milliyetçilik

entry1047 galeri56
    137.
  1. faşizm ile milliyetçiliği ayıramayan kesimin cehalet, cahil kesim olarak tabir ettikleri kavram. ama gel görki, bu sözde aydınlar içinde bulunduğu durumun farkına varamayıp sözde ideolojileri uğruna kendilerini bir b*k sanarak tek yürek olmaya karşı çıkmatadırlar. halbuki biraz bakmayıp görseler, bozulmamış her **siyasi kavramın temelinde büyük türkiye'nin olduğunu ve bununda gerçekleşmesi için bütünlüğe ihtiyaç duyulacağını böyle olmazdı sanırsam...
    1 ...
  2. 136.
  3. "ıyy tiksanç yivranç inssanlaar milliyatçılıak yapıyolar oysaa türkiya daha gusel bir yer olabilieer" diyenlerin eleştirmeden önce milletle nasıl taşak geçildiğine, nasıl sabır sınırlarının zorlandığa bakmasında yarar olan görüşler bütünü. orada burada patlayan bombalar, ölen insanlar, kafayı yemiş bir halk var ortada, ve siz kolpadan aydınlar, üstüne bu insanlarla böyle d.şşak geçerseniz, böyle dışlarsanız onları, daha çok ağlarsınız, birileri karambole alınca sizleri, "linç var, faşiklik var bana ne yaa!" diye.

    edit: iyidir kötüdür demiyorum, ama etki tepkiyi doğurur. sen gelip fildişi kulenden bu insanları seyredersen, balkondan onlara hakaret edersen, o kuleden dışarı çıktığında onlar gelip senin allah'ını bi güzel şaşırtırlar. onu demek istiyorum. yani bu çok normaldir. ne demiş elin gâvuru: accept the consequences.
    2 ...
  4. 135.
  5. seçimden önce "hesap soracağız" deyip, seçimden sonra kanka olmaktır. elinde satırla asayiş(!) sağlayan, "şöyle yaparız, asarız, keseriz" diyen güruh, buna niye karşı çıkmıyor, onu da bilemiyorum.

    "hesap soracağız" da demese memleketi teslim edecekti herhalde.
    0 ...
  6. 134.
  7. a-)milliyetçilik sadece ülkesini veya kendi ırkını körü körüne baskasından üstün tutmak degildir.
    b-)aileni seversin onları baskalarına karsı korur kollarsın, saklarsın bu milliyetçliktir.
    veya bir takımı tutarsın o takımı iyide kötüde olsa savunursun bu da milliyetçiliktir.

    yani milliyetçilik sadece bir ırkı diger ırklardan üstün tutmak degildir o durum fasizm ya da ırkcılıktır böyle bisedir iste...

    hee bir de ben milliyetçi olur isem a sıkkında ki degilde b sıkkındaki olurdum.
    1 ...
  8. 133.
  9. ırkcılıkla aynı şeydir, çocukluk oyunudur bana göre, ki einstein a göre de öyledir. saçmadır,yapılmasının bir manası yoktur.
    0 ...
  10. 132.
  11. milliyetçilik siyasal bir ideolojidir, siyasal ideolojiler ise kişilerin davranışlarına göre değil, yarattıkları eserler ile, yani doktirinlerle değerlendirilirler. bu nedenle parçarı bütünlerden ayırt etmek gerekir. daha açık konuşmak gerekirse milliyetçiliği de, tıpkı diğer ideolojiler göre koşullara göre değerlendirmek gerekir.

    milliyetçilik modern dünyanın diğer tüm ideolojileri gibi kapitalizm içinde doğmuştur. daha evvel belirttiğim gibi kapitalizmin pazar açma-daraltma hamlesidir. kendi pazarlarına hakim olmak isteyen, kendi pazarına hakim olmak zorunda olan burjuvazi kapitalizmin başında ulusları yaratarak kendine gelmiş ve kapitalizme mutlak bir zafer kazandırmıştır. bu süre zarfında ilerici olan kapitalist burjuvazinin ideolojisi olan milliyetçilikte insanları birleştirmek için kullanılmıştır.

    tekelci egemenlik çağına geçen kapitalizm gelişen pazarlar sayesinde emperyalizmi başlattı. bu dönemde kapitailst burjuvazinin kullanıdığı en önemli silah olmuş ve ulusları birbirine düşürmüştü. daha önce belirttiğim gibi ideolojiler sadece kişilerine, ırklara bağlanamaz. ideolojiler doktirinleri ile yargılanır. işte bu dönemde kan dökemeye başlayan milliyetçilik yerini faşizme bırakmıştır. çünkü geberen kapitalizmin ulusları ayakta tutabilecek yegane formüldür bu o dönemde. günümüzde ise sadece çarpık kapitalist sistemler bu mantıkla yürümektedir.

    geçen yüzyılın başlarında ayaklanan ezilen ulusların milliyetçiliği dünya devrimler çağına yeni bir soluk getirmiş ve antiemperyalist mücadelede en ön saflarda yer almıştır. kendi kurtuluş savaşımız bunların başlangıcına denk gelebilecek durumdadır. lenin mustafa kemal için; "o tıpkı bizler emperyalistler savaşarak, kapitalist dünyanın son vericisi olacaktır. türkler kısa zamanda çok işler başardılar. emperyalizme verdikleri derslerin yanı sanıra sultanların boyundurluğuna da son vereceklerini umuyorum. bu hareketin lideri ise kuşkusuz mustafa kemal'dir." demiştir. işte kapitalist devrimimizin başlangıcında antiemperyalist öz milliyetçiliğin en iyi halidir. fakat çarpık bir kapitalist düzen kuran ülkemizde milliyetçiliğin antiemperyalist artık bir hayaldir, milliyetçiler antiemperyalist saflarda geçici olarak durabilirler. kendi emperyalist saldırganlıklarına başlayacakları güne değin antiemperyalist cephenin geçici üyesi ve arka saflarında bulunan yedekleridir.

    milliyetçilik günümüzde ölmekte olan bir ideolojidir, bizimkisi gibi geri kalmış ülkelerin çözümü değildir. belirtmekte yarar var antiemperyalist mücadele içinde yer alacak milliyetçilik karakteristik olarak gerilerde durmak zorundadır önderlik ise halkın kendisinde olmalıdır. demokratik iktidar için bunu yapmak zorunludur. bu nedenle milliyetçiliğe bulaşmak çocukluk hastalığına kapılmak gibi mücadeleyi yaralayacaktır.
    4 ...
  12. 131.
  13. çok çok farklı yerlere çekilmeye müsait, amacından saptırılmamış hali en güzel şekli olan atatürk ilkesidir. amaç; ulusal birlik ve beraberliği, ülke bütünlüğünü sürdürmektir. özellikle atatürk milliyetçiliği ırk ve din esasları üzerine kurulmaktan çok uzaktır. bu yönüyle faşizm ve nazizimden ayırabiliriz. sınıfsal çatışmayı reddetiği için komünist sistemden ayrılır. akılcı ve insancıl olan bu ilke, saldırganlığı da karşıdır. yurt, ulus, insan sevgisi esaslarını baz alır.
    2 ...
  14. 130.
  15. Siyasal bir kavramdır milliyetçilik. ve burjuva toplumların kçını sağlama alması için vazgeçilmez unsurudur. çarpık tanımını, insanın içinde yaşadığı topluluğa sahip çıkması, kendisini o topluluğun bir parçası olarak hissetmesi ve ona yararlı olmaya çalışması gibi insani bir duyguyla ifade ederek, milliyetçiliği kolay kabul edilebilir politik kimlik haline getirmiştir. oysa Söz konusu duygular, insanı milliyetçi yapan değil, insanı insan yapan duygulardır. burjuva da, insanın sosyal bir varlık olmasını göz önünde bulundurarak, insanın insan olma onurunu zedeleyen, aşağılayan, köleleştiren tutumunu unutturmak için milliyetçiliği ılımlı bir hale getirir ve onu şovenizm ve ırkçılık temelinden uzak tutmaya çalışır. böylelikle sorgulamadan uzak zihinler için kolay bir tanım haline gelmiş olur milliyetçilik. Altı yaşındaki çocuktan on sekiz yaşındaki gence kadar milyonlarca insanı, damarlarındaki asil kanı idrak ederek bireysel varlığını Türk varlığına armağan etmesi üzerine yemin ettirdikten sonra bir de üzerine önceden planlanmış bozuk eğitim sistemini yerleştiren, ve de on iki yıl boyunca gencecik beyinlere şoven önyargıları empoze eden bir eğitim sistemidir, rejimin ekmeğine yağ sürendir milliyetçilik, insanın içinde yaşadığı topluluğa sahip çıkması değil. ve kabul edilmese de milliyetçiliğin varacağı yer kesinlikle faşizmdir, burjuva için kaynağı da küçük burjuva zihniyetinde olanlardır. " (bkz: kucuk burjuva/#2486265)"
    0 ...
  16. 129.
  17. 128.
  18. milletin karnı tok olsun, ülkede teknoloji olsun, askeriye sağlam olsun, terör olmasın- insanlık olsun..
    milliyetçiliğe çok da gerek yoktur.
    dışa karşı milliyetçi olmak faydalıdır.
    içe karşı milliyetçilik, ayrımlar doğurabileceği için tehlikelidir.

    ülkedeki herkesin karnı tok, sırtı pek olsun.. tsm ler dinleyelim, saz çalıp ergenekon destanı söyleyelim.. o zaman varım.
    2 ...
  19. 127.
  20. 80 lerden sonra şahlanan olgu. eğer türkiye'nin bir çıkış yolu olacaksa, bu gerçek anlamda milliyetçilikle olacaktır. emperyalizmin milliyetçi güçlere karşı giriştiği ve dezenformasyonla halkın kafasında şekillendirmeye çalıştığı ve insanları bu fikirden soğutmak amacını güttüğü tiple, gerçek anlamda milliyetçiliği savunan insanlar arasında dağlar kadar fark vardır.
    atatürk ün ilkelerinden birisi olmakla birlikte günümüzde içeriği bir takım çevreler tarafından sekteye uğratılan kavramdır aynı zamanda.

    biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk toplumudur. bu toplumun fertleri ne kadar türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan cumhuriyet de, o kadar kuvvetli olur. (1923)

    biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir. (1920)

    mustafa kemal atatürk.

    işte bu sebeplerle, her istiklal marşı okuduğunda ağlayabilmektir milliyetçilik.
    1 ...
  21. 126.
  22. genel hatları itibariyle ekonomik bir politikadan söz etmeyen, yönetim biçimi ile ilgili varsayımı bulunmayan ve üretim tüketim olguları noktasında arada kalmış düşünce akımı. bireyler arasındaki kültürel farklılıkları kullanarak ulus devlet yaratma çabasından yola çıkar. dünyada varolan milliyetçilik akımlarından farklı olarak türkiye'de sıklıkla karşımıza çıkan bir milliyetçilik türü olarak etnik tinsel milliyetçilik örneklenebilir.

    kapitalizme yakın görülmesinin ana nedenlerinden biri, sosyalizmde bulunan eşitlikçilik, sınıflar arası karşıtlık ve diyalektik gibi kavramların milliyetçilik için önem taşımaması gösterilebilir. bununla birlikte kapitalizm, ülkeleri oluşturan kitlelerin savaş hali içerisinde bulunarak zayıflamasını, ekonomik tehditlerin yok sayılmasını ve tinsel düşünce akımlarının çeşitli şekillerde harmanlanarak şartlanmış, kabul edilmiş bir hale gelmesini amaçlar.

    türkiye açısından milliyetçilik konusu irdelendiğinde kaba hatlarıyla, farklı ırkların bulunmasına bağlı olarak, bölgesel milliyetçiliğin kaçınılmaz olarak artması, terörist faaliyetlerin çoğalması ve evrensel ideolojilere tepki gibi sonuçlarla karşılaşmak mümkündür. ülke açısından anlaşılamayan tek konu ise etnik ve bölgesel milliyetçilik hat safhadayken yabancı devletlerin askeri donanıma sahip üsler bulundurulması, yabancı firmaların ülkenin en büyük sermaye örgütleyicilerine dönüşmeleri ve ülke yönetimine dolaylı veya direkt müdahelesidir.

    (bkz: kapitalizm ve milliyetçilik)
    (bkz: ulus devlet yaratma çabası)
    (bkz: dış mihraklarca desteklenen akımlar)
    0 ...
  23. 125.
  24. dünkü Yılmaz Özdil yazısından bir örnek vererek baslamak isterim .

    FIRTINA öncesi sessizlik hakimdi, Adriyatik'in sakin sakin salınan, derin lacivert sularında... Kararlıydılar... "Dur" demek gerekiyordu artık bu Türklere...

    302 gemi.

    2.500 top.

    60 bin asker.

    Papa'nın eteğini öpen Andrea Doria, hazırdı...

    ispanyolu, Portekizlisi, Venediklisi, Cenevizlisi güçbirliği yapmış, Barbaros'u bekliyordu, Preveze'ye gömmek için.

    *

    Geldi koca Hayrettin.

    3'te 1 kuvvetle.

    112 gemisi vardı sadece.

    800 top.

    15 bin levend.

    *

    "Cesaret edemez" dediler.

    Etti.

    Yapmıştı planını... Cepheden, göğüs göğüse dizilecek, saldırı anında "hilal" biçimine dönüşüp, öldürücü darbeyi sağ kanattan vuracaktı... Çünkü zekasına en güvendiği adamını, manevi oğlunu, oraya koymuştu.

    Ve, gürledi toplar!

    Vay anam vay...

    5 saat...

    Netice?

    Canına okudu!

    Andrea Doria, Osmanlı tokadının nereden geldiğini şaşırmıştı... Tırıs tırıs kaçarken, 128 gemisi batmış, 29 gemisi esir düşmüş, 30 bine yakın askerini kaybetmişti.

    Zafer bizimdi...

    Akdeniz de.

    *

    Bitirici darbeyi vuran, Barbaros'un o en güvendiği manevi oğlu, Edremit yakınlarındaki Kazdağı'nda doğmuştu. Çocuk yaşta atıldı dalgalara... Oruç Reis'in yanında pişti... Kanuni Sultan Süleyman'ın huzuruna Barbaros ile birlikte çıktı. Amiral oldu.

    Çalışkan...

    Zeki...

    Kabiliyetliydi.

    Gözünü budaktan sakınmıyordu.

    Korku saldı yüreklere.

    Vuruştu devamlı.

    Aman vermedi.

    Bir ara, Korsika'da baskın yedi, esir düştü. izi kayboldu. Arandı, tarandı... 3 uzun yıl... Hangi karanlık zindanda olduğu bilinmiyordu... Barbaros, casuslarını gönderdi her yere... Ve, öğrendi... Cenova'da tutuluyordu. Küreğe vurmuşlardı... Barbaros, 100 parçalık armadasıyla gitti Cenova'ya, çağırdı şehrin valisini ayağına... Adeta "suratına tükürür" gibi, haykırdı: "Ya verirsin, ya şehrini kafana yıkarım!"

    Verdiler çaresiz...

    Barbaros, manevi oğlu için savaşı göze almıştı. O kadar değerliydi... O kadar güvenirdi ki ona, öz oğlunu bile ona emanet etmiş, yanına vermişti.

    *

    Cezayir Sancakbeyi oldu. ispanya'yı vurdu. italya'yı vurdu. Fransa'yı vurdu. Tunus'a daldı... Gitti, Fas'ı aldı. "Fas Fatihi" unvanını da... Osmanlı'yı Atlas Okyanusa'na açan, oydu.

    *

    Derdi ki, Barbaros...

    "Andrea Doria, benden çok ona kin beslerdi... Akıl almaz cüreti, görülmemiş zekası ve denizcilik dehasıyla, bütün kafir amirallerini yıldırmıştı."

    Böyle derdi...

    Övünürdü onunla.

    *

    O da çok vefalıydı ustasına karşı... Emrindeki levendlere ezberletmişti, bağırtırdı hep coşkuyla...

    Deniz üstünde yürürüz

    Düşmanı arar buluruz

    Öcümüzü komaz, alırız

    Bize Hayreddinli derler...

    *

    Şerefiyle hizmet etti.

    Emekli oldu.

    Cezayir'de gözlerini yumdu.

    Dünya tarih defterine, Akdeniz'e nam salan, titreten, şanlı Türk amirali olarak kazındı.

    *

    O, Salih Reis'ti.

    işte biz kahraman Hayrettin Paşa nın, Salih Reislerin , istanbulu fetheden Fatih Sultan Mehmetin , Kanuni Sultan Süleymanın soyundan gelenleriz .
    Biz Çanakkale Savasında cephede binbir yokluğa rağmen savasan kahraman askerlerimizin soyundan gelenlerdeniz . Çünkü biz vatanları için cepheye kursun tasıyan anaların evlatlarıyız . işte bu yüzden Ne mutlu türküm diyene !!!
    0 ...
  25. 124.
  26. aslında neden çıktığını tahmin ettiğim, ama şu anlarda neden devam ettiğini anlayamadığım olgu. milliyetçilik kendi millet olarak kalkınmayı amaçlar, kendi milletini sever. peki neden bir insan türk diye onu seversin. neden türk olmayan bir insan 1-0 yenik başlıyor? atatürk'ün zamanında 100 bin insanın kafataslarını ölçtürdüğü biliniyor. neden bu uygulama? bir insan türk değilse neden ona önyargıyla bakıyoruz? nerde insan hakları? nerde eşitlik?

    türk övün çalış güven derken; neden övünmesini öğüt etmişler? ya da neden ne mutlu türk'üm diyene demişler? türk olmayan biri neden bu haklardan yararlanamıyor ve mutlu olmak türklüğe bağlanıyor bunları anlayabilmiş değilim. eğer gerçekten anlatabilecek biri varsa memnuniyetle dinlemeye hazırım.

    buradaki amaç türklüğü falan karalamak değil. şimdi iki tane kendini bilmez çıkıp da "sen ata'ya nasıl laf atarsın lan" falan demesin. burada öğrenmek istediğim türk milleti olmakla övünmemizin sebebi.
    2 ...
  27. 123.
  28. köhne dimağların bir türlü faşizm ile ırkçılık ile arasındaki farkı ayırtedemediği atatürk ilkesi.
    4 ...
  29. 122.
  30. beşbininci kez hatırlatmakta fayda var. daha önce verdiğim örnekleri okuyun, anlarsınız belki. ben kısaca yazmaya çalışayım.

    -belirli, sınırlı bir ideoloji midir? hayır.

    -bir ideoloji midir? tam anlamıyla değildir.

    -illa ki ulusların kopuk olduğunu mu varsayması gerekir? hayır. uygulanışı sırasında saymış mıdır? çoğunlukla evet. ha ama bakın <caps>gerekli</caps> midir? hayır.

    -ilk maddeden yola çıkarsak, kişiye mi bağlıdır? evet. kişinin kendini adlandırmasına bağlıdır büyük ölçüde.

    -yani ayırmaya da yarar, toplum için çalışmaya da, birleştirmeye de vs. dediğimiz gibi, sınırı belli olmayan bir kavramdır. ideoloji değildir. ideoloji olabilmek için fazla sınırsızdır.

    --biraz bilimsel takılacağım kaldıramayan okumasın--

    bir de ekşi gibi ortamlarda dönen bir geyik vardır. doğal olan milliyetçilik/ayırma/sınırlara bölme değil doğal olan insan sevgisidir diye. özellikle milliyetçilik gibi geyikler hortlayınca bu söylem de hortlar. birkaç anlama özürlü* tarafından şimdi yazacaklarımı savunduğum anlaşılacak, "faşist" damgası yiyeceğim. ama yazmak zorundayım: doğal olanı belirlemekteki koşul nedir? sizin engin sosyoloji bilgileriniz mi? yoksa o pıtırsal dübürsel hayal dünyanız mı? tarihe baktığımızda ben aileler, kabileler, mezhepler vs vs görüyorum örneğin. insanın bir memeli-primat türü olduğunu görüyorum. örneğin doğaya bakınca hayvanlarda yaşam alanı oluşturma-koruma güdüsü görüyorum. insanda da bu özelliği görüyorum, ne yalan söyleyim. ha ben haklı mıyımdır? belki değilimdir. ama desteksiz sallamıyorum en azından. zira bu gibi kanıtlarımla insanın ayırma/bölme/korumadan yana olduğu, primal çıkarlarının kendi için olduğu tezlerini öne sürebiliyorum. diğer insanların çıkarlarını genel olarak konuşmak gerekirse, salladığını da sanmıyorum bir insan hayvanı bireyinin.

    (bkz: homo erectus yiyen homo erectus)
    (bkz: neanderthal yiyen homo sapiens)
    (bkz: homo sapiens yiyen homo sapiens)
    (bkz: homo sapiens sömüren homo sapiens)
    (bkz: gerçekten vardır böyle vakalar)

    "heeey aslolan insan sevgisi bi kerem! insan çiçekleri böcekleri çok sever bi kerem! insanlar içgüdüsel olarak birbirlerini severler bi kerem!"

    bonus:

    (bkz: harun yahyasal düşünce sistemi)*
    (bkz: insan şerefli mahlukattır)*
    (bkz: insan fıtratında sevmek vardır)*

    --biraz bilimsel takılacağım kaldıramayan okumasın--
    1 ...
  31. 121.
  32. ülkücüyüm diye kendini tanımlayanların çoğunun ne anlama geldiğini bile bilmeden saçmalayıp ,faşizm halinede çevrilebilir.
    0 ...
  33. 120.
  34. en çok kavram karmaşası yaratan ifade dir. çünkü hep yurtseverlikle karıştırılır. halbuki kapitalist dünyanın yükselen değeridir, fransız ihtilaliyle birlikte ulusları birbirinden kopartarak, ayrılıkları ön planda tutması, "ben ve benden olmayanlar" diye ikiye ayırması yeni dünya düzenine entegre olmada olmazsa olmaz bir değer haline gelmiştir.
    1 ...
  35. 119.
  36. kocaman bir ailenin tüm fertlerinin birbirine saygı göstererek, birbirini severek yaşamasıdır. kardeşlerden biri daha esmer diğeri daha beyaz olsa da aynı vatana doğmuş, aynı ocaktan yemek bekliyordur her üyesi milletin. iddia edildiği gibi kapitalizmi yücelten değil kapitalizme karşı en büyük savaşı veren halkı* yücelten duygudur. bayrağa indirgenemeyecek kadar asildir.
    0 ...
  37. 118.
  38. *

    tıpkı marksizm gibi, kötüye de kullanılabilen, dobra olmak gerekirse çoğunlukla da böyle olan bir "görüşler" bütünüdür. binlerce kez düzeltmeye çalıştığım bir nokta var: tam olarak bir ideoloji değildir. sosyalizm kuramını marx'ın oluşturduğunu sanan, das kapitalin ilk on sayfasını okuyup sıkılmış, kantincilikten ileri gidememiş ama bir sözüm olsun şu konuda demek için solcuculuk oynayan insanların anlamak istemediği nokta da burasıdır.

    şayet böyle olacak, kötüye kullanılacak diye bir kaide yoktur. nasıl ki "sosyalizm" adını kullanan bir devlet topluma eşit ama köpekçe muammeleler de yapıyorsa, milliyetçiyim diyen biri yada bir devlet de gidip katliamlar yapabilir. burada anlaşılması gereken konu şudur ki, yukarıda bahsi geçen sosyalist devlet gibi devletlerin sosyalist olup olmadıkları tartışmaya açıktır. ama bu insanın, yada o milliyetçi devletin milliyetçiliği yoruma açık değildir. milliyetçidir. kanımca milliyetçiliğin kaybettiği nokta da budur. aynı şekilde gelir dağılımını insanların birbirini ezemeyeceği konuma getirmiş, ezici çoğunluğun memnum olabileceği standartlar verebilmiş bir devlet de sosyalisttir, ülkesini çok seven, yaşadığı toprağın onun geçim kaynağı olduğunu da iyi bilen, kendinden olmayanlara saygı duyan ve kendinden olsun, olmasın herkese yardım etmeye çalışan bir insan da gayet milliyetçiyim diyebilir. kimse de "hayır sen milliyetçi değilsin" diyemez. tekrar ediyorum. gayet içinde bulunan bireye göre yorumlanabilecek bir görüştür.

    yani ülkesi için, üzerindeki insanlar için gece gündüz uyumamış bir birey de milliyetçiyim diyorsa milliyetçidir, bir ogün samast da*...
    0 ...
  39. 117.
  40. türk tarihinde ilk defa ittihat ve terakki partisi tarafından resmi bir ideoloji haline getirilmiştir..
    0 ...
  41. 116.
  42. vatanseverlik ile karıştırılan bir diğer ideoloji. milliyetçilik, öncelikle vatanseverlik değildir. vatanını sevmek ve yeri geldiğinde müdafa etmek, kutsal bir görevdir. ancak milliyetçilik, savunduğun ideoloji veya siyasi iradenin koyu tarafgirliğini yapmaktır. davadır, ülküdür.
    1 ...
  43. 115.
  44. seçilmiş ırk a tabi olduğunu zannedip "hamaset" duygusuyla hareket etmek. hey gidi hitler im hey! anası yahudi kendisi kırma olan badem bıyıklı yar, faşizm in adı "milliyetçilik" oldu.
    "kültürel bağlamda milliyetçilik" rast makamı nın güzide örneklerindendir (rast- düz, dimdik, vergele). pardon, hangi kültürdü sizinkisi? mc donalds? cocacola? metal ve rock müzik, hicaz makamında yerleşmiş kültürüne. hangi kültür neyin kültürü? ha, anlatılmak istenen "kültür mantarı" tarzı milliyetçilikse o başka.
    1 ...
  45. 114.
  46. "biz enternasyoneliz, milliyetçiliğin bölücülük olduğunu söylüyor. einstein diyor ki, milliyetçilik bir çocukluk hastalığıdır diyor. milliyetçilik heterojen bir coğrafyayı tektipleştirmek demek, mümkün mü bu coğrafyayı tektipleştirmeniz? siz tesadüfen diyelim türkiye'de doğuyorsunuz, italya'da doğuyorsunuz. tesadüfen italyan ya da türk oluyorsunuz. italya'da doğup hayır ben moğolum deseniz sizi tedavi ederler. yani hangi milli kimlikten olduğunuz, hangi dini kimlikten olduğunuz tesadüfen oluşur ama politik kimlikler emek ister. yani diyelim emekten yana olmak, sömüren sömürülen ilişkisinde sömürülenden yana olmak. hep köleler kölelerle savaşmış, kölelerin köle sahipleriyle savaştığı bir spataküs var. niye köleler kölelerle savaşıyor? milliyet temelinde, din temelinde köleleri bölüyorlar, köleleri kölelerle savaştırıyorlar. dolayısıyla milliyetçilik aslında bölücülüktür. birinci dünya savaşının faturası ortada, ikinci dünya savaşının faturası ortada. yani toplumun çimentosu milliyetçilik diyorlar ya baykal'lar falan, toplumun çimentosu temel değeri demokrasidir, özgürlüklerdir, laikliklerdir, bizim ortak paydamız budur. dolayısıyla kimin hangi milliyetten olduğu, kimin hangi dinden olduğu bizi kutuplaştırmamalı. esas itibariyle biz eşit koşullarda birarada yaşamı savunmalıyız."

    mehmet ufuk uras
    istanbul 1.bölge bağımsız sol aday
    5 ...
  47. 113.
  48. genellikle ulusların birbirine karşıt, birbirine düşman, birbirine tamamen yabancı ve birbirinden kopuk oldukları düşüncesinden hareket eden burjuva ideolojisine ve politikasına denir.

    kapitalist ulusların ortaya çıkışıyla birlikte burjuvazinin çıkarlarını, ulusal bir pazar, ulusal bir devlet kurma çabalarını ve diğer ulusları baskı altına alma isteklerini dile getiren tipik bir burjuva ideolojisi ortaya çıkmıştır. tutucu, gerici ve ırkçı özellikler gösterir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük