Müzikle insan eğlenebiliyor, üzücü bir müzikse üzebiliyor ama tabii ki o şarkıları söyleynler o duyguyu hissetmeyebiliyorlar ve şöhretli olarak parayı kalıyorlar.
(bkz: hakan altun)
(bkz: cengiz kurtoğlu)
evet, gerçekten hayat demektir. tarzı farketmeksizin, kulaklarınızda hissettiğiniz ufacık bir tını bile ruhunuza farklı şekilde hltap eder. duygularınızı kabartır, hayata bakış açınızı şekillendirir. müzik bu yüzden ruhun gıdasıdır. aynı zamanda ruhun terapisinde de oldukça büyük rol oynar.
özgün ezgilerle, eşsiz notalarla oluşturan bir altyapıyla, inanılmaz ses tonuyla alınan, vocal kayıtları ile oluşturulan doğa üstü yapımları bünyesinde görmek oldukça yüksek ihtimaldir.
ve aynı zamanda, bana sülük gibi yapışan, ama yapışmasından aşırı haz duyduğum bir ruh hastalığı. hastalık diyorum, çünkü müziksiz neredeyse zaman geçirmiyorum. geçirmek zorunda olduğum zamanlar var, mesela çalışmak gibi. bu hastalığa sahip olduğum için bu süreçte oldukça rahatsızlık ve eksiklik hissetsem de, iş bitiminde yine her türlü dinleyebileceğimi bilmek bana büyük motivasyon sağlıyor.
müzikten ayrılamıyorum. ve tuhaf gördüğüm bişi var ki, cidden müzik dinlemeyi sevmeyen insanlar da girdi hayatımda zamanında. ama ben müzik dinlemeyi sevmemeyi doğru bulmuyorum. bence o şahıslar ruhlarına hitap eden türü keşfedememişlerdir. ya da toplumun dayattığı saçma sapan, ruhani olumlu etkilerden oldukça yoksun şarkılarını dinlemek zorunda da kalıyor olabilir.
Ruhun gıdası olduğu doğrudur ve bu tanım az kalır, aynı zamanda ruhun konuştuğu dildir benim için. insanların kullandıkları diller sınırlı ve sınırlı olan bir dil beynin hayal gücünü kısıtlar. Ama müzik tam aksine, lisan fark etmeksizin, o kemanı çekerken, piyanoya basarken çıkan titreşimler direkt olarak ruha işler. Tüyler ürperir.
Size aklınızda insan diliyle tercüme edemeyeceğiniz hisler yaşatır, işte budur. Ruhunuzun bir yakarışıdır bu ürperme. işte sanat bu yüzden evrenseldir. Lisan fark etmeksizin ruha hitap eder.
müzik demek sadece birkaç ritim demek mi bence hayır müzik demek ruh demek duygular demek hisler demek bazen insan kendisini anlayacak birini bulamaz müziklere sarılır
üzülür kalbi kırılır açar bir arabesk onun eşliğinde ağlaya ağlaya üzüle üzüle rahatlar kimseye anlatmak istemediği anlatsa da yüzleşmek istemediği sorunlar ile yüzleşir. kendisi ile yüzleşir.
mutlu olur açar bir oynak şarkı genelde ankara oyun havası açarım keyfine keyif katar mutluluğuna mutluluk dans eder içindeki mutluluğu döket rahatlar
Biri enstruman için yapılan sözsüz, diğeri şan için yapılan sözlü..
Müziğin temel işlevi aslında anlatılmak istenen duyguyu müzikle hissettirmektir.. Müzikle destanı, aşkı, sevgiyi, gizemi sözsüz bir şekilde anlatabilir misiniz? Pek tabi ki anlatırsınız.. Sesler size bunu anlatmayı imkanlı kılar. Bunun için de iyi bir besteci olmanız gerekir.. Ve iyi bir dinleyici tabii..
Şan a yapılan müzik içinse şunu söyleyebilirim, sözlerinize uygun nitelikte beste yapmalı bestekar, acıyı anlatıyorsa sözler, beste ona uygun olmalı.. Hani bazen diyorsunuz ya sözleri çok acı ama şarkıda oynuyoruz, tabi bu ritmle de alakalı ama bunun olmaması gerekir..
Mesaj vermekteki gücünü ise şurdan anlayabiliriz, bugün orhan gencebayı herkes tanır ama cemal safiyi çoğu kimse tanımaz.
Müzik şiirden ve birçok sanat dalından daha güçlü bir mesaj ileticidir. Bu nedenledir ki müzisyenler hep şairlerden daha ün sahibi olmuştur.