sabah sabah, sol framede adını görünce öldü sandığım(!) üstad.
şu dünyada herkes ajan, herkes bir şeylerin düşmanı, herkes gözü dönmüş bir canavar, bir biz temiziz, bir biz naif ve sütten çıkmış ak kaşığız zaten, bu yüzden bu sözlükler aleminde, yattığımız yerden, koca götlerimizi büyütürken, tüm dünyanın ölümsüz kabul ettiği üstadlara bile bok atma rahatlığını, eşsiz bünyelerimizde ve şaşılası beyinlerimizde bulabiliyoruz.
biz o kadar zeki, çevik ve ahlaklıyız ki, yaşasaydı necip fazıl, yaşasaydı nazım hikmet, övünürlerdi bizimle, hele mustafa kemal... alnımızdan öperdi şüphesiz...
nazım hikmet vatan haini
necip fazıl türk düşmanı
can yücel ayyaş
ahmed arif terörist
mehmet akif faşist
attila ilhan komünist
aziz nesin ateist
murathan mungan eşcinsel
.....
sözlük yazarları kusursuz, sözlük yazarları harika, tapılası insanlar, hepsi üstad...
Hece'nin en büyük şairi... Okul kitaplarında hececilerden bahsedilirken maksatlı bir şekilde adı zikredilmeyen, ama milyonların çok iyi bildiği büyük zeka, muhteşem şair... "Şairlerin Sultanı" unvanını yaşarken hakedebilmiş tek şair...
Bir fransız ansiklopedisinin, "hapis hayatı üniversite tahsil hayatından fazla olan şair..." diye sözettiği, kıymeti bilinmemiş, dehası yeterince anlaşılamamış dava ve aksiyon adamı...
"şöhretinin zirvesinde ve zamanın iktidarının gözdesi bir şair iken, seyyid abdülhakim arvasî hazretleriyle tanıştıktan sonra, bütün iltifatları tepebilmiş, iktidarı karşısına almak pahasına fikirlerini dile getirebilmiş, yeni dünya görüşüne uygun görmediği eski şiirlerini çöpe atabilmiş, bununla birlikte şiir anlayışında muhteva dışında bir değişme olmamış, hatta daha velud bir kalem haline gelmiş; her alanda eserler vermiş bir şair, mütefekkir ve muharrirdir.
şiir, tiyatro, hiciv, fıkra, deneme, makale, hikaye, roman, biyografi, otobiyografi, tenkit, hatıra, senaryo romanı, gezi, yevmiye, inceleme gibi birçok alanda kalem oynatabilmiş, geriye dönüp okumadan 500 sayfa yazabilen, yazı yazmaktan parmakları nasır tutan, tecessüsü çok geniş bir entellektüeldir.
ibda-c ile illiyet bağı bulunmayan şair.. buna rağmen birkaç teröristin bizim liderimiz veya feyz aldığımız zat Necip fazıl'dır demesini kaale alanların asla anlayamacağı büyük mütefekkir.
Reddettiği eski şiirlerindeki bazı müstehcen ve yeni hayatına, yeni düşünce tarzına, islam'a uygun olmayan şiirlerini orada burada sohbet konusu yapan, dergilerde, kitaplarda veya gazete köşelerinde yayımlayıp, "bakın sizin dinci şairin eski şiirleri nasıldı" demeye getiren bazı şahsiyetsiz yazarlara " ben eski şiirlerimin çoğunu çöpe attım; ve çöplükleri ancak kedilerle köpekler karıştırır." diyerek onların kimliklerini tesbit ve ilan eylemiş büyük zeka, büyük şair...
solcular için nazım hikmet neyse kendisi de sağcılar için odur. bir çok insan aralarında bir düşmanlık oldugunu iddaa etsede kendisi bir muhabirin bu konu hakkındaki sorusuna şöyle cevap vermiştir.
"ne düşmanlığı? biz onunla çocukluk arkadaşıyız. nazım la gençken akşama kadar tavla oynar, sonra beyoğlu na kız tavlamaya giderdik."
Necip Fazıl ne Mustafa Kemal'e hakaret edebilecek karakterde, ne de Türklüğe hakaret edebilecek tıynettedir. O türkün, türklüğün hayranıdır. Bu mevzuda Gazi ile anlaşmazlığa düşecek düşüncelere sahip değildir. 33 yaşına gelip, Hocası'ndan feyz almaya, islâm'a yönelmeye hasılı dindarlaşmaya başlayana kadar CHP yönetiminin adamıdır. Hatta Çile adlı kitabında da bulunan "Büyük Doğu Marşı" adlı şiir, CHP için, parti marşı olmak üzere yazılmıştır.
CHP yönetimi ile iyi ilişkileri 1938 yılına kadar sürer, yani Gazi'nin ölümüne kadar...Daha sonraki dönemlerde Mustafa Kemal'den çok farklı dünya görüşleri olan yeni CHP idaresi ile asla geçinememiştir. ismet Paşa'nın paradan ve resmi dairelerden Mustafa Kemal resimlerini kaldırdığı, ezanın Türkçe okutulduğu, varlık vergisinin çıkarıldığı, dine baskı'nın had safhaya ulaştığı, camilerin kapatıldığı, tamamen dikta idaresinin hakim olduğu tek parti iktidarına muhalefet etmiştir Necip Fazıl!
Necip Fazıl birçok fikir adamı gibi hapislerde yatmıştır. Bunlar yaptığı neşriyat, çıkardığı kitaplarla kısacası fikirle alakalıdır. iki kişinin bir araya gelmesinin örgüt oluşturma diye algılandığı, "Allah" demenin bile yasak olduğu Milli Şef idaresinde yazdığı cesur yazılardan dolayı hapse girmesi zaten beklenen bir durumdur.
Malatya Suikastı zanlılarını, yazdıkları yazılarla azmettirmek suçundan Osman Yüksel Serdengeçti ile birlikte 1,5 yıl yatmıştır. Bununla birlikte ismet Paşa ve şürekasının kışkırtmalarıyla yapılan 1960 Darbesinde, Milli Şef muhalifleriyle birlikte, Menderes ve arkadaşlarıyla birlikte Yassıada'da, "örtülü ödenek"ten para aldığı iddiasıyla yargılanmıştır.
Hatta ilginçtir ki öldüğünde hakkında kesinleşmiş hapis kararı varken rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur. Ebedi Mahkeme'de hakkını bir bir almak üzere ahireti beklemektedir.
Necip Fazıl'ın kitaplarını okuyan, Büyük Doğu düşüncesinin zerresinden haberdar olan, O'nun için, ne türk düşmanı, ne Mustafa Kemal düşmanı diyebilir.
Yabancı bir edebiyat eleştirmeninin "Türkler ceplerinde Necip Fazıl varken dışarda Shakespeare arıyorlar." diyerek tiyatro yazarlığının ne kadar büyük olduğunu vurguladığı dahi oyun yazarı...
-reis bey
-Bir Adam yaratmak
-para
-Tohum
-Künye
-Sabır taşı
-Ahşap Konak
-Siyah Pelerinli adam
-nam-ı diğer parmaksız salih
-Kanlı sarık
-Mukaddes Emanet
-Püf Noktası
-yunus emre
-ibrahim edhem
-Abdülhamid han
talihsiz şiirlerin şairi. tıpkı nazım gibi. necip fazıl'da, nazım'da bir insandan çıkabilecek en güzel şiirleri yazmışlardır. ama siyasi kişilikleri bu şiirlerin prangası olmuştur. sol necip fazıl'ın, sağ nazım'ın şiirlerine sırt dönmüştür.
yurtdışında (fransa'da) uzun süre "esrar - kumar - hayat kadını" üçlemesi takıldıktan sonra rabbinin hidayetine ancak erebilmiş, dolayısıyla son nefesine kadar gökten zembille inen o halata sıkı sıkı sarılabilmiş bir insan.
rüzgarın estiği yönü son derece iyi değerlendirip "yükselen değerler" denen kavramın da ziyadesiyle hakkını verip keskin dönüşleri becerenlerin en iyi/en bildik temsilcilerinden biri olmuştur.
bıkmadan usanmadan karanlığa seslenmiştir. işte bu nedenledir ki, böylesi bi yetenek ancak bu şekilde iç edilebilmiştir.
biliriz ki, milliyetçilik insanın ufkunu/ruhunu köreltir. eğer ki kafasındaki bu din merkezli faşizan fikirleri olmasaydı, eminim şu an belki de nazım kadar uluslararası arenada da tanınan bir şair olabilirdi.
ama ne yazık ki edirne'den öteye bir adım dahi atamadı.