web yoluyla soru soran seyircilere genelde 'bunu cevaplayamayız'' ya da ayar verici cevaplar vermektedir. insanlar aydınlanmak için soru soruyor niye ayar veriyorsun ki derler adama!
gazeteci ve araştırmacı yazar. tarihe yoğun merakından dolayı, osmanlı'nın yıkılış dönemi hakkında uzmanlaşmıştır. yazma ve basma eserlerinden oluşan arşivinin methiyeye değer olduğu söylenir.
gazetecidir. tarih, hobilerinden biridir. osmanlı tarihi'ne olan ilgisi yeni değil, epey eskilere dayanır. çünkü evde, taaa 80lerden kalma bir kitabı vardı. ha, ne kadar doğrudur anlattığı şeyler bilemem. tarihçi değilim, tarihle ilgili bilgim kuruluş ve yükseliş dönemi padişahlarını sırasıyla sayabilecek düzeyde. (I. murat da bir sırp tarafından öldürüldüydü galiba).
işte benim gibi adamlar programa internet üzerinden katılınca adamın kafası atıyor. faturayı da hocalara kesiyor. ben olsam yerinde, ben de kızardım herhalde, ama bu şekilde tepki vermezdim. bu da mizaçtan kaynaklanıyor. (o bayan o şekil, bu bayan bu şekil)
öyleyse, sevmiyorsan izlemeyeceksin.
ha bir de, eski türkçe (artık nası bi tabirse bu da) kitapların orijinalinden okunması gerektiğini savunuyor. kesinlikle haklıdır. tarihiyle bu denli ilişkisi kesilmiş bir toplumdan tabii ki bi bok olmaz.
Kendileri Arapça' yı konuşur, ileri düzeyde Farsça yazabilir, Osmanlıcayı saymıyorum zaten. Fransızca ve ingilizcesi de vardır. ilber Ortaylımın en yakın dostudur
güya bu adam cin çağırma seanslarına katılmış ve şahit olmuş bu olaya. çok üzgünüm ama böyle bir şey söyleyen bir kişiye hiç mi hiç saygı duymam. yazık gerçekten de.
geyikte giderek level atlayan gazeteci. tarihin arka odası'nın son bölümünde açılan bir geyik muhabbeti bir seyirci mesajı vesilesiyle bir de tom miks'e bağlanınca dönen muhabbetler arasında konyakçı ile ilgili güldürmeyecek bir espri patlatan erhan afyoncu'ya konyakçı'nın esas adını bilip bilmediğini sormuş ve erhan'dan cevap gelmeyince konyakçı'nın bayağı uzun olan tam adını söyleyerek enteresan bir genel kültür örneği sergilemiştir.
tarihin arka odası programında önündeki laptoptan kafasını kaldırıp konuğuna dönerek, "hamile kadının sokakta gezmesi hadisesiyle ilgili soru geldi ama ona hiç girmeyelim şimdi" dedikten sonra herkes susarken konuya girmiş, ömer tuğrul inançer'e hakarete varan sözler sarf etmiştir. sonrasında da mustafa armağan'la kişiselleştirdiği bir konuyu uzattıkça uzatmış, konuğundan "artık yeter" sözlerini duysa bile aldırmamıştır.
programını sürekli izlerim. islami konularda zayıf olduğu ve enaniyet hususunda ders verecek en son kişilerden biri olduğu gözle görülebiliyor. o yüzden, kendi işine baksın. haddini bilsin. o cehl-i mürekkeb lafını yedirirler adama.
konulara hakimiyeti veya uzmanlığı bir yana ama ciddi şekilde hitabet ve konuşma eğitimi alması gereken zat.
programını izleyenler bilir, genel akış şu şekildedir:
konukları yerin dibine sokma çabası egosunu tatmin etmek için,
rejiyi ara sıra azarlamak ve okulundaki asistanlara laf dokundurmak,
izleyicilerden gelen mail,mesajlara çemkirmek (bu arada gelen mesajları sadece dudakları kıpırdatmak suretiyle "mmh hıı mmmh cık cık" benzeri sesler çıkartmak),
ara sıra sadece dünyada kendisinin ilk keşfettiğini sandığı bilgiyi büyük bir sessizlik sırasında söyleme ve onay toplama isteği,
. . . diye uzar gider. . .
tarihçi değil, gazetecidir. dedesi konya valisi ve atatürkün silah arkadaşı cemal bardakçıDIR. ASIL akademik alanı gazetecilik ve iktisat olsada tarihle, edebiyatla, spritualizmle ve filolojiyle ilgilenmiştir.son osmanlılar,şahbaba,talat paşanın evrakı gibi önemli ve kendi alanlarında kaynak eserler yazmıştır. günümüzde tarihin arka odası isimli programı sunmaktadır.
interaktif programcılık nezdinde gelen her hakaret mailine "sizene", "seyretmeyin kardeşim" "zap yap" diyerek cevap veren "tarihin arka odası" adlı programın sunucusu/tarihçi.