türkiyenin zaten 20den fazla satürn füzesinin kontrolünde tuttuğunu bilen şahıstır. ayrıca kendisi nükleer enerji üreten teshisle nükleer silah üreten teshislerin farklı yapılar olduğunu, türkeyinin bu tip tesis yapmasına kimsenin izin vermeyeceğini bilen kişidir. Ayrıca bu silahı kullanabilmek için gerekli olan füze teknolojisine sahip olmadığımızı da bilir.
üstelik çıkan atıkların ne yapılcağı tartışma konusu olur. dünya atıklarını türkiyeye gömerken türkiye nereye gömer allah bilir.
çernobil ve japonya haricinde ne gibi örnekleriniz var diyen yazarların varlığı dahi şuursuz olmaya yöneltiyor insanı, rusya (ukrayna) çernobil ve japonya'daki fukişima değil yalnız nükleer sızıntıların yaşandığı kazalar, amerika'daki three miles island, kanada'da point lepreau ve fransa'da chatel nükleer tesislerindeki radyasyon sızıntısı en bilinenler!...
eğer çevreyi ve tabiatı düşünüp de diyorsa türkiye'nin her bir yanının zaten nükleer tesislerle çevrili olduğunu bilmeyen kişidir.
(bkz: battı balık yan gider)
şuursuzca yapılan her şeye karşı çıkan şuursuzdur. bu şuursuz fütursuzca-kimilerine göre- her şeye karşı çıkar. öyle ki binlerce yıllık tarihi su altında kalacak hes'lere de karşı çıkar. şuursuz işte daha ne olsun. bilir ki, şuursuzca yapılan yatırımlar gün gelir elinde patlar. ayrıca teknoloji, disiplinli çalışmanın bile vs doğanın tek bir hareketiyle felaketi getirdiğini bilen şuursuzdur.
bizim binlerce uçağımız, onbinlerce tankımız, silah altında milyonlarca askerimiz yok dememe vesile olmuş önermedir. mersin gibi bir deprem bölgesine ve deniz kıyısına nükleer santral yapan ultra zeki yöneticilerimizin nasıl bir halk zümresinden destek gördüğünün açık kanıtıdır.
çevreyi hiç bir problem olmadığı takdirde en az kirleten enerji biçimidir. ancak bir sorun olduğunda bulunduğu bölgeyi tabiri caizse ebesini hoplatır. o yüzden arada kalınan hadisedir. he mersin'de bir problem olur mu diye düşünür insan önce bir. burası japonya değil ki tsunami olsun diye düşünür insan. mersin deprem bölgesi mi onu bilmediğim için bir şey diyemeceğim bu konuda ancak olmadığını düşünüyorum. 8-9 şiddetinde deprem orada olur mu diye düşünmek gerek öncelikle.
bu tarz malları anlamıyorum arkadaş çünkü bu mallar o nükler santral patladığında ilk geberen insanlar arasında olacaklarını hala anlamıyorlar, çocuklarını ailelerini daha da
önemlisi bu santrali istemeyen masum insanların ölümünede sebep olacaklarını bir türlü kafalarına sokamıyorlar o nükler santral patladığında bana ve o nükleer santrali istemiyenlere zarar gelmiyeceğini bilsem alın o santrali istediğiniz yere kurun diycemde işte bizde böyle öküzler yüzünden zarar görücez senin gibi öküzler eminim japonyada şimdi yataklarında rahat rahat uyuyorlardır. birde bu mallar savaşı bilgisayar oyunu zannederler onların bombası var bizde alalım onların jeti var bizde alalım hadi savaşalım amına koyim hep beraber geberelim bu mantıkla giderler dünyanın amına koydunuz lan şimdi evren sizin gibi dangalaklardan kurtulmak için öcünü alıyor gözünüz doysun amına koyim akşam, akşam asabım bozuldu.
iki tane ağaç kesilecek diye karşı çıkılmıyor nükleer santrallere.halen çernobilin bu güne varan etkileri konuşuluyorken, şimdi fukuşima gündemde ve sadece japonya'yı değil, beraberinde bir çok ülkeyi etkileyecek.hal böyleyken yani, binlerce insan ölüp binlercesi sakat doğabilecekken, iki ağacın kesilmesinin yaygarası değildir bu karşı çıkış. Nükleer santrale karşı çıkanlara," Evinize patlayacak diye tüp gaz da almayın o zaman" diyebilen adamın yönettiği bir ülkede yaşıyorsak böylesine muazzam bir alt yapı gerektiren proje için insanların endişe duyması ve muhalefet etmesi en tabi hakkıdır.
şuursuz ise nükleer enerjiye neden karşı olunabileceğine dair az bilgi sahibi olan kişidir. bir parça araştırmayla "para ekonomisi"nin saçmalıklarını ortaya döküp, neden "yatırım" iştahına karşı durulması gerektiğine dair sayfalarca bilgi edinebilir çünkü... kısa vadede gelen sermaye bolluğunun doğal ve toplumsal yıkımların karşısında neden hiçbir anlamı (parayı kazanan şuursuz allahsızların nezdi dışında) olmadığının bir ton açıklaması vardır.
nükleer enerjiye salt bir egemen onaylıyor diye evet diyen diğer şuursuzlardan daha fazla şuursuz değildir elbette. hakkını yemeyelim...
alternatif enerjide güneş, rüzgar diye bıkbıklananların aksine, yıllardır sözde biliminsanlarının bulamadığı alternatif enerji kaynağını bulmuş ve patent almak için uğraşan, bu yolla baz yük problemini %100 çözen dünyadaki en akıllı insanlardan biridir.
kendini , doğayı , sağlıklı yaşamayı seven insandır.
asıl şuursuzluk insan yapımı bir teknolojiye güvenip milyonlarca insanın hayatını tehlikeye atmaktır.
güvensizliği defalarca kanıtlanmıştır.gerkirse daha az enerji kullanmaya razı insandır.
