bugün

ms diye bilinen hastalıktır. düşmanımın başına vermesindir.şöyleki: beyin ve omirilikten oluşan sinir sistemindeki sinir klıflarının harabiyeti sonucu oluşur. Hastalık en sık olarak 20-40 yaşlarında başlar. Kadınlarda erkeklerden 2-3 kat daha fazla görülür. Hastalar sıklıkla sinir sistemi ile ilgili belirtilerin başlamasından haftalar, aylar önce yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, kas ve eklem ağrıları tanımlar. Sinir sistemi ile ilgili belirtiler dakikalar, saatler, günler ya da haftalar içinde, nadiren de yıllar içinde sinsi bir biçimde gelişebilir. Hastaların yaklaşık yarısında başlangıçta kollar ve bacaklardan bir ya da daha fazlasında güçsüzlük veya uyuşukluk görülür. ilerlemesi halinde felce ordan ölüme götürür. başladığı takdirde vücuttan tamamen atılması imkansızdır, sadece ilerlemesi durdurulabilir. zaman zaman yine atak gelme ihtimali hep vardır.
sinir sistemi ile ilgili bir hastalık şöyle ki;

Multipl Skleroz (MS) beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki koruyucu kılıfın (miyelin kılıfı) hastalığıdır. Kılıfın hasar gördüğü yerlerde sertleşmiş dokular (skleroz) yer almaktadır. Bu sertleşmiş alana da plak denir. Bu plaklar, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabilir ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir.

MS belirtileri, şiddet ve seyir yönünden hastadan hastaya çok büyük değişiklikler gösterebilir. Bazı hastalarda değişik hastalık tabloları arka arkaya ortaya çıkar, daha sonra tam ya da kısmi iyileşme görülür. Belirtiler etkilenen sinir sistemi bölgesine göre farklıdır. Bunlar arasında halsizlik, karıncalanma, uyuşma, duyu eksikliği, denge bozukluğu, çift görme görme azlığı, konuşma bozukluğu, titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, erkeklerde cinsel güç azlığı ... sayılabilir. Tanımlanan belirtilerin bir ya da birkaçına birlikte rastlanabilir.

Multipl Skleroz (MS) genç insanlarda trafik kazaları dışında nörolojik nedenli özürlülüklerde birinci sırayı almaktadır. Hastalık genellikle gençlerde, kadınlarda, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek toplumlarda, kentlerde yaşayan eğitim düzeyi yüksek kişilerde görülen bir hastalıktır.
tam olarak sebebi bilinmemekle beraber, stres olabileceği düşünülen kadınlarda görülme oranı erkeklere nazaran daha yüksek olan ve genellikle genç yaşlarda (20-40 yaş civarı) ortaya çıkan hastalık. türkiye 'de 35000 kişinin ms li olduğu tahmin ediliyor.
hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. ancak ms hastaları kesinlikle hayattan kopmamalılardır: http://www.formsante.com.tr/nasil_yendim/00315/

ayrıca; http://www.turkiyemsdernegi.org/v2/anasayfa.asp
Multipl skleroz (MS) beyninizi ve omuriliğinizi (merkezi sinir sistemi) etkileyen kronik, kuvvetten düşüren bir hastalıktır.
sinir sistemini etkileyen otoimmun bir hastalıktır.
çok çeşitli formları vardır. kimi hastalarda çok ağır seyrederken kimilerinde hiç bir belirti göstermeksizin bulunabilir.
tedavisi (şimdilik) yoktur. ilerlemesini durdurmaya yönelik uygulamalar yapılmaktadır. son zamanlarda gelişen kök hücre uygulaması hastalar için bir umut ışığı gibidir.
beklemek lazımdır.
gizemli bir sinir sistemi hastalığıdır. sebebi yada tedavisi henüz bilinmemekle birlikte atakları azaltacak ilaçlar üzerinde çalışılmaktadır. atakları işitme, görme, konuşma gibi aktivitelerin çeşitli derecelerde kayıbı yada el, bacak gibi organların duyu kaybı olarak görülebilir. şöyle ki bu hastalığa yakalanan bir kişi hiç sebep yokken bir sabah yatağından kör yada kötürüm olarak kalkabilir. bu ataklar geçici olup hiç hasarsız kendiliğinden düzelebilir. insanlar hiç bir açıklama getiremedikleri için eskiden bu hastalığı delilik olarak yorumlamıştır. erken teşhiste ilaç tedavisi ile bu ataklar büyük ölçüde önlenebilmekte (ancak hastadan hastaya değişmekte). doktorlar stres, üzüntü ve yorgunluğun atakları tetiklediğini söylemekte. sonuçta ms hastalığı hakkında halen fazla bir şey bilinmemektedir.
belirtileri herkeste farklı olabilen ve yaşam boyu süren bu hastalıkta erken teşhis ve tedavinin önemini vurgulamak ve farkındalığı artırmak için " bayer schering pharma " tarafından yürütülen kampanya çerçevesinde " the image of ms " ( ms'nin yüzü )fotoğraf sergisinin açılışı 15 mart 2007'de roma'da gerçekleşti.
açılışa " ululuslararası ms federasyonu " temsilcileri ve alanında dünyanın en önemli isimlerinden milano üniversitesi nörofizyoloji bölümü direktörü prof. giancarlo comi'nin yanı sıra hastalar da katıldı. hepsinin birleştiği ortak nokta erken teşhis ve doğru tedavinin önemiyle birlikte, "hayat devam ediyor " düşüncesiydi.
multipl (bir çok) skleroz (sertleşme)

üç tip ms görülmekte;

1- tekrarlayan - düzelen (relapsing - remitting)

görülme oranı % 80. atağın ne zaman geleceği bilinmiyor. ataklar arasında hastada bir düzelme durumu gözleniyor. ülkemizdeki hastaların % 21'inin hastalığı bu tipte ilerliyor. fakat doktora başvurulmaması nedeniyle sadece 1/4'ü tedavi görüyor.

2- ikincil ilerleyici (sekonder - progresif)

başlangıçta hastalığı tekrarlayan - düzelen tipte seyreden hastaların % 30 - 50'sinde hastalık 10 yıl içinde bu tipe dönüşüyor. atakların sayısı arttıkça özürlülük de artıyor.

3- birincil ilerleyici (primer - progresif)

en az rastlanan tip ( % 10 )ataklar arasında durum değişmiyor ya da daha kötüleşiyor.belirtiler baştan itibaren ilerlemeye devam ediyor ve özürlülük artıyor.
özellkleri;

1- ms merkezi bir sinir sistemi hastalığı. " atak " olarak adlandırılan belirtilerle kendini gösteriyor.
normal şartlarda bağışıklık sistemi bizi bakteri, virüs ve parazitlerden korurken, ms hastalarnda bağışıklık sistemi, sinir iletim hattını oluşturan ve sinir tellerine kılıf oluşturarak merkezi sinir sistemi arası haberleşme işlemlerinin hızlı olmasını sağlayan "miyelin "e saldırıyor. miyelin zarar gördüğünde mesajlar ya hiç ya da daha yavaş veya çarpıtılmış olarak gidiyor.

2- ms öngörülebilen bir hastalık değil. herhangi bir zamanda ortaya çıkabilen belirtiler birkaç saat, gün, hafta hatta ay sürebiliyor.
yorgunluk, başdönmesi, çift yada bulanık görme, küçük nesneleri kavramada zorluk gibi duyu bozuklukları, kas gücünde azalma, titreme, düzensiz yürüme gibi koordinasyon bozuklukları, unutma veya düşünmeyle ilgili bilişsel sorunlar, mesane veya bağırsak sorunları, cinsel sorunlar ms'nin belirtilerinden.
bunlar kişiden kişiye farklılık gösterdiği gibi seyri de farklı olabiliyor.

3- ms'nin yaşam tarzı ya da davranışlarla hiçbir alakası yok. neden oluştuğu hala bilinemiyor. fakat uzmanlar genetik ve çevresel etkiler üzerinde duruyorlar.

4- bebekler ve yaşlılarda da görülse de özellikle 29 - 33 yaşları ms'nin en sık görüldüğü yaş grubu.

5- ekvatordan uzaklaştıkça vücudun ms geliştirme olasılığının yükseldiği saptanmış.
avrupa'da en sık görüldüğü ülke iskoçya. kuzey amerika da risk bölgelerinden.
bunun ardındaki nedenler net değil ancak çevreyle ilgili (virüs vb.) faktörler üzerinde duruluyor.

6- bulaşıcı ve bildirimi zorunlu bir hastalık olmadığından kesin ms'li sayısı bilinemiyor. ama yaklaşık olarak dünyada toplam 2.5 milyon, ingiltere'de 85.000, almanya'da 100.000, fransa'da 50.000, italya'da 52.000, ispanya'da 30.000, abd'de 350.000, türkiye'de 35-40.000 ms hastası olduğu sanılıyor.

kadınlarda erkeklerden iki kat fazla görülüyor ve bunun nedeni de bilinmiyor.

kaynak: " ege'de sağlık " dergisi.
genellikle sosyoekonomik durumu iyi,eğitimli yani farkındalığı yüksek bayanları tutabilen bir hastalık..oldukça sinsi ve agresif olabileceği gibi çok yavaş seyir de gösterebiliyor..bazen sadece gözlerde görme problemleri ama geçici veya bili,şsel fonksiyonlarda gerileme ile kendini gösterebiliyor..tam olarak aydınlatılamamış bir hastalık ayrıca benim için çok acı ve unutamadığım bir yere sahip..
ataklarının sertliği kişiden kişiye değişen hastalık.. ayrıca doktorların dediğine göre 40 yaşından sonra ortaya çıkarsa pek fazla zarar vermiyormuş ama öncesi çok tehlikeliymiş.. özellikle kadınlarda görülür.. birçok hastalığı beraberinde getirebilir.
bu hastalıgın buyuk bir kısmı balık burclarından olusur. atakları kisiden kisiye degismekle beraber kullandıgınız ilac, gun gelir bagımlılık bile yapabilir. atakların sebebini yazmıyorum bile, asiri stres, moral bozuklugu.
yıkılan myelin kılıf yerine yenisi yapılıyorsa hastalık ataklar ve kısmi veya tamamen düzelmelerle seyreder.ancak yeniden yapım yoksa korkulan durum olur ve etkilenen bölgeye göre kalıcı hasar gerçekleşir.
cambridge üniversitesi'nde kan kanseri* için üretilmiş ve alemtuzumab ismi verilen ilacın yan etki olarak iyileştirdiği yönünde sonuçlar alınan hastalık.

yakın zaman zarfında piyasaya sürülmesi düşünülen ilaç hastalığın ilk evrelerinde beyin hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak ms hastalığını iyileştiriyor.

http://www.ntvmsnbc.com/news/463472.asp
bayer schering pharma broşüründe dünyada 3 milyon, türkiye'de 21 000 kişinin kendisi ile yaşadığı hastalık. yine broşüre dayanarak sıkça sorulan sorular;

ms cinselliği etkiler mi?

ms nedeniyle hem kadın hem de erkeklerde cinsel fonksiyonlarda bozulma ve yetersizlikler ortaya çıkabilmektedir. ancak tedavisi mümkündür.

stres ms'i kötüleştirir mi?

stresin ms'e neden olduğuna veya kötüleştirdiğine ilişkin kanıt yoktur. ancak ms hastaları stresle mücadele tekniklerinden yarar görmektedirler.

sigara ve içki içmek ms'i etkiler mi?

sigara ve içki içmenin ms'i doğrudan kötüleştirdiğine ilişkin kanıt yoktu. ancak kişilerin ms belirtilerini daha fazla hissetmelerine neden olabilir. alkolün neden olduğu ince beceri ve denge bozuklukları var olan nörolojik bulgulara eklenebilmektedir.

sıcaklık ms'i nasıl etkiler?

sıcaklık ms'i kalıcı bir şekilde kötüleştirmez ancak ms'i olan birçok kişi sıcak ve nemli havanın, sıcak bir banyo ve duşun belirtileri geçici olarak kötüleştirdiği söylenmektedir.

http://www.ms-gateway.com
http://www.ms-gateway.gen.tr
hastanın fiziksel aktivitelerini yaşam kalitesini oldukça düşürür. Depresyona neden olur. evden çıkmak istemediği için, hareketsiz kalır. Bunun devamında kolesterol ve şişmanlık gibi sorunlarda ortaya çıkar. günümüzde enjeksiyon tedavisi mevcut olduğu için hastalar bundan da muzdariptir. ilaçlarını kullanmak istemezler. oral tedaviler geliştirilmiştir fakat klinik araştırma aşamasındadır. piyasaya çıkması zaman alacaktır. her hastada farklı seyreden kronik bir hastalıktır. Çapa'da Prof. Mefkure Eraksoy bu alanda uzmandır.
birkaç sene önce büyük teyzemin ve eski futbolcu sedat balkanlı'nın ölümümüne neden olan ve sinirleri yenileyen bir yöntem bulunana dek tedavisi olmayan hastalık.
genelde 30 yaş civarı kadınlarda görülür ve genelde görme kaybına yol açar.
sıklıkla kadınlarda görülen demiyelinizasyon hastalığıdır.beyaz cevheri tutar.patolojik olarak sinir sisteminin çeşitli yerlerinde plaklara neden olan rahatsızlıktır ve sinir sisteminde tutttuğu yere göre hastalığın prognozu değişiklik gösterir.örneğin plaklar beyincikte olursa denge problemi yaşayabilir hasta.bunun yanında plakların tuttuğu yere göre neredeyse hiç hasta olmamış gibi yaşayabilirde.40 yaşından sonra bu rahatsızlığın ilerleyişi yavaşlama gösterir.
Yanyana gelen iki harfin, dikkat çekmesi artık. Ve o iki harfin canınızı sıkması.
Ayrıca ms yani multipl skleroz, Sedat balkanlı'nın hastalığı değilidir.
entelektüel ve stres altındaki kişilerde sık görülür.
als olan sedat balkanlıyı öldüren hastalık olmamakla beraber, dikte ettiği hayat tarzı* yüzünden kimi kişiler açısından "iyi ki" olan hastalıktır.
bilinen ismiyle ms hastalığıdır.

en küçük sinir hücresi olan nöronların üzerinde bulunan miyelin kılıfın zarar görmesiyle başlayan rahatsızlıktır.

akıl hastalığı değildir.

beyin ve omurilik çevresinde plaklaşmalar oluşturarak hastanın konuşma, anlama, görme, karşılaştırma gibi yaşamsal fonksiyonlarını durma noktasına getirir ve ölümle sonuçlanması kuvvetli bir ihtimaldir.

en büyük sebeplerinden biri genç yaşta tükettiğimiz sigara ve alkoldür.
öldürmeyip her atakta zarar veren hastalıktır. beyin sinir uçlarında plakalar oluşturur, ve hasarlara yol açar.
ayrıntılı bilgi ve hastalara yardım etmesi için,
http://msguncesi.blogspot.com
Beyin ve omuriliğin (merkezi sinir sisteminin) bir hastalığıdır.

MS beynin görme, konuşma, yürüme gibi fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyetini bozar.

Bu hastalığı yaşayan kişilerin hayatları, hastalık süreci başladıktan sonra değişmeye başlar, artık kendilerine çok iyi bakmaları, stresten ve üzüntüden uzak durmaları gerekmektedir.hastalığın ilerleyen evrelerinde şiddetli ağrılarla karşı karşıya kalabiliyorlar, hasta yakınları hastaya her zaman moral vermeli ve ataklarda sabırlı ve soğukkanlı davranmak zorundalar çünkü bu hastalığın henüz tam olarak bir tedavisi yoktur, yapılan tedavi hastayı rahatlatmaya ve hayatını sürdürmesine yardımcı olmak amacıyla yapılmaktadır.daha çok kadınlarda görülmektedir.