dışarısında trafiğin olmayıp içerisinde nefes bile aldıramayacak bir trafiğin olduğu, toplumu toplu taşımanın ancak böyle olabilirliğine inandırmaya çalışan sistemin başrol oyuncusu.
"otomotiv ülkesi oluyoruz" nidaları bir taraflarda yankılanadursun, bu araçlar hollanda'dan ithal edilecektir. o kadar yerli üretici var, alınacak olan da uzay mekiği değil, çalışma prensibi atla deve değil, neden bu iş ülke içinde projelendirilmiyor. elin parasıyla yiyor, içiyor, yan gelip yatıyoruz, sonra feryat figan, "dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz" diye.
kızların seyahat süresince müzikçalarlarını karıştırıp üfüldemeleriyle; erkeklerin ise kafa sallayıp garı gıza * bakmalarıyla meşhur olan ulaşım şeysi.
Metrobüs, lastik tekerlekli kendisine ayrılmış özel bir yolda hareket eden, elektrik enerjisiyle calışan, boş ağırlığı 21 tonu bulan, hibrit motoruyla doga dostu bir otobus benzeridir. Kendi ozel yolu vardır. Az evvel baslik acilmadan arastiriyordum da.
otobüs yaklaşınca durakta bekleyenlere bi haller oluyor amk. biraz önce yanımda kuzu gibi adamın otobüs geldiği anda bi ağzından köpükler akmadığı kaldı bu nası bi hayvansal iç güdü. altı üstü kapı açılacak ve otobüs denen ulaşım aracına binip işine gideceksin kardeşim, biraz insan olun ulan.
kesinlikle tek tip metrobüs aracı kullanarak ve aşağıdaki fotoğrafta görünen tek sıra biniş sistemi ile adam edilmesi gereken ulaşım türü. o nasıl bir rezilliktir sabahları avcılar istasyonundaki! diğer ana istasyonlarda böyle bir rezillik yok ama avcılar istasyonunda özellikle esenyurt tayfası sayesinde yaşanan bir biniş hayvanlığı ve rezilliği var!
Bir espri yapmak istiyorum ama yaş 28... benim yerime yaşı müsait olanlar yapsın birgün mutlaka... -metrobüse ön kapıdan atlanır ve şöföre: -öndeki metrobüsü takip et!!! denir. Bu kadar.
hep ilk duraklarından bindiğim için sürekli oturduğum götürgeç. oturamıyorsanız gerçekten zor. ama trafiğin içindeki otobüste ayakta olmaktan kat kat iyi.
belgeselcilerin acil uğraması gereken kitle ulaşım aracı.
tam anlamıyla bir vahşi doğa belgeseli alanı sunuyor izleyicilere. akşam beş gibi göç eden antilop sürülerine benzemiyor değiliz. uyanık olmanın, ayakta kalmamak için gücünü frsatçılığını gösterdiğin, acımadığın bir mecra.
acun survivor metrobüs yapsa o adadan daha çok reyting alır ahanda buraya yazıyorum.
kitle ulaşım araçlarının yetersizliği yada bizim fazla kalabalıklığımız artık öyle noktalara geldi ki. bugün bir teyzenin şöyle bir lafına şahit oldum ;
" basıcaz bir birimizin ayağna ittiricez napalım, bunun için kimse kızmasın yoksa nasıl gidicez evimize, hiç seni ittim diye sinirlenme, beni de tam girişte iteklediler".
teyze olayı bu kadar özümsemiş ki gelin siz gerisini düşünün. ben bugün bi bayana yer verdim diye benimle üç durak sohpet etti be hani biraz fırsatçı biri olsa numarasını filan ister o kadar muhabbet ettik.
neyse ya azalalak yok olalım yada bunların sayısını en azından biraz daha arttıralım.
çok yakında Hindistan trenleri gibi yolculuk yapılacak ulaşım aracı. o değilde istanbula hizmet getirdik diye bu sikindirik şeyi kakaladılar ya bize en çok o koyuyor insana.