Siyasal islamcilarin genel seçimi kaybettiklerinde, koltugu kolaylikla teslim etmeyeceklerini, su Anda Istanbul ve Ankara'da donen oyunlarin bunu dogruladigini dusunuyorum.
Ne kadar da şanslı bir insan olduğumu düşünüyorum aşırı mutluyum, arkadaşlarım benim için erken doğum günü partisi düzenlemiş. Çok güzeldi her şey. Hediyeme bayıldım. iyi ki varsınız. Teşekkürler.
kafamın içerisinde üç beş kafa daha var hepsi ayrı ayrı üç beş şey düşünüyor, ben de hepsini birden dizginliyorum işte. sen şunları düşün, sen bunları duşun, sen onları düşün...
öyle çirkinleşti ki herşey; artık yardıma muhtaç bir teyze görünce acaba bankada binleri mi var ya da yaşlı bi amca görünce acaba videoları düşen amcalardan mı diye aklıma geliyor olmasından nefret ediyorum.
Zamana , sosyal çevreye , kişilere , duygulara... vb. Gibi çoğu olayda insanların değişik kalıptan kalıba girmeleri ne çok tuhaf. Seninleyken ben buyum sensizken ben buyum diyenlerin saçmalığı. Örneğin; ideolojilerinden, yaşayış tarzlarından , düşüncelerinden, hislerinden, dünya’ya bakış açıları falan değişen ne çok absürt insan var. Aklım almıyor. Acaba mecburi olarak kendilerini bir yere ait olmaya mı zorluyorlar ya da ait olmak istediği yerdeki kişiler ona bazı şartları yerine getirmeyi mi emrediyorlar. Neyse kalıbının insanı değillermiş. Basit, sıradan, duygu ve amaçlarını mekana göre değiştiren kişilerin karekteristik dünyası bura.
lütfen su gmail e de yazdigin maili karsidaki görmeden geri alabilme ozelligi gelsin, bi rahatliyayim. simdi yaptigim salakligima doymayayim yanlis mail attim. sictim.
edit: dogru maili yollamisim. taslagi yanlislikla mail olarak gönderdim sanmisim. lafimi geri aliyorum uykulu halimle bile akiliyim be.
ne düşüneyim kpss'de istediğim puanı alamayışımı, geleceğimi kara kara düşünüyorum. ama kara kara düşünürken bile içimde bir umut oluyor. bu umudu sevgili aileme borçluyum. nazar değmesin ki karalar bağlarken bir anda şükrettim böyle bana destek olan bir anne babaya sahip olduğum için. istediğim puanı alamadım, istediğim işi bulamadım. henüz bir kız arkadaşım da yok. ama bir şey var. ki en önemlisi. ben daha ölmedim. hayattayım.
bazen, nadiren, zaman zaman, ara sıra bu sigara paketine neden 10 lira verdiğimi sorguluyorum. bazı zamanlar neden iş yerine gitmek için 5 lira vermek durumunda olduğumu da sorguluyorum. bazen, nadiren de olsa hiç tanımadığım insanlara sırf cebinde parası var diye daha fazla ürün satmak için samimiyetsiz gülüşlerimi sorguluyorum. her zaman, neden istanbul'a geldiğimi sorguluyorum.. yaşıyorum bu hayatı. lakin ben dün 5 yaşında olduğumu hatırlarken bu gün nasıl oldu da 26 oldum. bu zaman ne zaman geçti onu da sorguluyorum. bazen aynanın karşısına geçip kendimi sorgulamak istiyorum gözlerimin içine baka baka.. daha sonra bir gülme geliyor tipini sikiyim deyip odama dönüp 4 duvara bakarak sorguluyorum. iç sesim bastırıyor birden dış sesimi '' sen sorgu amiri misin orospu çocuğu?'' deyip kendi halime dönmemi istiyor.
ne düşünüyorsun öyle mi? birbirini tekrarlayan, hiç bir şekilde gelişme kat etmeyen günleri düşünüyorum. ne olacak? nereye varacak. her geçen saniye hücrelerime doluyor. ben bu kadar zamanı ne yapacağım? hak ettiğimden fazlasını yaşamak istemiyorum. nefes alıp vermek o kadar da zevkli bir aktivite değil. nefes almasak da olur. ben toprağı da severim.