mustafa balbay ın silivri cezaevindeki 44. günü bu gün. cezaevinde yazdığı bir mektupta, ki cüneyt arcayürek köşesinde yer vermiş şöyledir:
...''ama bir iki şeyi vurgulamadan geçemeyeceğim...birbirinden tamamen kopuk, değişik zamanlarda tuttuğum, büyük bölümü ham olan kimi notlarımın birleştirilip toplu bir metin haline getirilmesi, yer yer de küçük ama tüm anlamı değiştiren ekler yapılarak servis edilmesi, olacak şey değil''.
temel sanat atölyesinde mutlaka bilirsiniz öğretilen bir çalışma vardır. kolaj derler adına. çok mantıksız bulur aynı mantıksızlıkta ödevler hazırlardım bu konu için. ne kadar anlamsız, mantıksız, uydurma olursa, o kadar başarılı bulunduğunu farkettim. fakat başarılı bulunmasının bir nedeni daha vardı. bu çalışmaları yaparken düşünürdüm bunu buraya neden koymuş olabilirim diye. kendimce yine uyduruk kaydırık nedenler bulur sunumumu yaparken bu nedenleri güzelce ardı sıra açıklardım. evet sözlükçüler şimdi kolaj ın ne işe yaradığını çok daha iyi anlıyorum. gerekirse ve teklif gelirse çok iyi kolaj yapar manasına çok güzel kılıflar uydurabilirim.
emin çölaşan bir gün kalantürk televizyonunu, fetullahçılara satan tuncay özkan ı, bu programa davet etmek isteyince balbay, art televizyonunun sahibi mustafa özbek ile görüşüp "kesin bir çıkar ilişkisi var" şeklinde yorumlamış.
dürüstlüğü, bilgi birikimi, hayat felsefesi ve zarif kişiliği ile belli kesim dışında, herkesin takdirini toplamış cumhuriyet yazarı. kendisi şu anda tutuklu bulunmaktadır. bu da yukarıda saydığım vasıflara sahip olması nedeniyle, sistemin kendisine hediyesidir. kendisine yapılan suçlamalar mantıkla bağdaşmamakta ve hepimizi acı acı gülümsetmektedir.
cahilin önde gidenidir. 1960 darbesi yapılmadan önce genç subaylar rahatsız söylemleri ile darbe çığırtkanlığı yapılmıştı. o zaman ki genç subaylar şimdi yaşlandı ama kendi yaşlı, adı genç subaylar olanların darbe hazırlığını tehdit olarak ifşa eden bu zat, ne cesaretle bunu söyledi anlaşılmaz.
bu yazımı ergenekon ile bağdaştırmayınız. yazım ben, benim gibi düşünenler ve mustafa baybal ile ilgilidir. bu adam açıkça bizleri tehdit etmiştir. sürekli darbe olacak, subaylar rahatsız sözleri ile korkutmuştur. onun sözleri neticesinde darbe olmasındansa akp dışında partilere oy vermeye zorlandık. bu benim ve birçok insanın siyasal özgürlüğünü elinden almaktır. siyasal özgürlük kişinin güvenliği veya güvenliği üzerindeki hislerine göre seçimler yapmasıdır. verdiğim oy nedeniyle güvenliğim üzerine tehditler savurmaya kimsenin hakkı yok. darbeye destek vermesinden öte bizleri tehdit eden bu adamı kınıyoruz.
kısaca özgürlük; kişinin istediğini yapmaya karar verebilmesi veya en azından öyle zannetmesidir. şu partiyi seçerseniz darbe olur imajını vererek özgürlüğümü elimden aldığı için özgürlük düşmanıdır.
ergenekondan suçsuz bulunsa bile binlerce insanı tehdit etmiş olmaktan halk vicdanında suçludur. aslında olan kendine ve yanında tutuklananlara oldu. bu kadar kişiyi tehdit edersen bu millet inadına istediğine oy verir. sonra sen hapse girince de tehdit ettiklerini yanında bulamazsın. her insanın suç üstü yakalanmadığı sürece dışarda tutuksuz yargılanmasını savunurum ancak mustafa baybal defalarca tüm milletin gözü önünde suç işlemiştir. yani suç üstü statüsüne girer. inşaallah cezasını çeker.
edit: terörist diye kime denir? halkı çeşitli yöntemlerle yıldırıp siyasi kazanç sağlamaya çalışan kişilerdir. silah alır veya kalemini silah gibi kullanır.
(#286195)
suçsuz yere içerde yatan, akp muhalifi yazılardan dolayı şuan hapiste olan, ülkenin aydınlık insanlarından biri.
keşke taraf denen gazetemside yazar olsa idi, tsk'ya kin kussa idide şuan kahraman olarak anılsa idi vatansız ak kuzular tarafından.
kendisini özlettiren darbe yanlısı yazar. ee nasılsın mustafa hiç sesin soluğun çıkmıyor ? ne vefasız değil mi bu paşalar ? sen yıllarca bir dediklerini iki etme, ne derlerse yaz, çiz sonra bir köşede unutulup git. hayat böyle işte mustafa birileri gata'da keyif yapar, birileri hapis köşelerinde çürür.
iddia edildi, öne sürüldü belgeleri ile 1 yıldır yani 365 gündür tutuklu olan yazar.
kalemi ile, mürekkebi ile darbe yapacağı öne sürülen, iddia edilen yazar.
tam 1 yıl. koskoca 365 gündür içeride ve suçum ne diye sorsa, adam gibi hala cevap alamaktadır.
deliller ne dese büyük ihtimal yine adam gibi sonuç alamaz.
tek suçu dik durmak idi, hükümeti eleştirmek idi.
yani akp'ye göre iktidar karşıtı idi, yani kanı bozuk.
tek hatası iktidara karşı yazılar yazmak, elektirmek idi.
tek hatası pkk denen terör örgütünü yalamaması idi, terörden prim yapmaması idi.
ülkesini ve vatanını sevmesi idi.
ha tabii troller darbe, cuntacı diyor.
zaten onlara göre teröristlerde kahraman. habur kahramanı.
bazı sorospu çocukları gibi dışarıdan beslenmeyen,ülkesine ihanet etmeyen,yine bazı sorospu çocukları gibi amerikada cia tarafından korunmayan,kollanmayan aydındır.
--spoiler--
Madde 313 - (1) Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı bir isyana tahrik eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. isyan gerçekleştiğinde, tahrik eden kişi hakkında yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
--spoiler--
en azından yukarıdaki madde kapsamında yargılanacaktır. hükümeti eleştirmek ve yıkılmasını demokratik yollarla istemek başka, hükümeti yıkmak için darbe istemek başka şeylerdir. hükümeti istemeyen muhalif kısımlar balbay'ı destekleyebilir, savunabilir. çünkü darbe istemenin suç olduğunun farkına varamayacak bir geçmişten geliyorlar kanunlardan ve dünyadan haberleri yok.
ilave olarak aihm'in bir kararını yazayım. "demokratik hakları kullanarak bile olsa demokratik olmayan bir rejimi istemek, bunun gerçekleşmesi için fiili veya propaganda faaliyetinde bulunmak suçtur". refah partisinin kapatılması davasından...
mustafa baybal'ın dışarı çıkabileceğini mi sanıyorsunuz?
483 gündür tutuklu! hüküm verilmeden cezaya dönüştürülmüş bir tutukluluk hali, tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak! tubitak'ın "belgeler montajdır" raporuna rağmen.
o, sırtını medya kulelerine değil anadolu kalelerine dayamış bir gazeteci.
o, küreseleşme diye dayatılan politikaların, kürede selleşme olduğunu görmüş, gözlerini dış dünyaya kapamadan ulusal değerlere bağlı kalmış bir gazeteci.
o, kendisini yazı yazdığı köşe ile sınırlı tutmamış bildiklerini insanların ayaklarına giderek anlatmayı görev edinmiş bir gazeteci.
o, atatürkçülüğün sadece geçmişin bekçiliği değil geleeğin kuruculuğuda olduğunu bunu özümsemiş bir gazeteci.
o, bu geleneklerini ilhan selçuk'lardan, uğur mumcu'lardan, muammer aksoy'lardan, ahmet taner kışlalı'lardan, bahriye üçok'lardan almış gazeteci.
bütün bu özellikleri onun niçin silivri toplu yargılama kampında tutulduğunu çok güzel özetlemekte!
"elbet bir gün buluşacağız,
bu böyle yarım kalmayacak..."
bu şarkının devamı seninle beraber daha güzel yazılacak sevgili balbay.
Türkiye'nin bağımsızlığını, laiklik, barış, demokrasiyi savunan ve bu tercihlerinin en doğal sonucu olarak şuan ergenekon denen deli saçması operasyon kapsamında tutuklu bulunan fikir insanı. imralı'da göbeğini kaşıyan adamın rahatını her daim düşünen yukardakiler, Türk basınının usta isimlerini sistematik zulüm altında olmalarına göz yumuyorlar.
KORKTUNUZ !!
CUMHURiYETTEN korktunuz!.. .
Kurtuluş Savaşından korktunuz...
Kurtuluş Savaşını kazandıran Kuvayi Milliye ruhundan korktunuz...
Türk Bayrağından korktunuz...
istiklal Marşından korktunuz...
Bandırma vapurundan korktunuz...
Samsundan korktunuz...
1919 dan korktunuz...
19 Mayıstan korktunuz...
Erzurum Kongresinden korktunuz...
Sivas Kongresinden korktunuz...
Kadın ve Erkeğin eşit olmasından korktunuz... Devrim şehidi Kubilaydan korktunuz...
Türkçe Kuran-ı Kerimden korktunuz...
GERÇEK islamiyetten korktunuz...
islam dinini öğrenmekten korktunuz... .
Gerçek islamı anlamaktan korktunuz...
Türkçe ezandan korktunuz... .
Nutuk dan korktunuz...
Laik, çağdaş ve özgür TÜRK KADININDAN korktunuz...
Sormaktan korktunuz...
Sorgulamaktan korktunuz...
Hesap sormaktan korktunuz...
Hakkınızı aramaktan korktunuz...
GÖRMEKTEN korktunuz...
DUYMAKTAN korktunuz...
KONUŞMAKTAN korktunuz...
23 Nisandan korktunuz...
30 Ağustostan korktunuz...
29 Ekimden korktunuz...
Bağımsız ve şerefli TÜRK YARGISINDAN korktunuz...
ANAYASA MAHKEMESiNDEN korktunuz...
Yargıtaydan korktunuz...
Danıştaydan korktunuz...
Cumhuriyetçilikten korktunuz...
Milliyetçilikten korktunuz... .
ULUS devlet olmaktan korktunuz...
ÜNiTER devlet yapısından korktunuz...
Halkçılıktan korktunuz...
Devletçilikten korktunuz...
LAiKLiKTEN korktunuz...
inkılapçılıktan korktunuz...
CUMHURiYET gazetesinden korktunuz...
MiLLiYETTEN,HÜRRiYETTEN,SÖZCÜDEN,AKŞAMDAN, KANAL D den,STAR TV den, ULUSAL KANAL dan, Kanal B den,Avrasya Televizyonundan( art) korktunuz...
Anıtkabirden korktunuz...
Gazilerden korktunuz...
Şehitlerden korktunuz...
Hukuk devletinden korktunuz...
istiklal Madalyasından korktunuz...
NECiP HABLEMiTOĞLUNDAN korktunuz...
UĞUR MUMCUDAN korktunuz...
Ahmet Taner Kışlalıdan korktunuz...
Milli Egemenlikten korktunuz...
Tam bağımsızlıktan korktunuz...
Atatürkçü Düşünceden korktunuz...
Atatürkçü Düşünce Derneğinden korktunuz...
Türk Silahlı Kuvvetlerinden korktunuz...
10 KASIMDAN korktunuz...
Şerefli savcılardan korktunuz...
"Şu Çılgın Türkler"den korktunuz...
CHP den,DSP den,MHP den,Kamer Gençten korktunuz... 1 MAYISTAN korktunuz...
Hakkını arayan iŞÇiDEN korktunuz...
Hesap soran ÇiFTÇiDEN korktunuz...
Yılbaşı kutlamasından korktunuz...
1881 den korktunuz...
Zübeyde Hanımdan korktunuz...
Emin Çölaşan'dan korktunuz...
Bekir Coşkun'dan korktunuz...
Şehit çocuğunun gözyaşından,Gazimin kopan kolundan korktunuz...
Çağdaş ve dinamik TÜRK GENÇLERiNDEN korktunuz...
Alevilerden korktunuz...
Oktay EKŞiden,Yılmaz ÖZDiLden,Uğur Dündardan korktunuz... Hayrettin Karaca ve Muazzez ilmiye Çığdan korktunuz...
YARSAVdan,BAROlardan korktunuz... Doğrulardan, gerçeklerden korktunuz...
Monşerlerden korktunuz... .
ÖZGÜR iRADEDEN korktunuz...
14 Nisandan korktunuz...
iLHAN Selçuktan korktunuz...
Engellilerden korktunuz...
CUMHURiYET mitinglerinde güneş altında saatlerce dim dik duran 80 yaşındaki analardan korktunuz...
Necati Doğrudan korktunuz...
Şapka ve Kıyafet Devriminden korktunuz...
"Atatürk Öldü Biliyor musun?" diye ağlayan minik kız çocuğundan korktunuz...
Atamın içtiği bir kadeh rakıdan korktunuz...
10.YIL MARŞINDAN korktunuz...
"Ne Mutlu Türküm Diyene" demekten korktunuz... Köy Enstitülerinden korktunuz...
Kemal Kılıçdaroğlundan, Murat Karayalçından korktunuz...
Harf Devriminden korktunuz... .
ULUS gazetesinden korktunuz...
ULUSALCI olmaktan korktunuz...
Mustafa MUTLUdan,Ceviz Kabuğundan,Arenadan, 32.günden korktunuz...
Ormanlardan, ağaçlardan, akarsulardan, meralardan korktunuz...
Mimar ve Mühendis odalarından korktunuz...
TÜSiAD dan korktunuz...
Atatürk Kültür Merkezinden korktunuz...
Şerefli gazetecilerden korktunuz...
Vatanın bölünmez bütünlüğünü dile getiren Paşalardan,hakkı nı arayan subay ve astsubaylardan korktunuz...
Hainleri karın tokluğuna kovalayan uzman çavuşlardan korktunuz...
Başı açık ve namuslu Cumhuriyet kızlarından korktunuz...
"Türkiye Laiktir Laik Kalacak" diye haykıran emeklilerden korktunuz...
Namazını,orucunu ve yardımını GiZLi yapan Gerçek müslümanlardan korktunuz...
Kul hakkına saygı gösterenlerden korktunuz...
"ATATÜYK" diye gülümseyen 1,5 yaşındaki bebekten korktunuz...
ÇANAKKALE Savaşından korktunuz...
Bahriye Üçoktan korktunuz...
Mustafa Balbaydan,Ümit Zileliden,Sesli Gazeteden korktunuz...
Atatürk resimlerinden, rozetlerinden korktunuz... .
Karga kovalayan sarışın çocuktan korktunuz...
Birlik olup,küsmeden, yılmadan ve boşvermeden 30 dakikasını geleceğine verip SANDIĞA GiDECEK milyonlardan korktunuz...
Sabih KANADOĞLUNDAN, VURAL Savaştan,YEKTA Güngör Özdenden korktunuz... .
Tüm ihanetlerinizi yaşlı ve yorgun gözlerle izleyen dedelerimizden, ninelerimizden korktunuz...
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZERden korktunuz...
Tarafsız ve onurlu vatandaşlardan korktunuz...
Oyunu yani namusunu SATMAYAN yurttaşlardan korktunuz...
Rüşvet yemeden,adam kayırmadan evine EKMEK götüren namuslu memurlardan korktunuz...
Bölücü HOCAEFENDiLERi N ellerini,eteklerini öpmeden sadece YÜCE ALLAHA kulluk eden milyonlardan korktunuz...
Gaziden korktunuz...
Gazi Mustafadan korktunuz...
Gazi Mustafa Kemalden korktunuz...
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRKten korktunuz...
KORKULARINIZDAN KORKTUNUZ!.. .ama ne acı ki daha fazla OY,daha fazla PARA,daha fazla iKTiDAR, daha fazla GÜÇ için YÜCE ALLAHI sömürmekten,kullanmak tan ve onun adına konuşmaktan KORKMADINIZ! .....Unutmayın ki KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK! bu yazıyı okuyan, arkadaşım,anam, babam,teyzem, kardeşim,dostum, büyüğüm,küçüğüm;LÜTFEN yaklaşan seçimler ve bundan sonraki TÜM SEÇiMLERDE sandığa git ve OYUNU KULLAN...Yağmur, çamur deme...Al eline bir şemsiye, giy botunu ve ailen ile birlikte koş sandığa...Sende biliyorsun en fazla 30 dakikanı alır.. 4-5 yılda bir yapılan seçimler için 30 dakika nedir ki? Bundan önceki seçim sonuçlarını incelediğinde seninde farkedeceğin gibi HER SEÇiMDE 7-8 MiLYON VATANDAŞ oy kullanmıyor.. .Tekrar ediyorum 7-8 MiLYON Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı..Yani nerede ise TEK BAŞINA bir iKTiDAR daha...Belki sende dönem dönem bu milyonların içinde idin...UNUTMA ki sandığa atılmayan HER OY "KORKAKLARIN" hanesine gidiyor..Tepki için sandığa gitmiyorum ya da boş atacağım diye bir olay yok..Çünkü tüm bunlar KORKAKLARIN ekmeğine yağ sürüyor...Bu mesajı yazdım çünkü sana iHTiYACIM VAR...ister SAĞ parti,ister SOL parti ya da MERKEZ...görüşün her ne ise..Ama lütfen TÜM SEÇiMLERDE SANDIĞA GiT...Rica ediyorum..KORKAKLAR bunu çok iyi biliyor...bir önceki seçimi hatırla...neden bazı kesimlerin TATiLE ya da MEMLEKETE gittiği Temmuz ayında oldu seçimler?..Çünkü o malum 7-8 milyonun
rahatını bozmayacağını,sandığ a gitmeyeceğini biliyorlardı. ..ve haklıda çıktılar...işte aslında EN BÜYÜK DESTEKÇiLERi biziz...ve tüm bunlar bizim SUÇUMUZ...Basit ve küçük bir örnekle seninde tahmin ettiğin gerçeği dile getirmek isterim...Diyelim ki 100 kişi oy kullanacak.. Ve u 100 kişinin tamamının sandığa gittiğini varsayalım... sonuçlar açıklandı...A partisi: 30 oy (%30)...B partisi: 20 oy (%20)...olsun. .ancak bu 100 kişiden 20 kişinin sandığa gitmediğini varsayalım... .(Türkiyede her seçim olduğu gibi)...Yani seçmen sayısı 0 olsun...A ve B partisine yine aynı sayıda oy geldiğini varsayalım... bu sefer herşey aynı olduğu halde yeni seçim sonuçları şöyle oluyor; A partisi:( %37.5)...... B partisi: (%25)....yani fark giderek açılıyor...Milletvekil i seçimlerinde ise bu fark dahada acı bir boyuta geliyor...%10 barajının etkisi ve sandığa atlmayan ya da boş atılan oylar yüzünden 1 milletvekili çıkarabilen malum zihniyet AYNI OY SAYISI iLE 2-3 milletvekili çıkarıyor...sence bu adil mi?....Ankara Belediyesinde yaşanan skandallar malum..Tüm ülke izliyor..Ama şunuda unutma; Gökçeğin seçildiği dönemlerde yaklaşık 300 bin (300.000) kişi oy kullanmadı..Tahmin ettiğin gibi bu 300 bin seçmen oy kullansa idi Gökçek ve dolayısıyla skandallar olmayacaktı.. .Bu durum diğer iller içinde geçerli...Ve bu bir seçim başarısı olmadığı halde şenlik yapıp kutluyorlar. ..%10 Seçim barajı olduğu sürecede sandığa atılmayan her oy KORKAKLARA gidecek....Hal böyle iken gerçekten SANA iHTiYACIM VAR...Bütün hayatımız boyunca Demokrasiye katkımız bütün seçimlerde bir kağıda bastığımız toplam yarım fincan mürekkep...hepsi bu işte...O tahta sandığa gitmek zorundayız... Eğer gitmezsek iş için, zamlar için,maaşlar için,özgürlük için,haklar için sesimizi çıkarmaya ya da meydanlara dökülmeye hakkımız bile yok...Çünkü oy kullanmayarak biz SiSTEMiN DIŞINDA kalmis oluyoruz...Hal böyle olunca tüm yapılanlara ses çıkarmayada hakkımız olmaz....Unutma! demokrasilerde OY SENiN NAMUSUNDUR.. .Biliyorum, biraz uzun bir yazı oldu ama dedim ya SANA iHTiYACIM VAR....Senden bir ricam daha olacak...Bu mesajı e-mail ile dostlarına da göndermeni isterim....Çünkü 1 OY bile ÇOK önemli...Belki senin fikrini değiştiremem ama son sözüm şudur; artık ağırlığını KOY! sevgi ve saygı ile arz ederim.
Kendisi ve aralarında Tuncay Özkan'ın da bulunduğu gazetecilerin "ergenekon" davasında tahliye talebi reddedilmiştir. Tutukluluğa devam.
Seven sevmeyen herkesin bu duruma karşı çıkmasını beklerdim. Olay taraf ya da muhalif olmak değil çünkü. Olay hakkında bir hüküm verilemeyen, akla yakın bir kanıt bulunmayan birinin suçlu ilan edilerek hapiste tutulması. Bu yarın herkese olabilir. Akp'lilere de olabilir. O zaman arkanızda duracak desteği nasıl isteyeceksiniz? Demokrasi ve insan hakları o zaman mı aklınıza gelecek... Gelmesi yetecek mi...
bende kendisi darbe çığırtkanlığı yaparken hükümeti seven sevmeyen herkesin bu herife karşı çıkmasını beklerdim ama tam tersi destek çıkılıyordu.
Hala postallardan medet umup, halkın tercihine saygı göstermeyen, cumhuriyet adı altında askeri monarşik devlet düzenini destekleyen bu gibilere az bile ceza evinde beklemek.
491 gündür cezaevinde. dayanıksız iddialar karşısında bile doğru düzgün savunma hakkı verilmeden hem de... tam olarak neden yargılandığı bile söylenmiyor. işte recep tayyip erdoğan ve ekibinin, meydanlarda ve yandaş medyalarında sürekli bağırdıkları içi boş demokrasi anlayışları...
benim askerimi öldüren terörist davul-zurnalar eşliğinde dışarıda, mustafa balbay hala tutuklu...
