Divan edebiyatı sanatçılarından en sevdiklerimden biri. Hiciv ustası olarak tanınır ama kendine övgü dizdiği kasideler akla durgunluk verir. Bir kelimenin yerini değiştirirseniz o büyü yok olur.
Öyle bir dönemde kendini peygamberden ve hatta allah'tan üstün tutmak ve bunu açık açık yazmak müthiş bir cesaret ve delilik gerektirir.
her daim kuyusunu kazanlar sonunda nef'i'nin de canını almayı başardılar. Böyledir zaten. Arkanıza dini ve din tüccarlarını alınca dünyanın sahibi rolünü üstlenebilirsiniz.
17. Yüzyıl divan şairlerindendir. Hiciv ustasıdır. Kasidede de iyidir. Farsça ve Türkçe divanı vardır. En ünlü eseri de siham-ı kaza (kaza okları) adlı eseridir. Siham-ı kaza'da ağır küfürler kullanmıştır. "vezin tutsa babamı bile hicvederim" demiştir. ilk önceleri dördüncü Murat'la iyi anlaşırken, eleştirinin dozunu kaçırınca dördüncü murat tarafından boğdurulmuştur. Boğdurulma anı için şöyle bir rivayet vardır:
iki tane zenci cellat, nefi'yi idam etmek için bir odunluğa götürmüş, zencinin alnındaki ter de yere düşmüş. Bunu gören nefi, "efendim, alnınızdaki mürekkep yere aktı" demiş. Bunu duyan zenci, nefi'yi hemen boğmuş.
Kendisinin bir hicvi:
Tahir Efendi bana kelp (köpek) demiş,
iltifatı bu sözde zâhirdir, (açıktır, bellidir)
Malikî mezhebim benim zira,
itikadımca kelp (köpek) tahirdir.