9 yaşındaki yeğenimle (bkz: watsons)ta gezinirken güneş kremi almaya yeltenmem üzerine "x abla napacaksın güneş kremini, nasıl olsa tatile gitmiyorsun" demesi, benim kremi almaktan vazgeçmem ve ertesi günü kalabalık şekilde şehrin sıcağında gezmeye gitmemiz ve benim pancardan halliceye dönüşmem bu yasaların geçerliliğine bir örnektir.
edward a. murphy jr. sadece şunu demiştir; "birşeyin ters gitme ihtimali varsa gider."
majör seviyede saplatılı kişilik özelliklerine sahip kişilerin itimat ettiği ve dünyayı kendi etraflarında döndüğü yanılsaması yüzünden var sanılan boş yasalar.
başınıza gelen her şeyi bir sebebe bağlama ihtiyacı hissetiğiniz sürece ya takıntı sahibi olursunuz ya da paranoya.
bazen bazı şeyler sadece olur ve bu sizin dışınızdaki etmenlerin eseridir. kendinizle ilişkilendirmeniz sizin algı dünyanızın bir oyunudur sadece.
Başarısızlıkları tanımlamak namına Edward A. Murphy jr tarafından ortaya atılan kanunlardır.
-Yanlış gidebilecek her şey mutlaka yanlış gider.
-bir konuda istemediğiniz bir sonuç var ise hep istemediğiniz sonuç olur.
-ekmeğin yağlı kısmı her zaman halıya düşer.
-neyi ne kadar istemezsen o kadar gerçekleşir.
Bu pesimist bir yaklaşımdır. (Kimilerine göre de reelistik)
Murphy Kanunları’nın tersi de murphy kanununun tersten yazılışı olan “Yhprum Kanunu” olarak tanımlanır.
-senin için iyi olan şey her zaman olur.
- bir işin oluru varsa olur.
Birini düşünmeyi bıraktığınızda o sizi düşünmeye başlar. Aslında ispatlanmamiş bir gerçektir. Şöyle ki; siz onu düşündükçe enerjinizi istemsizce o'nun enerji alanına sokarsınız ve enerjisi enerjinizi kabullenir. Siz düşünmeyi ciddi anlamda bıraktığınızda enerjisi enerjinizin yoksunluğunu çekmeye başlar.
elinize hayatınızın fırsatı geçtiğini düşündüğünüz bir zamanda tüm imkan ve olasılıklar ortadan kaybolur. Eğer bir şey hayatınızı mahvedecek ise tüm imkan ve olasıklar seferber olur.
- kaybetmeyi göze aldığında kazanıyorsun
- yalnızlığınla barıştığında seviliyorsun
- insanları umursamadığında onaylanıyorsun
- neyi bırakırsan o sana çoğalarak geri geliyor.