bu ülke, hep hoyrattır ya ona gönül veren, hizmet eden evlatlarına karşı...
ona da ayrıcalık yapmadı; hakkını yedi, kadrini bilmedi.
türküleri ortalığı inletirken o açtı. başını sokacağı tek göz eve muhtaçtı. türkiyede korsanlar sazının rantını yerken o, gurbete gidip almanyalarda düğün çalarak aradı ekmeğini... unutturdu kendini...
30 yıllık inzivadan hayata, gurbetten yurda dönmesi, iki adam sayesindedir:
biri onu ikna eden bayram bilge tokel...
diğeri türkülerini korsanlardan kurtarıp onu telifle tanıştıran hasan saltık...
ömrünün son deminde biraz yüzü güldüyse, kısmen onlar sayesindedir.(alıntı. can dündar)
tek kişilik orkestra, müzik fakültesi..baba-oğul tescilli dünya hazineleri; onlarla aynı yüzyılda yaşamış olmaktan onur duyuyorum.
baba sensiz yaşamak zor imiş meğer nur içinde yat..
adamı memlekette ipleyen yoktu bir öldü, tüm yarım enteller neşet ertaş hastası oldu. lan adam yıllarca görünmezdi, bu ülkede tamam kendi de istedi bunu ama; hakikaten millette bir neşet ertaş sevdiğini ilan etme hastalığı türedi. bak ben çok modernim ama neşet ertaş dinlerim tipleri bile var. rahmetli okey taşından bile büyük gösterge malzemesi oldu...
gece gece neşet ertaş...
neşet ertaş sevmeyen bilmem ne...
neşet ertaş ne güzel demiş...
twitter, facebook, sözlükler neşet ertaş üzerinden gösterge ile doldu. tamam adam bildiğin derya ama, reklam için dinleyen de var...
Bozkırın tezenesi. Rakı sofrasının vazgeçilmez ismi. Baba o kadar içten okuyor ki sanki masada yanımda oturup yaşadıklarımı ve duygularımı haykırıyor. Bi de saza girdim mi göz yaşı oluyor notalar.
"insanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak olurmuş, o dert güzelleştirirmiş onun yüreğini. Öyle derler, bizim buralarda. O derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. Fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok. "
bir zamanlar almanya'da yaşayan neşet usta için bir trt spikeri "şimdi rahmetli neşet usta'dan bir türkü dinliyoruz" demişti. neşet usta da buna üzülmüş ve. "bakın ben yaşadığım halde beni öldü diye anons edip türkümü yayınlıyorlar" demişti. işte bizim insanımızın bu vefasızlığından dolayı büyük usta almanya'da yaşamak zorunda kalmıştı.
dinlenildiğinde insanı derinden etkileyen ozandır. vakti zamanında behzat ç. dizisinin finalinde son sahnede haydar haydar türküsü eşliğinde içilen rakı ile efsane yad edilmiştir.
ölmeden önce kaçımız adını biliyordu. bilse bile "ayy çok köylü" diyenler bile "iyi adammış" diyorlar. malesef kaybedince değerini anladığımız insanlardan birisi.
bağlamayı ağlatan adam.
şiirlerine ses verip ozan olan adam.
üstad olan adam.
adam gibi adam.
terlediği için ceketini çıkartmak isteğini seyircisinden izin alarak yapacak kadar alçak gönüllü,
babasına sevdiği kadın yüzünden pişmanlığını anlatacak kadar gerçekçi,
sevdiği kadına ayrılığının ardından üzüldüğünü ama her şeyin sonunun olduğunu söyleyecek kadar da aşık.
ve tüm bunlar bağlamadan çıkan notalar ve kendinden çıkan sözler ile yapacak kadar üstad.