şu an kemiklerini sızladıgı dusundugum yuce kişilik türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu. nedenini merak ediyosanız;
(bkz: askerlik yan gelip yatma yeri degil)
yeryüzünün gördüğü en büyük devrimci ve devlet adamlarından biridir. bir insanın erdemli ve adil olmasının, güç sahibi olmasından çok daha önemli olduğunun kanıtıdır.
mustafa kemal atatürk, bu topraklarda yaşayan her insanın göğsünü gururla kabartan * ulu önder.
devrimin nasil yapildigini, bir halkin ozgurluge ve bagimsizliga nasil kavusturuldugunu adeta ders verir gibi dunyaya gostermis olan devrimci. turkiyeyi nasil saglam bir temele oturttugu, bugun ve daha once basimizda olanlara ragmen ayakta kalabilmemizden anlasilabilir.
not: bu entryi eksileyecek olan arkadas lafim sana: ataturk ile ilgili girilen entrylere verilen eksiler yazarlara birsey yapmaz, ama senin verdigin her oy sana ozgur, bagimsiz turkiyeyi kuran ataturkun buyuklugunu hatirlatacak. o yuzden bu entryi de eksi oylarsan sevinirim.
(bkz: eksi oy alinca sevinmek)*
liderimiz,başımız başkanımız,halen daha fikirlerindeki inceliği kavramakta zorlandığımız atamızın ismidir.Dahasını anlatmak için ne benim gücüm ne de klavyemin 3 ü yabancı 29 harfi yeter.Çünkü ne kadar bilgisayar da olsa hisleri yoktur bu meretlerin...
ülkenin gündemindeki meseleleri,ona laf sokan ibneleri,yolsuzlukları,ekonomiyi... yani türkiye'nin şu anki halini bir kalkıp görse utancımdan yüzüne bakamayacağım en büyük türk.
"Sizler, yani yeni Türkiye' nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir." M.Kemal Atatürk
Adres, numara 248, Kordon...
Naim Palas... ikinci kat...
Cumbada oturuyor Mustafa Kemal.
Sevmez fazla yemeği.
Leblebi var yine önünde...
Garson titriyor. Çünkü çocuk, Rum.
Sesleniyor Gazi, şefkatli bir ses tonuyla...
"Vre Dimitri" diyor, "gel bakayım."
Çocuk, "buyur pasam" diyor, ş'lere dili dönmeyen, kırık dökük Türkçesi'yle.
"Sizin Kosti" diyor... işgal sırasında izmir'e gelen Yunan Kralı
Konstantin'i kastederek... Sizin Kosti, geldi mi buraya?
Geldi pasam...
Oturdu mu bu masaya?
Oturdu pasam.
Güneş batarken rakı içti mi?
içmedi pasam.
E o zaman sormadın mı çocuk, ne halt etmeye almış izmir'i?
şuan hayatta olmamızı sağlayan bize emanetler veren ve onları biz gençlerin korumasını isteyen ayrıca onun gibisinin olmadığı ulu önderimizdir mustafa kemal atatürk.
bir devri kapatıp, yeni ve aydınlık bir yolun anahtarlarını değer bilmeyen bizlere teslim etmiş, tek hatası daha hizaya sokacak onca yobaz ve vatan haini kırıntıları varken erken ölmek olan, bir daha eşi ve benzeri dünyaya gelemeyecek vatan ve bağımsızlık aşığı, Türk, aydın liderdir.
Dünya Kemal Atatürk' ü yaptıklarından ötürü örnek alırken biz hala onu anlamış değiliz. Japonya da Çin de Atatürk ile ilgili okul kitapları basılıyor onu daha iyi anlamak onun yaptığı tüm devrimlerin nedenlerini daha iyi bir şekilde çözmek için çaba sarf edilirken biz böyle büyük böyle kahraman bir kişiliğin yeterince koruyucusu bile olamamışsak yazık bize. onun yaptıklarının hakkını nasıl vercez bilmiyorum.
'Büyük işler,önemli atılımlar,ancak birlikte çalışma ile elde edilebilir. Kendiniz için değil,ulusumuz için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en değerlisi budur.'
en büyük türk,bir devri değiştiren,acaba 10 yıl daha yaşasaydı şu anki durumumuz nasıl olurdu diye merak ettiğim büyük önder,ulu önder,büyük deha...
7 Yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı.
Yalnız ve içine kapanık biri olarak yaşamaya,
oradan oraya sürüklenmeye başladı.
8 Yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.
Zamanını tarlalarda kargaları kovalamakla geçirdi.
10 Yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde,
yeni okulundaki hocasından dayak yedi.
Ailesi onu okuldan aldı.
Sinirden ve korkudan üç gün evinden çıkamadı.
17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için
gerekli not ortalamasını tutturamadı.
24 Yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi
ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
25 Yaşında sürgüne gönderildi.
27 Yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı,
kendisinin de üyesi olduğu derneğin çalışmaları ile
kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu.
Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken,
o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
30 Yaşında kendisi başka şehirleri
düşman elinden kurtarmaya çalışırken,
doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
30 Yaşında amiri,
onu kendisinden uzaklaştırmak için
başka göreve atanmasını sağladı.
Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı.
Aylarca boş kaldı.
37 Yaşında böbrek hastalığından
Viyana'da iki ay hasta ve yalnız halde yattı.
37 Yaşında Komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.
38 Yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
38 Yaşında bir toplantıda giyebileceği
bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve
başkasından bir redingot ödünç aldı.
Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.
38 Yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
38 Yaşında en yakın beş arkadaşından üçü,
onun kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı.
39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.
42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı oldu.
işte bir çılgın türk, hayran olunması gerekn efsane liderdir.
hangimiz onun yaşadığı zorlukları yaşadık? ama o pes etmedi inandığı davasında zafer kazandı ve bunu çok sevdiği türk milletine hediye etti.
bir kısım chp'li veya sosyal demokrat diye geçinen kesimin gökten inme peygamber gibi baktığı Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan kişidir. Tamam evet tabii ki büyük işler yapmıştır, emperyalizmi kovmuştur bu topraklardan, zeki bir siyaset adamıdır bu kesindir. fakat en nihayetinde o da herkes gibi iki kolu, iki gözü, iki ayağı, iki kulağı olan normal bir insandı. biraz da bu açıdan bakıp şimdiki koyu kemalistleri eleştirmek lazımdır kanımca...