asıl amacına ulaşmayan, tek taraflı kapısı olan ters yönde ilerleyen ve akbili olmayanları sömüren bir araç ama her şeye rağmen kadıköy avcılar arasını 1 saat 10 dk ya düşüren en güzel ulaşım araçlarından biri...
komedi gibi gelebilir ancak bugün zincirlikuyu da, oturacak yer kapmış 2 teyzenin birbirlerine atışmasını görmüştür. teyze dediysek bildiğin min. 65 lik 2 kadından bahsediyoruz. oturmayı başarmalarına rağmen "sen itmeseydin ters oturmak zorunda kalmayacaktım terbiyesiz, yaşından utan" ve "hem oturmuş, hem şikayet ediyorsun, in başkasına bin beğenmediysen yerini" şeklinde atışmaları gülüşmelere neden olmuştur. ardından 30-32 lik bir abinin klişe, "türkiye'de artık bunlara önem verilmiyor teyze, tek başınasın, oturdun oturdun" edebiyatı yapmasıyla tüm bu komedi şamata son bulmuştur.
(#10295192) kadir abimize yazdığım son yazıdan sonra (okumuş olabilirler) açıklama geldi.
--spoiler--
2011 de metrobüs beylikdüzüne gelecek
--spoiler--
agalar yanlış okumuşsunuz ben metro istiyorum
yan"bus"mayanından..
bu metorbüslerin zincirlikuyu avcılar hattındakilerin çift kalı yapılması gerekemekte kanımca aycı şu marmaray bitirilse metrobütede büyük bi rahatlama olacak kanımca.
insanlıktan çıkaran taşıma aracı. lan o koca koca 45 50 yaşında teyzeler birbirini itip gençlere terbiyesiz deyip bir de yer vermeyenleri tartaklıyor. gözlerimle kaç defa şahit oldum ayıptır.
zincirlikuyu'dan binmesi profesyonel bir beceri gerektirir. defansın arkasına sarkan forvetler kadar gözü pek olmak ve çeviklik yer kapma konusunda avantajı getirir.
ayrıca bir diğer tespitimde bu araca binenlerin %92'sinin kulaklık takıyor olması. iett'nin bildirisi mi var kulaklıksız almıyoruz diye anlamadım gitti.
her geçen gün sabah saatlerinde oturabilmek konusunda profesyonelleşmeye doğru adım adım gittiğiniz yolcu taşıma aracı. nazi kampı yolcularından hallice.
insanın insanlığından çıktığı yerdir. içindeki vahşi benliğin dışavurumunun birçok izini görebilirsiniz. sırtını dayayabilecek en ufak noktaya bile 5 kişi birbirini ezerek saldırmaktan çekinmez. belgesellerde ete saldıran aslanları anımsatabilir size bu görüntü. velhasıl dileğim allah düşürmesin...
Metrobüste ilk duraklarda insanlar bir sonraki boş metrobüse binmek için kapı önünde birikirler, siz de o insanlardan birisinizdir, gelecek metrobüs perona yavaşça yaklaşırken, önceki metrobüsün durduğu kapı izhalarında biriken insanlar gözleri kendilerine doğru yaklaşan kapıda, ayakları bir yandan sağa doğru yengeç telaşındadır, heyhat olur da önceki metrobüsün durduğu yeri ıskalarsa gelen metrobüs, durdukları noktadan biraz daha ileride durunca büyük bir ihanete uğramış gibi hissederler kendilerini.
kadir topbaş'a ikinci kez ibb başkanlığını kazandırmıştı zamanında, istanbul'un trafik sorununu çözecek umuduyla. şimdiki performansı yüzünden 3.sünü kaybettirecek büs'tür.
hey gidi günler hey, zamanında din diye metrobüse tapanlar vardı, şimdi şeytan diye yüzüne * tükürüyorlar.
tanım: beledeyi başkanını belirleyebilen ulaşım şeysidir.
istanbul üniversitesi avcılar kampüsüne giden öğrencilerin kurtarıcısıdır.metrobüs sayesinde yolun ne kadar süreceğini tahmin edip ona göre çıkabilirsiniz evden.*
edit:eksileyen arkadas * metrobüsün kapısına sıkışmış olabilir suçlusu ne benim ne de metrobüs
son zamanlarda sanki e-5 trafiğine takılmış gibi kendi yolunda manyak gibi trafik oluşturmaya başlamış icat. gideceğimiz yere 20 dakikada giderken artık 35 - 40 dakikaya çıkmaya başladı bu süre. peşpeşe gelen metrobüsler inanılmaz bir yığılma yaratıyor ve durağa gelebilmek için dakikalarda dur kalk dur kalk yapılmakta. tabi bu genelde sabah ve akşam saatlerinde olmakta. zaten en önemli saatler de bunlar.
mecidiköy'den metrobüse binilir. en arkada bulunan boş yere hemen oturulur, yanına genç bir kadın yaklaşır merter'den geçip geçmediğini sorar; uyudum buyudum o kadar emindir ki kendinden metrobüsün kesintisiz avcılar'a gidildiği zannedilmektedir, tabi ki der. arkada uyudum buyudum, yanında adres soran abla, hemen arkalarında da yol iz bilmeyen iki yaşlı teyze bu dörtlüyle metrobüs gayet kalabalık, mutlu mesut ilerlemektedirler.
bir durakta bütün yolcular inmeye başlar.uyudum buyudum o kadar dalgındır ki gözü hiçbir şeyi görmemektedir. yandaki abla tedirgin tedirgin bakar. metrobüs edirnekapı'ya gelmiştir son duraktır o güzergah için. teyzeler çoktan kırk yıllık muhabbet içindelerdir onlar sadece birbirlerini görüyor zaten. neyse herkes iner en arkada olunduğu için şoför de farketmez bu dörtlüğü. uyudum buyudum kendi içinde bir yerlerde kalmıştır nerede olduğunun farkında değil daha. sonra garip yollara girilir, metrobüs edirnekapı garajına gelmiştir.
abla bağırır 'nesin sen ya nereye getirdin beni!!'.