o kadar milyar dolar parayı umursamamıştır kendisi, isteseydi o kadar milyar dolar para kendini pekala kurtarabilirdi. ama o direnmeyi : "bekleyeceğiz, savaşacağız, öleceğiz" yolunu seçti.
libya osmanlı himayesinde olan bir vilayetti, ardından osmanlı güçsüzleşince italya işgal etti sonra ingiltere ve fransa ya bırakıldı sonra bm karar aldı ve daha önce sürgün bir adamı kral yaptı.
kral ve monarşiye karşı olan genç subay kaddafi ve arkadaşları kralı devirip sosyalizmle birleştirilmiş islamla tanıştırdılar yani yeşil sosyalizm
kaddafi sıfır faizle kredi vermiş, herkesi araba sahibi yapmaya çalışmıştır, petrolü vergisiz vermiş, kişi başı milli gelir 14 bin dolar olmuştur, türkiye ye kktc konusunda sadece o yardım etmiş abd ambargosunu hiçe sayarak türkiye ye silah ve para yardımı yapmıştır.
burada ona methiye düzen ulusalcı tipitoplar, bu adam ülkemizde olsa yerden yere vururlardı, ne yobazlığı kalırdı ne ceberrutluğu. davulun sesi tabii uzaktan hoş geliyor. adam bildiğin diktatördü, ötesi yok. kıbrıs hareketına destek vermişse de 1996'da erbakan'ı da yerin dibine sokmuştur.
ama hepsine rağmen böyle alçak ve şerefsizce bir saldırı neticesinde ölmeyi de hak etmemişti tabii.
saltanatının sonu sanırım hiç ummadığı şekilde olmuştur.
öyle görkemli bir yaşam süren alayına gider yapan bir adam zombi istilasına uğrayacağını hiç tahmin etmemiştir.
açıkçası orada o olaylar ta başlarken kimde tahmin etmiyordu. gerek belli ülkelerin gazlaması gerek o libya halkının acımasızlığı ve insan öldürmenin bile bir tekniği olduğunu bile algılamaktan uzak çöl tandanslı kültürü adamı gündüz vakti yüzlerce zombiden beter arabın ellerinde taklaya getirdi.
daha hala araplara,vahabilere,bedevilere sadece ve sadece peygamberimiz arap soylu olmasından kelli bunca yalakalığı yapanlar var ya umarım sonları kaddafi den beter olur..
öldürülüş şekli ve cesedinin sergilenmesi ile arap ilkelliği tekrar gün yüzüne çıkmıştır. bir insan toplumu düşünün amerika silah versin örgütlesin ve eski liderlerini linç ettirip cesedi sergilensin!
vahşete kurban gitmiştir ama sorun yok amerikan özgürlüğü Libya'da şuan herkes özgür. bir film yaparlar şimdi kaddafi sapık bir caniydi teması üzerine kurulu olur o film ve amerika-ingiltere bazı vicdanlarda haklı çıkar.
Yıllarca kralı olduğu libya halkı tarafından hunharca öldürülmüş arap lider.
Bu arap liderinin Türkiye'ye kıbrıs meselesinde çok yarıdımı olmuştur.
Türk jetlerinin acayip yakıt ihtiyacı olduğu bir dönemde Türkiye'deki jet yakıtı üretimini yapan ingiliz şirketi revizyon çalışmaları başlatıp yakıt üretmeyi kesimiştir. Jet yakıtları için Libya elçilikleri ile temasa geçilmiştir ve kaddafinin cevabı şudur... her ihtiyacınızı karşılamaya hazırım uçak yollayın isteğiniz kadar mühimmat, silah yollayalım demiştir bunun üzerine bir kaç tane yolcu ucağının koltukları sökülüp kargo ucağı haline getirilip libya'ya gönderilmiştir.
ayrıca muammer kaddafi Türk Kara harp okulu mezunudur.
meşhur yönetmen mustafa akkad'ın peygamberimizin hayatını anlatan çağrı filmini çektirmek için finans aradığı günlerde kabul eden suudi arabistan'ın sudan bir bahane ile reddi sonucunda filme tüm desteği sağlamış ve çektirmiş eski libya lideri.
--spoiler--
Filmin yapılmasında en büyük sorun finans meselesi idi. Mustafa Akkad finans sorununu çözmeye nail oldu. S. Arabistan devleti filmin masraflarını karşılamayı üzerine aldı. Filmin çekimlerine 1974'te Fas çöllerinde başlandı. Fakat filme sponsor olan Suudi Arabistan senaryoda fazla sahabe-i Kiram sevgisinin vurgulandığını gerekçe gösterdi ve filme maddî destek olmayacağını deklare ettiği gibi ayrıca Fas hükümetine de baskı yaparak film ekibinin ülkeden ayrılmasını sağladı. Bu süre zarfında Mustafa Akkad filmin yalnız 15 dakikalık bölümünü çekmişti.
Mustafa Akkad filmin 15 dakikasını montajlayarak Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi ile görüştü. Filmin 15 dakikalık kısmını Muammer Kaddafi'ye izletti. Filimden razı kalan Muammer Kaddafî, filmin gerisinin nerede olduğunu sordu. Mustafa Akkad durumu Kaddafi'ye anlattı. Kaddafî ise filme tam destek vereceğine söz verdi.
Muammer Kaddafi'nin davetiyle Mustafa Akkad'ın film ekibi Libya'ya taşındı. Burada zor şartlarda gerçekleştirilen filmin 600 kişiden oluşan ekibi ise aylarca çöldeki kerpiç evlerde konakladı. Çekimler 1976 yılında tamamlandı.
Mustafa Akkad Libya lideri Muammer Kaddafi'nin desteğiyle "Çağrı"yı ( The Message - 1974 - 77 ) çekti. "Çağrı"dan hemen sonra da "Çöl Aslanı Ömer Muhtar"ı (Lion of the Desert - 1981) çekti. islam ülkelerinde fırtına gibi esen bu filmler, Ümmet-i Muhammed'i coşturdu.
--spoiler--
Kıbrıs Barış Harekâtından iki yıl sonra, Emperyal Batı Yunanistanı kışkırtmış, Yunanistan karasularını altı mile çıkarmış, her iki ülke de askeri teyakkuz durumuna geçmişti. ABD; Türkiye'yi uyararak;silahımı kullanma!; demiş, Türkiye, yalnızlığa mahkûm edilmişti. Tam o sırada, bir dost ülkeden Ankaraya gelen mesajda şunlar yazılıydı:Sayın Ecevit; Libyaya ait Mirage savaş uçakları Türk Hava Kuvvetlerinin, maddi desteğim de Türk Hükümetinin emrindedir!
bu iktidar tarafından sırtından hançerlenmiştir...adb ve siyonizm uşaklarına gelsin...sırada suriye mi var;? yedirtmezler bu sefer..
kim ne derse desin adamın prensipleri vardı. bugün hangi ülke kendi vatandaşlarına ücretsiz elektrik, su, internet, doğalgaz vs. kullandırıyor. hangi ülke kendi vatandaşlarından yeni evleneceklere ev ve eşya temin ediyor üstelik ücretsiz.
inanması zor gibi ama muammer kaddafi ülkesinde bunları sağlayan bir adamdı. tamam diktatördü lafımız yok eywallah. ama bazı insanları da kendi haline bırakırsan zıvanadan çıkıyor yauw.
muammer kaddafi bazı ülkelerin uşağı olmadığı için satılmadığı için öldürüldü. uşaklığa tamam deseydi hayattaydı belki.
hoş bana sorarsanız bu adam hala hayatta ama nerede kimlerin elinde orası malum. dikkatli bir gözlemci öldürülen adamın muammer kaddafi olmadığını bilir.
diktatörse diktatör arkadaş on numara adamdı. ülkemizde çalışanların hakettikleri maaşları bile alamadığını, bir çok çalışanın maaşının açlık sınırının altında olmasını göz önüne aldığımızda ; sosyal hukuk devleti bizimki mi libya mı diye de düşünmeden edemiyor insan. adamın ülkesindeki vatandaşlarına sağladığı koşullar ortada daha neyi kimi kötülüyorlar.
takdir ettiğim nadir ülke liderlerinden biriydi kendisi.
--spoiler--
bölgemizde olan biteni ve olan bitenin nereye varacağını herkes merak ediyor değil mi?
suriye ne olacak, iran ne olacak, ırak'ta neler olacak?
bilmiyoruz. çeşitli tahminler yürütüyoruz.
aslında libya'da batı ve nato destekli kendi halkı tarafından öldürülen muammer kaddafi'nin 2008 yılında arap liderleri zirvesi'nde, şam'da yaptığı konuşmayı yeniden hatırlamakta fayda var.
kaddafi konuşmasının başında filistin ve israil'e değindikten sonra çok ilginç şeyler söylemişti.
saddam hüseyin idam edilmişti. kaddafi, araplarınsaddam hüseyin'e niye sahip çıkmadığını, adil bir şekilde yargılanması için niye çabalamadığını sormuş ve şunları söylemişti:
"amerika ırak'ı işgal etti ve milyonlarca arap'ı öldürdü.
bin ladin, ıraklı değildi.
bin ladin, ırak'ta değildi.
new york'ta 11 eylül'de yapılan saldırılara katılan tek bir ıraklı yoktu.
bu eylemin arkasında ırak yoktu.
el kaide, ırak'ta saklanmıyordu.
taliban, ırak'ta görülmemişti.
'ırak'ta kitle imha silahı var' dediler ama ırak'ta kitle imha silahı olmadığını kendileri işgalden sonra açıkladı.
zaten mesele kitle imha silahına sahip olmaksa, o zaman pakistan'a, hindistan'a, fransa'ya, ingiltere'ye, rusya'ya, çin'e de girmeleri gerekmez miydi!
girdiler ve saddam'ı astılar. astıkları saddam üstelik de onların en iyi dostuydu bir zamanlar. onlar için iran'la savaşmıştı yıllarca.
dostlarını birdenbire sattılar ve sonrasında da ülkesini işgal edip astılar.
biz hiçbirimiz sesimizi çıkarmadık.
'bu adama yaptığınız suçlamaların hiçbiri doğru çıkmadı' demedik.
hepiniz, dostumuz amerika ile aranızın bozulmasını istemediniz.
amerika ile dostluğunuza güvendiniz.
ama bakın saddam da onların dostuydu bir zamanlar.
biz buna sessiz kaldık ya, size olacakları söyleyeyim.
önümüzdeki dönemde sırayla her birimizi, (eliyle beşar esad'ı ve galiba mübarek'i işaret ederek) hepinizi, hepimizi sırayla indirecekler."
ortadoğu'daki gelişmeler kaddafi'yi haklı çıkarıyor.
ne olacağını hiç bilmiyoruz.
ortadoğu'da yeni bir düzen kuruluyor.
abd'nin dostu olduğunu zannedenler susuyor.
ama kaddafi'nin dediği gibi, abd'nin dostu olmak hiçbir anlam ifade etmiyor.
yeni ortadoğu düzeni için eski dostlar harcanabiliyor.
--spoiler--
liderliği süresince, avrupalı işgalci kuvvetlere afrika da rahat adım attırmama gayesiyle hareket etmiş zat tır. mali özelinde hartum, kampala ve başkent bamako da inşa edilen hemen hemen bütün binaları, sosyal alanları ve diğer yatırımları kaddafi nin tamamladığı bilinir.
libya'nın başındayken kuzey afrikaya dış güçler giremiyordu. Her ne kadar diktatör olsada halkına çoğu şeyi bedava veriyordu. Anti-siyonistti. Kimsenin dile getiremediği şeyleri söylüyordu. Zaten kaddafiyi indirenler siyonist liderler. Önce Irak'tan başladılar, sonra mısır. Şuanda da suriye ile oynuyorlar. Bence sıradaki ülke iran ve ondan sonrada türkiye geliyor.
artık savaşların tankları, piyadeleri sınırdan geçirerek kazanmanın zahmetli olduğunun * farkına varılmasıyla birlikte hedef ülkenin en aşağılık şekilde komplolar kurularak şekillendirilmesinin en büyük örneği olan ülkenin lideriydi.