Sen çaldıkça Teodorakis
Bir mor yağıyor üstüme...
Dudaklarım öpüşmekten mosmor...
Bir putum sanki ilahilerle
denize fırlatılmış
Ve bir deniz yağıyor üstüme
Bakma sen sevgili Teodorakis
Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine!
Avluların o en çakırkeyiflisine
Mısır daneleri gibi serpilmişler ama
Mısır danesi değil ki bu adalar
Ne de biz güverciniz...
Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
Birbirimize
Ve kendimize
Bilakis
Leylak, eflatun, mor aşamaları.
Herhalde maviyle başlayan masalsılık.
Mavi ve pembe ile sınırlı galiba?
Leylak, mor tonlarına leylabı da denilir Maraş ağzı!
Var bir gariplik diyorsun koyamadığın adını bir eksiklik kaçıra ağzının tadını sabahına kahveyi akşama yemeğini makyajı elbisesi çabalara dursun için sav Habaş çay deli gibi yalar arasan da dünyayı başka bir ben yok birazdan ya da bitti taze kusura bakma kafaya takma sende ne oldu tekmeyi kefenin ya bu düşlediğin gibi olmadığımı yakıştı ama sana mor renk çok gelen yerimi doldurmadı mı ne oldu pek melike gibi olmadığımı yakıştı ama sana mor renk çok gelen yerimi doldurmadı mı mal maaş mal mal mal mal mal salak arasam daha dünyayı başka .
sevdiceğimin en sevdiği renkti.
lacivert aslında bahsettiği renk. ama ısrarla mor diyordu. ben de mor tabi lan lacivertin anasını skim diyodum.
çok özledim.
Mavi ve kırmızının karışımı ile ortaya çıkan bu renk asilliği ve kendine güvenmeyi ortaya koyar.
Sanatçı kişilik,düşünce ve tolerans morla birleşiktir. Sakinleştirici ve dinlendirici yönü alçak gönüllülük ile tam bir bütünlülük oluşturur.