dün sabah saat 5 e kadar Enver Paşa'yı savunmuş, iyi amaçlarla faaliyet gösterdiğini öne sürmüş habertürk programcısı. müzisyen tarafını da programında ön plana çıkartıyor.
her şeyi "belge" ye oturtmaya çalışan adam. iyi de kardeşim, belge dediğin nedir ki? tanrı yazmamıştır ya bunu. yazanı bi insan neticede. sen o insanı, o insanın içinde bulunduğu toplumu, dünyayı algılayış biçimini, dönemin karakteristiğini, ıvırını-zıvırını bilemezsen, büyük tabloyu göremezsen ne anlamı var ki o elinde tuttuğun belgenin. "aha bakın tarih belgedir belge." diye höykürüp duruyorsun, az biraz saygı duyuyoruz onu da yitireceğiz en sonunda. tarihçilik, yalnızca metin okuyup üzerine konuşmak olsaydı sıçıp sıvamıştı zaten tarihçi dünyamız.
seri konusmayi iyi kotaran kisidir.gercekten bilgili ama bazen de sorgulamaktan vazgecen biridir.fatih altayli allah neden rus a aztek e peygamber gondermedi gibisinden bir soru sordugunda o kadari sorulmaz gibisinden bir cevap vermisti.kendisi hangi padisah alkolikti,hangi padisah mumyalandi gibi konulari birakip daha gizemli konulara yonelse daha basarili olacaktir.
habertürk'te geçen hafta yayınlanan programında konuk olan ve mr bean'e benzeyen tarihçi akademisyen titri olan komik bir adamın eşcinselliği hastalık olarak tanımlamasına "ben ombudsmanım fikir belirtemem" demiştir.
yarım saat bu adamın eşcinsellikle ilgili 1950'lerde kalan hastalık söylemini dillendirmesine seyirci kalmak onun için ayrı bir işkence olmuş olmalı. bazı fikirlerin değişmesi için mücadele etmek gerekir, özellikle de ayrımcılığa uğrayan kimlik mensuplarınca. sessiz kalmak mücadeleyi sekteye uğratan ve toplumun normalleşmesinin önündeki en büyük engellerden birisidir.
neyse, belki bir gün o cesareti kendisinde görebilir o da.
bu arada sadece bu konunda yani eşcinselliğin hastalık olmadığı konusunda anlaşabilmişlerdir pelin batu ile. pelin batu da bunu programda belirtmiştir.
feylosofumuz, programının 1/4 lük bölümünü pelin batu nun türkçesini düzeltmeye çalışarak, 1/3 lük kısmında program aracılığıyla bir takım insanlara -güya- ayar vererek, 2/5 lik kısmıyla da egosunu tatmin etmeye uğraşarak geçiriyor. buna göre ünlü tarihçimize ud neyim çalması için kalan zaman ne kadardır? (reklamları ihmal ediniz)
benden küçük bir tavsiye: bu amca, tarih gibi el yakan programlar yerine, herhangi bir tv kanalında sırlar dünyası, gizem kapısı cart curt temalı salata programlarda televizyon hayatına devam etsin. hem sesi de pek uygun, maşallah!
sivri dilli oldugu icin kimsenin sevecegine inanmadigim insandir. birazda kibirlidir. her yazar gibi.
"sen iyisin hoşsun" desen "sen kimsin lan, beni degerlendirecek kapasiten nerde" diye cevap alırsın. *
abdulhamid'in içki içtiğini yumurtlamış ve bunu abdulhamid'in o dönemde 5 yaşında olan torununun sözleriyle ispatlamaya çalışmış çuvallamış ve aynı zamanda mustafa armağan tarafaından fena halde haşlanmış, bu arada pelin batu ile tarih konuşan çakma tarihçi.
aslında tarihçi değildir kendisi, yani en azından tarih eğitimi almamıştır. murat belge gibi bir adama bok atmaya çalışarak hayatının hatasını yapmış ve murat belge hoca tarafından ayar manyağı yapılmıştır. hak etmiştir.
bugunku programda omer celakil'in kendisine buyugu olarak duydugu saygiyi defalarca kotuye kullanirken gordum. devamli olarak omer celakil'in anlattiklarina, verdigi orneklere "zorlama" ifadesini kullanip durdu. omer celakil alttan almaya devam ettikce bu defa "ucuz seyler bunlar" demeye basladi.
o kadar bilgiye birikime sahip bardakci bugun, cogu zaman takindigi tavriyla, hani boyle devamli hata arayan hata duzeltmeye bayilan insanlar olur ya, muzik tarihi konusursun, 40 dakikadir bach tan bahsederken dilinden "mozart!, mozart nerden cikti bach iste" dşye devam etmeye kalkmadan "yaaa bak arkadasim daha daha bach'la mozart'i karistiriyorsun" derler ya. kendisinin de bugun hic bir farki yoktu. hata arama moturuydu omer celakil karsisinda.
polemik üstadı bağırıp azarlamadan konuşamayan gazeteci tarih meraklısı.
allah a inan biri olarak bu tesadüftür demesi bana ilginç geldi.
ilmi ile herşeyi kuşatan allah ın olduğu yerde tesadüfün işi ne?
sana tesadüf gelebilir. ama allah tesadüfe bırakmaz merak etme.
ayrıca nezaketsizliği de mide bulandırıcıdır. herşeyi bilidğini iddia ederken kuranda geçen sekar bilememesi düşündürücü. ayrıca tesadüf nedir tevafuk ne demektir öğrenmesini tavsiye ediyorum.
