derse girerken sınıf başkanı kapıda beklerdi hocayı görünce dikkat diye bağırırdı. gülmemek için kendimizi zor tutardık. gülersek askeri mahkemelrde bizi süründüreceğine inanırdık. bir defasında derste ayakta bişeyler anlatıyordu. ağzından yere birşey düşmüştü. dişinin düştüğünü düşünmüştük ki zaten ağzında bazı dişleri eksikti. gene gülememiştik tenefüste masanın üstünde küçük bon bon şekerlerin barağını görünce ağzından düşenin şeker olduğunu anlamıştık.
önsözü ezberletecek kadar ciddi olarak ders işleyenleri de vardır.* genel olarak bu ders albaydan aşağıya doğru inen rütbeli askerler tarafından verilir.
orta okul zamanıydı galiba. bir albay girerdi derse. ictima pardon yoklama sonrası bahçeye çıkıp top oynamamıza izin verirdi. bu sebepten dolayı ergenekondan içeri almış olabilirler.