size baba diyecek bebenin çıkacağı deliğe elalemin bağırarak boşalmasını hazmeden ve buna modernlik gözüyle bakan geniş meshepli insanların kabullenmek istemediği gerçek.
namus bacak arasında değilse ve bunu diyen bir kız ise şuan gelsin bana versin? ha diyecekse ki hayır bu bir ahlak tutumu ondan vermiyorum, e bende ahlakı bacak arasında arayan mal insan derim kendisine. her türlü gömerim beyler bu konuda karşıdakine. ayrıca namus bacak arasında değilse neden erkeklere abaza deniliyor? erkek keyfinden sizin o buruşuk amınız için ölüp bitmiyor doğanın kanunu bu. bünyede doğal olarak sperm birikiyor ve bunu karşı cinse boşaltmak istiyor erkek ve madem namus bacak arasında değil bu kızlar neden erkeklere vermeyerek doğanın yani insan doğasının o sosyal yapının dengesini bu yönden bozuyorlar neden vermiyorlar? madem namus bacak arasında değil sebep ne neden vermiyorlar?
sebebi şu; namus bacak arasında değil iddiasını savunan kız bile kendi bünyesine yenik düşüyor çünkü namus iki bacağın arasındadır bunu kendi inkar etse bile en başta kendisi uyguluyor.
bir çok arkadaşımla tartışmışımdır bu konuyu. bakire biriylemi evlenmek istiyorsun diye, bir kaçı bana gece yastığa başımı koyduğum zaman uyuyamam aklıma sorular gelir dedi. şimdi onlara ve onun gibilere buradan sesleniyorum acaba hakkında düşünüp uyuyamayacağınız karınızla seviştikten sonramı uyuyamayacaksınızda gelecek aklınıza! evet kalıbımı basarım buda sizin pasifliğinizi gösterir ama ben sizin onun kaç kişi ile birlikte olduğunuzu düşüneceğinizi zannetmiyorum ''benden daha iyilerini gömüştür'' diye düşüneceğinizi şimdiden duyuyorum.
açıkçası ahlakın temeli bana göre birine zarar vermek yada zarar üzerindendir. mesela aldatmak bir zarardır, bu alanda cinselliği yaşamak kötüdür. çünkü bu bir zarardır. ayrıca tecavüz de birine zarar vermektir bu da kötüdür. pedofili de suçtur çünkü bu da bir insana zarar vermektir. yani bu tür şeyleri ahlaksız olarak yorumlayabiliriz.
ayrıca dinde olan ahlak anlayışı ise namus temellidir. mesela vahşet ahlaksızlık olarak algılanmaz ama bir kadına giren çıkan ahlaksızlık olarak adlandırılır. ahlak kavramına karşı yaklaşımla alakalı bu durum bence. dinde kafa keseni ahlaksız olarak kimse suçlamaz ama bekareti olmayanı yerine sokarlar. bu bakış açısıyla alakalı gibi duruyor bence.
bekaret beyindedir lafından kasıt dürüstlüktür zaten, bir insanın dürüst olması çok farklı bir şey bence, iyi veya kötü olmanın üstünde bir değer bu.
Ya şu evladınızın çıkacağı deliğe başkaları bağıra bağıra vik vik vik diyen tipler inşallah boşanır dul bir hanımla evlenir ve çocuk yapar da yaptığı çocuk ona baba der.
Bacak arası sadece insanın namus ve iffet konusundaki düşüncelerinin fiziksel olarak yansıma şeklidir. nasıl önce düşünüp, tasarlayıp sonra fikirleri zikrediyor isek bacak arasında olan ve korunması gereken şey de insanın fikrinin mahremiyeti ve namusunun sadece fiziksel olarak garanti altına alınmış olmasıdır.
Hiç kimse sadece namusunu korumak için seksten uzak durmaz ve hiç kimse sadece seks yaptığı için namussuz olmaz. Bu çelişkili gelebilir ama hayat böyle. Tabi aile denen kurum sağlam olmalı bunun için sadakat-namus her neyse gerekli ama iki taraf içinde geçerli bunlar. Herkes hata yapar ve kimse günahsız değildir.
Tabi kadın denen varlığın kutsallığı ve önemi ayaklar altına alınıp çiğnenmiş değersizleştirilmiş maddeleşmiş. Bütün gün sözlükte dahi kadının organları konuşulurken sadece bunun üzerine yüzlerce başlık açılırken "namus bacak arasında veya değil" demek başlı başına namussuzluktur.
benimdir. lakin arayan derken yanlış anlaşılmasın bacak bacak gezmiyorum.
şimdi ben sana bir şeyi ödünç verdim diyelim. senin o şeyi bana aldığın gibi geri getirmen gerekmez mi?
ya da şöyle sorayım
x'ini bana verdin bir kaç günlüğüne, aklın x de kalmaz mı? kazasız belasız geri gelsin istemez misin? istersin tabi.
diyelim ki x kırıldı, parçalandı, kayboldu. yarın bir gün değerli bir şeyini ödünç istesem, verir misin? vermezsin tabi. bir x'e bile sahip çıkamayan adama niye değerli bir şeyini veresin değil mi?
şimdi ben bi insana hayatımı vericem, canımdan can, kanımdan kan bilicem. yeri gelicek onun canı için kendi canımı öne sürücem. hayatım boyunca verebileceğim en değerli, en büyük sözümü vericem ona. aynı şekilde o da hayatından hayat, canından can vericek, o da hayatının en büyük sözünü verecek. hayat arkadaşı olucaz.
hayatımı ipotek edicem resmen üstüne. onu flosh royal bilip all-in giricem. yeri gelecek iki zara yüz bin yatırıp, ekrem abilerle yüz göz olucam.
neyse anladınız yani hayatımda verebileceğim en değerli şeyi emanet edicem ona. hiç kimseyi sevmediğim gibi sevicem onu. benim ilk aşkım olacak. benim son aşkım olacak.
lakin kız gelip bana diyecek ki ikimizinde geçmişleri, yaşanmışlıkları var.
benden önce başkasına aşkım demiş, başkasıyla hayaller kurmuş, hayatını başkasına söz vermiş. ve sözünde durmamış.
ben o saatten sonra bana verdiği sözlere nasıl güvenicem? ben ilk aşkı olmadığım birisinin son aşkı olacağımı nerden bilicem?
dolayısıyla bacak arasına sahip çıkamayan bir insana ben hayatımı, hayallerimi, sevinçlerimi, üzüntülerimi nasıl emanet edicem?
bu şekilde bacak arasını önemsizlestirmeye çalışan gevşek gavatlar çok basit algı yapıyorsunuz bunlar uzun vadeli algılar degil doğal süreç dogru olana kayacak mutlaka.
