bugün

2. hatta 3. sinif teknik adam. galatasaray kendisine 3-5 gomlek buyuk geliyo. bunun kar$iligi da ba$arisizlik oluyo. ama suc skibbe'de degil, suc galatasaray yonetiminde.. uefa'yi kaldirdigimiz seneden beri en iddiali kadroyu kurup da ba$ina boyle bi' hoca getirirsen biz daha cok ahlar vahlar cekeriz ednan abiler.
adamın çalıştırdığı takımlardaki ortak nokta; sezona kötü başlayıp, iyi bitirmeleri. geleneğini galatasaray'da da bozmadı. ama takım günden güne daha iyi oynuyor. başarılı olacak fikrimce.

mehmet topal değişikliği de doğruydu. zira, ondan önce kewell ön liberoya çekilmek zorunda kalmıştı. daha doğrusu kendisi o yönde oynamaya başlamıştı ve değişiklik şarttı. yapıldı da..

netice olarak; sabır lazım biraz.
kendisine haksızlık edildiğini düşündüğüm teknik direktör. evet şu anda kötü bir teknik direktör görüntüsü veriyor. ama şunu da unutmamak lazım ki ingiltere'nin 4 büyüklerinden birisi olan manu'ya alex ferguson 86 senesinde gelmiş ve ilk şampiyonluğunu 93 senesinde yaşamıştır. ben demiyorum ki herife 7 sene sabredelim ama izin verin de bari 7 ay sabredelim.
7 saat sabredemiyeceğim teknik adamdır. sistem, kondisyon, duran top organizasyonu hiç birşey yok takımda gol atmak adına. üstüne birde oyunu okuyamıyor. galatasaray a ben teknik direktör olsam veremeyeceğim hiç birşeyi takıma vermiş gözükmüyor.
kahve falında sezon sonunu göremeyeceği çıkan teknik direktör.
herkesten önce biz yazmıştık. işte uludağ sözlük farkı;
(#3876427)

15 eylül tarihli sabah gazetesi;
http://sabah.com.tr/haber...4826B02DBDFC491B9A81.html

* helva yapsanaaa helva yapsanaaa..

tanım: elindeki unu şekeri yağı kullanamayan antrenör...
18 eylul 2008 ac bellinzona galatasaray macinda gördüğümüz kadarıyla, kirli sakallarından yola çıkarak depresyonda olduğunu düşünebileceğimiz teknik adam. yumurtanın nereye geldiği konusunda fikir sahibi olabiliriz.
galatasarayı skib atan adam.
(bkz: skibbe galatasaray in cem uzanidir)
galatasaray'ı 3. sınıf bir avrupa takımından 2 gol yiyebilen bir takım haline getirmeyi başarmış teknik traktör.
yer: basel/isviçre
maç-tarih: 18 eylul 2008 ac bellinzona galatasaray maci
dakika: 60 civarı...
olay-durum: nonda çıkıyor aydın giriyor. rakip 10 kişi. galatasaray tek forvet ve 3 stoper (5 defans) ile oynuyor. sonra yaser yıldız giriyor ama dakikalar sonra...
maçın sonucu: 3-4 gs kazanıyor. yenilen 3 gol de savunma kurgusunun yanlış oluşmasından kaynaklanıyor. ayrıca atılan goller de organize değil.

sonuç: kimse bu adam için teknik direktör demesin. kendisi sadece genç futbolcuları yetiştirsin. bugün ümit davala nın yerinde skibbe olmalıydı. ümit davala nereye gidecek derseniz bence zaten onun rap'i bırakması hataydı.
hoş ama boş bir adam...
acımasız eleştirilere hedef olan teknik direktör. ne de olsa türkiye de herkes antrenör. ulan adam geldiğinden beri tam kadro çalışamadı ki. 12 eksikle ne yapsın ki bu takımı tek başına o oluşturmuyor. işin içinde adnan sezgin mutlaka var. iyi teknik direktör demiyorum ama az sabredin. daha dün luis aragones 4- 5 ay zaman istedi. ayrıca bellinzona maçı için yapılan yorumlar da gerçekten enteresan. hem 9. sınıf takım diyorsun hem de hocaya yükleniyorsun. böyle maçların taktiği tekniği olmaz arkadaş. oyuncuların konsantre eksikliğinden kaynaklanan problemleri hocaya yükleyemezsin.
aynen geçen sene sion maçında olduğu gibi.
18 eylul 2008 ac bellinzona galatasaray maci'nda 3. değişikliği yapmamak için direnen teknik direktör.

dakika 81. galatasaray 3-2 öne geçmiş. sahada artık yürümeye başlamış cassio lincoln, kewell gibi oyuncular varken, galatasaray'ın orta sahası açık üstüne açık verirken, yedekte bekleyen mehmet güven'i oyuna almamak neden ? ayhan akman'ı tek ön liberö sahaya sürmek mantık işi değil. böyle giderse daha çok sıkıntı çekeriz...
bu kadar eleştiriyi haketmeyen teknik direktör. 13 eksikle bu adam elindeki en iyi kadroyu çıkarmıştır. daha ne bekliyorsunuz çıkıp sağ bek'e ümit davala'yı koyup sol bek'e kendi mi geçsin bu adam.
lincoln'ün son dakikada balına attığı golle ipten aldığı teknik direktör.
hangi oyuncuyu nerede oynatacağını dahi bilmediğini düşündüğüm, en azından bugüne kadar oyuna sürdüğü ilk 11'lerde böyle düşünmemizi sağlayan, ne yaptığını gerçekten ama gerçekten anlamaya çalıştığım hatta bu anlama işine yürekten gönül vermeme sebep olmuş teknik adam.
eleştirenleri anlamadığım adam.. galatasaray'ın bugün sorunları önlibero mevkiinde pas dağıtacak bir adamın eksikliği ve defans bloğunun anlaşmazlığı..
önliberoda linderoth sakatlık üstüne sakatlık yaşarken, ayhan akman ve mehmet topal da galatasaray'daki en kötü performanslarını ortaya koyuyorlar.. sağ bekte oynatabileceğimiz oyuncuların hepsi dışında sol bek için ilk alternatif hakan balta da sakat.. yani defansı toparlama görevi birbirleriyle 10 maç bile yapmamış iki stoper servet ve meira'ya kalıyor ki bu ikilinin özle görülen uyumsuzluğu uzun vadede galatasaray'ın başını ağrıtacak tek sorun gibi duruyor.. ha bir de arda'nın sağ kanada bir türlü alışamaması ancak müthiş bir grafik yakalayan kewell yüzünden oraya hapsolması.. ama ne meira'yı ne kewell'i aldıran kendisi, bu transferler, ki yanlış anlaışlmasın ikisi de çok yararlı olmuştur bugüne kadar takıma, ancak dezavantajları da vardır saydığım üzre, adnan'ların işi..
bu sorunlara skibbe'nin yapabileceği hiçbir şey yok, meira'yı ve kewell'i önlibero, hasan şaş'ı sağ bek bile denedi çaresizlikten de adamları yerlerinde oynatmıyor diye eleştirildi.. sanki o bilmiyor anasını satayım hasan'ın mevkisini..
altıpas içinde topları ıskalayan, degajı rakip forvete isabet ettiren bu adam değil.. bence eleştirilebilecek tek yönü, geçen seneki kondisyonun yarısı bile yok takımda..
onun dışında daha bir taktik dehasını görmedik ama cesur bir adam, düzgün bir adam, gençleri oynatmaktan çekinmeyen bir adam (kimse aydın'ı çıkartmazdı bu sene bu kadar ileriye dönük orta saha bolluğunda).. bana da şu an bunlar yetiyor..
bir de şu şanssızlığı kırabilsek..
(bkz: are you trainer)
futbolcuların konsantrasyon eksikliğinin nedenidir. futbolcuları konsantrasyonunu sağlayacak kişi teknik adamdır başkası değil.
fenerbahçe'den farkımız kalmayacak bu adam da gönderilirse. kendisi genç, ayrıca futbol bilgisi de bugün anlaşıldığı kadarıyla var. e bir sabredin be güzelim, ordu oldu galatasaray'da çalışmış teknik direktör sayısı.

az sabır. aslında kendisi takıma gelmeden önce 2 sene içerisinde uefa'ya gönderecek olmam yetsin gibisinden bir madde koydurtsaydı sözleşmeye çok daha güzel olurdu sanki.

bir alex ferguson bu adam galatasaray için. genç ve beklemeye değer. kaybedilecek olan sonuçta 1 senelik şampiyonluk.

4 yıldız meselesindeyse elbet ilk olarak 4 yıldızı galatasarayım takacaktır.
bellinzona maçında sonra birtakım açıklamalar yapmış. sıra ile gidelim. sindire sindire!

1- ''Üzerinde çok konuşulacak maçlarından biri oldu. Çok çalıştık ve çok pozisyona girdik. işimizi iyi yaptığımızı tahmin ediyorum. Çok pozisyon yakaladık ve sonuç olarak 4-3 avantajlı bir sonuç. istanbul'da da bizi zor bir maç bekleyecek. Oyuncularım ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar''

- bellinzona karşı pozisyona girmesiyle övünüyor bu adam. futbolda hiç bir takımı küçümsemeyeceksin. ama bu futbolcular için söylenmiş bir sözdür. ben bir futbolsever taraftar olarak bellinzona ne lan diyorum rahatlıkla. yav kardeşim adam gibi biz iyi oynamadık desene. utanmadan bi' de rövanş maçı zor olacak diyor. oha artık! azıcık iddialı ol be adam. kimse sana hülya avşar gibi iddialı ol demiyor. ama biraz hırslı ol ne olacak bu halin!?

2- beyimiz defans hataları üzerine şunları demiş: ''Bu bizim üzerinde çok çalıştığımız ve en fazla çalışmamız gereken bir konu. Çok pozisyon veriyoruz. Fakat sakatlıklar nedeniyle her hafta farklı bir takım sahaya sürmeye devam ettiğimiz sürece, üstesinden gelmemiz kolay olmayacak. Hatalarımızı düzeltmek için gayret edeceğiz''

- bu sakatlıklar nereye kadar senin bahanen olacak bilmiyorum. yahu 3 tane stoper oynatıyorsun. defans kurgusu, anlayışı, kademe denen bir şey yok. sonra da ben nerede hata yapıyorum diyorsun! beni çok üzüyorsun..

3- ''Sakatlıkları, beklenen futbol için önümüzde hep engel oldu. Bu benim için de zor bir durum. Bize biraz daha zaman tanınırsa, bir kaç hafta daha geçerse, sakat oyuncularımızın takıma katılmalarıyla birlikte daha iyi oynamaya başlayacağız''

- aga sorun sakatlık değil. sorun senin bir sisteminin olmaması. anla artık şunu. sen haspelkader bi kadro oluştur. biz anlarız zaten ''skibbecim elinden geleni yapmış'' deriz. takımın iyi kötü bir sistemi olsa bütün zamanlar saatler günler senin köpeğin olsun. ama
yok yani bi sik olacağı bu gidişle. afedersin. hala zaman isteme bizden. zaten gitti şampiyonlar ligi msksym. ne zamanıymış!..

haberin tamamı için;
http://fanatik.ekolay.net...d=32&ArticleId=115581
ne kadar kucuk hatalar yaparsa yapsin, fizik, gorunus , dinamizm acisindan galatasaray'a yakisan bir teknik direktordur. ayrica cok ileri yasta olmadigindan hatalarini anlayip duzeltebilecek kapasiteye sahiptir. sayet skibbe kotu teknik direktor olsa leverkusen'in basina gecirmezlerdi. insallah galatasaray taraftari ona gereken sabri gosterir ve fenerbahce'mizde ileride gelecek vaad eden bir teknik direktorle anlasir.
sırf bu adama duyduğum sempatiden ötürü galatasaray'ın maçı kazanmasını istedim ilk kez hayatımda.

sistemdir, oyun planıdır bi kenara bırakıp biraz da nedenlere inersek adam belli ki yanına almanca bilen ve takımı tanıyan bir yardımcı istemiş. lakin galatasaray yönetimi hangi akla hizmet ne iş yaptığı bile belli olmayan ümit davala'yı oraya koymuştur acaba? daum maç izlerken sürekli not tutan roland koch'u, rijkaard'ı kahraman yapan ten caate'i getiriyorum gözümün önüne. hatta o kadar uzağa gitmeye de gerek yok; Derwall'in yanındaki Mustafa Denizli örneği var mesela gözümüzün önünde. tüm bunları kafamda canlandırdıktan sonra bir de ümit davala'ya bakıyorum. bu kadar mı duyarsız olur bir insan, bu kadar mı boş bakar.. hani devre olmasa yerinden bile kalkmayacak.

skibbe'ye dönersek kişisel fikrim kendisini eleştiren galatasaray taraftarı medyadaki futbol ulemalarının gazına gelmeden, arthur zico'nun ilk günlerini hatırlayarak biraz sabır göstermeli..

hatta ben biraz nostalji yapayım;

http://farm4.static.flick...983413_7229540417.jpg?v=0
#3233217 no'lu entryde belirtildiği üzere alberto zaccheroni ölümse skibbe sıtmadır.

(bkz: ölümü gösterip sıtmaya razı etmek)