güzeldir. bu baslıkta nazımı tek bir şiiri ve siyasi görüşü ile ele alınmıştır.her yazarda olduğu gibi bu yazarında şiirlerinin bazıları kötü olabilir. doğrusu bu okuyandan okuyanada değişir.
edebiyattan anlamayanların edebiyat temalı başlık açmak ve entry girmek için kastığı bir sözlükte yazar olmaktan iyidir. Şair "sayılmak" ne demek; Nazım Hikmet ne demek... Osman Baydemir olaydı da cevabını vereydi şimdi. *
bir insanı anlamaya çalışmaktansa o kişiye bok atmayı yeğleyen bir yazarın saçma söylemidir. Aynı yazar Nazım Hikmet' in "makineleşmek istiyorum" adlı şiirini örnek gösterek Nazım' ın şiirlerinin sanat değeri taşımadığını ileri sürmektedir. Oysa ki bu kadar rahatça eleştiri yapabilecek kadar ( ne eleştirisi resmen bok atmış yahu) alanına hakim olsaydı alıntı yaptığı şiirin fütürizm akımının etkisinde yazılmış ve bu akımın bütün özelliklerini taşıyan bir şiir olduğunu bilirdi. Can Yücel' e de pisliğini kusmaktan çekinmeyen bu arkadaşın onun hiçbir şiirini okumadığına inanıyorum. Okumaktan kastım bir kitabın başına oturup saatlerce ona bakmak suretiyle yapılan eylem değildir. Eser sahibinin sizi götürdüğü alemi okumaktır, onun sanatını görmek,duymak,koklamak,tatmaktır. bu koministmiş, şu sosyalistmiş, beriki liberalmiş diyerek eserleri önyargı ateşi ile yakmak yanlıştır. Can Yücel için çok ağzı bozuk derler, bu yönünü çok eleştirirlerdi. Fakat o küfürden bile sanat yapmasını; küfürü bile nerede, nasıl kullanacığını çok iyi bilirdi. izninizle bir anekdot paylaşmak isterim:
Duygu Asena' nın, konuk olarak katıldığı bir programda Nazım Hikmet için "kartpostal şairi" yakıştırması yapması üzerine Can yücel de şu cevabı vermiş: kart sensin, postal da sana girsin.
problem değildir. sanatın ortadan kaldırıldığı, yasaklandığı veya içinin boşaltıldığı bir ülkede yaşamak kadar dert edilmesi gerekli bir durum değildir. yoksa aradıktan sonra bu ülkede bu bile var:
(#7922243)
o yüzden bırakın , isteyen istediği gibi sanat yapsın. siz beğenirseniz takdir edin, beğenmezseniz yapıcı eleştirinizi yapın, ya da dinlemeyin, almayın, okumayın; meraklısına bırakın.
ha , bir de "kuvayı milliye destanı", "memleketimden insan manzaraları" diye bazı eserler varmış, belki duymuşsunuzdur, bir ara onlara da göz atın , böyle entryleri ondan sonra açın. abi lafıyla açmayın. okuyun, araştırın bir zahmet. (not: başlığı açan yazarın aslında ironi yaptığı anlaşılıyor. dolayısıyla bu son paragraf daha ziyade ciddi ciddi bu tür görüşleri dillendirenleredir.)
"can yücel'in şair sayıldığı bir ülkede yaşamak", "nazım hikmet'in şair sayıldığı bir ülkede yaşamak" gibi başlıkları görünce düşündüm evet başbakanını peygamber sayan bir ülkede yaşamaktan daha zor olmayan bir eylemdir. üstelik bu peygamber şiir de okuyor.
Soyadını kullanmadan hitap etmenin 'ben komünistim' anlamına geldiği ülkede yaşamaktır aynı zamanda.ölen genç üniversiteli kanka gibi anılmasından maksat nedir bilemiyorum.Lakin özenilecek bir hayatı yada fikir yapısı olmamıştır fikrimce.
nazım olsaydı
nazım şunu demek istedi..
şairin ülkesinde; önde bir çift öküzün çektiği karasabanla çift sürülen, buğdayın yaba ile rüzgara savrularak sapından ayrıldığı en ilkel tarım yöntemleri uygulanan dönemlerde, devleti tarafından vatan haini ilan edilerek kaçmak zorunda bırakıldığı rusya'da, traktör ve biçer-döverlerle yapılan modern tarıma tanık oluşunun ardından, kendi ülkesi için de aynı koşulların sağlanabildiği günlere duyduğu özlemle yazılmıştır.
- bir şiirin güzelliğini halen kafiyelerde arayan yoz beyinlerin; bırakınız nazım'ı eleştirmeyi, anlayabilmesi bile güç olmaktadır, haliyle.