islam felsefesine göre salt sınanmak ve asıl ebedi hayat konusunda iyi ve kötü taraflarına ayrılmamız için, hedonistlere sadece mutlu olmak ve haz peşinde koşmak için,
anneme göre güzel bir iş ve güzel bir eş bulmak için, atatürk'e göre büyük işler başarıp türk devletini kurabilmek için,
gibi kişiden kişiye ve topluluktan topluluğa göre değişir yaşam amacı, bu yüzden bütün yanıtlar farklı olsa da verilebilecek en genel yanıt
tanrı bize hayat bahşeder. doğarsınız. sıkılırsanız öldürürsünüz kendinizi. ama kimse kendi hayatına son verecek kadar cesarete sahip değildir. o yüzden yaşamana bak evladım, isyan etme.
nedensellikten başlarsak, bir sonucun oluşması için nedeninin olması gerekir. bir sonuç yeni bir neden doğuracaktır ve o neden başka bir sonuç. yani bir sonraki nedeni ve sonucu bilebilirsek bundan 1 saat sonrasını da bilebiliriz ***.
dolayısıyla bir sonucu oluşturacak bir ilk neden olmalıdır.
yine dolayısıyla ilk neden=tanrı=ilk neden.
peki tanrıyı böyle açıklarsak, tanrının bizi bir sonraki sonuçta oluşturduğu kararını verirsek, tanrının amacını sorgulamış oluyoruz. nedensellik bir paradokstur aslında. ilk nedeni oluşturan bir son sonuçta olmalı, paradoks. descartes'e de gireceğim ama, gönlüm el vermiyor. yine bir paradoks oluşacak çünkü.
ilk nedenin olmadığını var sayarsak, yani tanrının, belli bir amacın da olmadığını anlarız.
"hayat bir şey değildir, itinayla yaşayınız." albert camus.
not: ikincil olarak öne sürdüğümü, peşi sıra aforizmayı yapıştırarak kabul ettiğim anlamına gelmiyor. sadece belirli görüşleri söylemek istedim. yani şıp diye çözümlenmiyormuş yaşam dediğimiz şey.
Yaşamak için; elle tutulur, gözle görülür, somut bir kavramın peşinden koşmak
bizi sona götüren bir neden olur.
şimdi diyelim ki bir amaç için yaşıyoruz. mesela, "mutluluk" için yaşadığımızı farzedelim.
sonra ne olacak. mutluluğu elde ettikten sonra ne olacak, bir anlamı kalmayacak yaşamın.
ulaşılabilen her şey bizim için bir yaşama nedeni olamaz, olmamalı da...
elde edilebilecek bir şey için yaşamadığımız kesin.
belki "umut" için yaşıyor olabiliriz.
çünkü umut sınırsız bir kavram. bitmek tükenmeyen bir kavram.
umut ettikçe ayakta kalır yaşarız.
umudun tükendiği yerde, yaşasak da bir bok ifade etmez.
zaten ölmüş oluruz.