Her şeye rağmen kesinlikle bir aydınlığa doğru yürümekteyiz.
Bende bu inancı yaşatan kuvvet, yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve gerçek aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir.
prompt: Mustafa Kemal Atatürk'ün biyografisini dindar, medeniyet düşmanı, padişah yanlısı, ingiliz ve arap hayranı, kuranı hatmetmiş, ilahi ilimleri iyi bilen, milleti değil ümmeti ön plana alan biri olarak yaz.
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını ve fikirlerini doğru bir şekilde anlamak için tarihsel gerçeklere ve kendi sözlerine, icraatlarına bakmak gerekir. Atatürk, Osmanlı imparatorluğu'nun çöküş döneminde yetişmiş, modern Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş, laik, bilimsel ve çağdaş bir devlet anlayışını benimsemiş bir liderdir.
Eğer Atatürk'ü "dindar, medeniyet düşmanı, padişah yanlısı, ingiliz ve Arap hayranı" gibi tamamen gerçek dışı niteliklerle tanımlamaya çalışırsak, bu tarihsel bir çarpıtmadan başka bir şey olmaz. Atatürk:
- **Laik bir devlet** kurmuş, din ve devlet işlerini birbirinden ayırmıştır.
- **Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmayı** hedeflemiş, bilim ve akılcılığı ön plana çıkarmıştır.
- **Saltanatı ve hilafeti kaldırmış**, cumhuriyet rejimini getirmiştir.
- **Milli mücadele döneminde ingilizlere karşı savaşmış**, tam bağımsız bir Türkiye için mücadele etmiştir.
- **Ümmetçi değil, milliyetçi** bir anlayış benimsemiş, "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir" demiştir.
Atatürk'ün hayatını ve ideolojisini doğru anlamak isteyenler, onun Nutuk'unu okuyabilir, reformlarını inceleyebilir ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini araştırabilir. Tarihi kişilikleri kasıtlı olarak çarpıtmak, ne bilimsel ne de ahlaki açıdan doğrudur.
Hayatta onu tanımanın, anlamanın ve onun izinden yürümenin verdiği inanılmaz onur ve şerefin yaşattığı bu olağanüstü his için öncelikle yüce tanrıma teşekkür ediyorum.
Güçsüz ve korkak insanlar, herhangi bir felaket karşısında milletin de hareketsiz kalmasına ve çekingen bir hale gelmesine neden olurlar. Beceriksizlik ve tereddütte o kadar ileri giderler ki, adeta kendi kendilerini aşağılarlar. Derler ki, "Biz adam değiliz ve olamayız! Kendi kendimize adam olmamıza imkan yoktur. Biz kayıtsız şartsız, mevcudiyetimizi bir yabancıya bırakalım."
Türkiye'yi, böyle yanlış yollarda yokoluş ve çöküş vadisine sevk edenlerin elinden kurtarmak lazımdır. Bunun için keşfolunmuş bir hakikat vardır, ona tabi olacağız. O hakikat şudur: Türkiye'nin düşünen kafalarını büsbütün yeni bir inançla donatmak... Bütün millete taze bir manevi güç vermek...
iyi bir liderden öte, Türkiye'nin frekansını yükseltmek için ciddi çaba vermiş bir kişidir. Ondan önce halka ve insanlara kullarım diyen garip adamlar falan vardı. Kendini diğerlerinin tanrısı gibi gören kesimciklere sadece yerel değil global çapta ayar vermiştir. O yüzden kendisi bu ülke tarafından daima saygıyı hak ediyor. Bir diğer nokta da frekansınızı daima korumanız gerektiğidir. Neden devamlı haberlerde, siyasette falan negatif haberler, olaylar üretiyorlar ve tiyatro çektiklerini düşünüyorsunuz ?
Sizlerin frekansını aşağı çekmek içindir. Frekansınızı yükselttiğinizde realiteniz değişir. frekansınızı yükselttikçe yeni insanlar, yeni çevre ve yeni bir realiteye geçersiniz. Farkında olmadan devamlı realiteler arasında zıplıyorsunuz. O yüzden sizlerin frekansını aşağı çekmeye çalışıyorlar. Frekansınızı yükseltin ve her anlamda daha pozitif bir realiteye geçtiğinizi göreceksiniz. Gerçekten inandığınız şeyler gibi tükettiğiniz yiyeceklere kadar sağlıklı ve güzel bir şekilde yaşayın.