaten 'bu topraklarin insani'dir kendisi. bilime ihtiyac duymaz.
Düşündüğünü söylemekten çekinmeyen samimi yazardır. Ecevit'in ölümünden sonra dürüstlüğünden bahsederken ağlaması bunun en açık örneğidir. Böyle adam her zaman iyidir. Bu memleketin şekilden şekle girenlere ihtiyacı yok. Samimi insanlara ihtiyacı var.
"...eğer, bu ikazımı ve yumuşak cevabımı dikkate almaz ve benden özür dilemezseniz, sizi edebi yeteneğim ve kelimelere son derece hakim dilimin kırbaçlarıyla tekme tokat dövmekle kalmayıp..."
son programinda anlattigi bir örnek ile kendine iyice hayran oldugum cesur insan. dilim döndügünce ve hatirladigim kadariyla anlatmak istiyorum burda da.
(galiba) bi savas zamani 3 kisilik bi ailenin (anne-baba-kiz cocuk) evi basilir. kadin ve kiza tecavüz edilir. adam hic bisey yapmaz. tecavüz eden adam tam evden cikip giderken, adamin belinde bi bicak görür ve alayci bi sekilde sorar, " ne o bicak mi ne yapcan onunla?". adam da söyle cevap verir; "kötü günler icin sakliyorum". sonra tecavüz eden adam söyle der yine alayci bi ifadeyle "ulan bundan daha kötü gün mü olur!!"
nihat genc sonra söyle devam etti; "iste icine düstügümüz durum budur"
inanılmaz bir adam. anlattığı şeye tamamen hakim bi kere. sıkmıyor kasmıyor. ayrıca öyle bir anlatıyor ki hani derlerya hıncal uluç iştahı var adamda. çok iştahlı çok yaşayarak anlatıyor. tribünlere oynamıyor belki öyle gözüküyor ama adam çaput hakkında yorum yapsa bile gözleri doluyor; "bu bizim çaputumuz biz bu ülkenin insanlarıyız aynı tavada erimiş aynı rüzgarda kavrulmuşuz" şebnem ferah şarkı söylerken nasıl şarkıda yaşıyorsa bu adamda söyleminde ifadesinde yaşıyor. ayrıca bu aydınımıza "adam" deyu hitap etmem ayrı bir dürrüklüktür. zira kaba kaçmıştır. ama inanın ki bende şu an bu entryi yaşıyorum.
nihat genç küçüklüğümden beri seni leman dergisinden ve başka kaynaklardan takip ediyorum
şunu söyleyebilirim ki allah mustehakını versin nihat abi. şaka lan şaka ! seni seviyorum nihat abi. sevgiler
skytürk'teki programında "pkk bu ülkeye fayda sağlamıştır.pkk olmasaydı soğuk savaş döneminden sonra siyasi ve askeri anlamda tecrübesiz bir ülke olan türkiye cumhuriyeti bu şekilde kalırdı.pkk sayesinde ülkemiz kendine gelmiştir.bu boşluğu doldurmamıza yardımcı olmuştur.demek ki; herkes palavradan yaşıyormuş." diyen zat.
doğruyu da yanlışı da kendi! inandığı için söyleyebilen gerçek kişi.
baştan edit: yalnız ekşi sözlükle ilgili eleştirilerinden sonra gözden düşmüştür, program izlendikten sonra hevesle ekşi sözlük açılır ve acaba nihat genç için ne dedi bu kendinibilmezler diye bakılır, görülür ki sözlükte eleştiriden çok övgü vardır, ve eleştiri varsa bile eleştiridir! hakaret değil. durum böyleyken nihat genç'in tv'deki konuşmaları sözlükte olsa kendini bir şey zannetmek başlığı altında incelenirdi orası kesin. sözlüklerde eleştiriliyor olsa bile kimsenin eleştiriye, hakaret ve uyduruklarla cevap vermemesi gerektiği kanısındayım, aklına ilk gelen komplo teorisini püskürtmek de hiç yakışmamış.
her şeye rağmen programları kaçırılmamalıdır, içten konuşmaları dinlemeye değer.
hükümdarlık zamanında iki devlet arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için kız alınıp verildiğinden bahsedip, bizim hükümetin de eylem planı listesine barzani için safiye soyman, talabani için müjde ar'ı eklemesini talep etmiştir.
acaba istemeden birpot kırıp bu iki insanı rencide mi etmiştir, sormak lazımdır.
26.10.2007 tarihli programında akp hükümetine olan birazcık sempatiyi de söz konusu partinin şehit cenazelerine sahip çıkan kesimlere attığı iftiralardan, cenazeleri sıradanlaştırmak yönünde yaptığı çalışmalardan ve ortada türkiye'ye yönelik bir saldırı varken hükümetin çıkıp kendi siyasal çıkarları doğrultusunda açıklamalar yapmasından sonra kaybettiğini açıklamıştır.
son programında saçma sapan laflar söyleyen; bozuk plağa dönen akil(!) adam. 'sana ne lan kadının parlak giymesinden ki dakikalarca hakaret ediyorsun behey allah'ın kulu... seni geren bu basit, bu bireysel tercih mi bu ülkenin derdi...' demek revadır yaptığı bu benzersiz, komikötesi, obsesif saçmalığa... bul ,izle ve anla meramımı ey sözlük...
artık karşısında serdar akinan'dan öte birilerini bulmak istediğimiz, zıt kutuptaki fikirler karşısında da aynı ateşli ve mağrur pozisyonu alacağına inandığımız, hırçın ve donanımlı entelektüeldir.
cumhurbaşkanı eşinin düğün kıyafetindeki zevksizliğe yaptığı haklı vurgu ile alkışlarımıza nail olmuştur.
Gerçekten memleket için doğru veya yanlış,hiç olmazsa samimi olduğunu ve kendine has olduğunu kanıtlamış kişidir.
Uzun zamandır,onlarca programını izlememe karşın siyasi görüşüyle ilgili herhangibi somut bir şeyin olmamasıda ayrıca tuhaf olan yazardır...