Bu sabah bindim ve içinde yaşadığım toplumdan adeta nefret eder hale geldim... 3. dünya ülkesi olduğumuzun en iyi Görüntüsünü orada yakalayabilirsiniz... Gece kondu mahallesiymiş, afet bölgesiyiş, vs. hiç biri tam olarak 3. dünya ülkesi olduğumuza kanıt olamaz.
Ancak metrobüs durağındaki manzara... ne para ne pul ne yokluk tamamen insanlık ile ilgili bir durum. degerli k.clarını 2 durak icin koltuga koyma savasında olan bu insanlar birbirlerini ezerek binmektedirler... aracın yetersiz olması büyük şehir belediyesinin ayıbıdır. Ancak orada yer dusen bir kadını ezerek gecmek tamamen o yolcuların hayvanlığıdır... (Bizzat sahit oldum)
Gelismis bir ülkenin halkını alıp oraya koysak. Arac sayısı ve insan sayısı aynı olsa, eminim manzara cok farklı olacaktır...
Artık güleyim mi aglayayım mı bilemiyorum nasıl bir toplumuz biz kelimelerim yetmiyor... Binenler ara durakta binmek isteyenlere, binmek isteyenler önceden binmiş olanlara nefret kusmaktadırlar... Beyinlerini çalıstırsalar büyük sehirin aracları arttırmak yerine kaldırıma ota boka para harcamasına kızacaklar ama o kadar basit ve acınası bir toplum olmusuz ki....
ilk defa icinde yasadığım toplumdan bu kadar utandım...
ve asla acımadım.. bu iskenceyi bu cileyi hakediyoruz...
şu sıralar beylikdüzü metrobüs yol çalışması sebebiyle avcılar trafiğinin anasını ağlatan ulaşım hattıdır. eh yol çalışması bittikten sonra nimettir ama şimdi acınası bir hal dir.
Tren gibi arka arkaya dizilen, insana " bu kadar araca ne gerek var? kim bunlara binecek ? " diye düşündüren, fakat iş saatlerinde kapısından içeri giremeyecek kadar yoğun olan, demiryolu varken kanımca gereksiz araç.
türk insanının saygı ve hoşgörü gibi kavramları yitirişine; her metrobüs istasyonu biniş noktasında şahit oluyoruz maalesef! koskoca bir araç sıradan gelerek önünüzde duruyor ve üç beş kişi bindikten sonra ön sıradakiler adeta baraj kuruyorlar ve geçişi engelliyorlar. altında yoğun bir tansiyon gizli olan yalandan ricalarla insanlar yol istiyorlar binebilmek için. ama bu sahne en fazla onbeş yirmi saniye sürüyor ve bağrışmalar ve hakaretler takip ediyor bu diyalogları. ne kadar basit şeylere sinirlenen, ne kadar birlikte yaşamaktan aciz ve ne kadar özündeki değerleri yitiren bir toplum oluvermişiz! hayretlere düşüyorum. bir gün bir kitap yazacağım; konusu metrobüs yaşanmışlıkları olan... ve adını; gülelim ağlanacak halimize koyacağım... yazık, çok yazık!
ismini vermek istemiyorum fakat bizzat tasarım ve uygulama ekiplerinde görev almış bir mühendis abimizin "ne fizibilitesi. günü kurtarmak için yaptık" dediği ulaşım aracı.
sozde trafige takilmayan, su anda zincirlikuyu mecidiyekoy arasinda 25 dk, koprude 20 dk oyalanarak karsiya gecen toplu tasima adi altinda kullanilan, balik istifi aractir. Bu kar yagisiyla birlikte ne kadar kullanilabilir oldugunu da anlamis olduk, insanlar inip metrobus yolunda yuruyor su anda, kopruden yuruyerek karsiya gecenler de cabasi..
Saat 5.45'te ayvansaray duragindan bindim sogutlucesmeye gidiyorum, ve henuz acibadem duragina yeni girdi. Saat 9 gibi yetisiriz umarim !! bi de bunun incirliye donusu var, bu gece metrobusteyiz anlasilan.
saat 18:20'de beklemeye başlayıp 19:55'de mecidiyeköy durağından büyük bir savaşla bindiğim, saat 20:35'te şirinevlere adeta bir jet hızıyla ulaşmamı sağlayan ulaşım aracı.
bugün bir kez daha istanbul'da yaşadığımı hissettim.
bugün gördüğümüz kar manzarasının ardından neden raylı sistem yerine bu tercih edildi diye merak ettiğim büs. şimdi diyeceksiniz boğazı raylı sistemle geçmek zor. zincirlikuyu'ya kadar raylı sistem, zincirlikuyu'dan sonra metrobüs aktarması, altunizade'de tekrar raylı sistem yapılabilir ve insanlar daha rahat bir ulaşım sağlayabilirdi.
adeta sabahların sultanı. 2 yıldır her gün kullandığım taşıt ama öyle ama böyle çok faydalı. Olmadığında 2 saatte gittiğim yolu 45 dk da gidebiliyorum sayesinde.
beylikdüzü hattı açıldığı zaman metrobüslere binebilmek için çok kavgalar verilecektir, zira çatalca, kumburgaz, büyükçekmece, beylikdüzü, esenyurt ve civarları direk olarak ve mecburiyetten bu hattı kullanacaklar ve bu da 2-3 katı yolcu demek çok rezil günler bizleri bekliyor sevgili istanbullu.
yüzü güzel yaşlı teyzelerin, kapı açıldıktan sonra yaratığa dönüştüğü, önüne gelene şemsiye ve poşetiyle vurup oturduğu ve bu bakımdan insanların bir nevi gerçek yüzünü gösteren; klimaları çalışmayan, bazı carmageddondan çıkmış şoförlerin kaldırımın hizasında gidip aynasıyla insanların kafasını uçurmaya teşebbüs ettiği uzun araç.
100 yılın icadı olduğu fikrine kesinlikle katıldığım ulaşım aracı. trafikte takılıp kalmıyorsunuz, sabah saatleri dışında gayet de rahat bir yolculuk yapıyorsunuz, bazen diğer yolcuların gazetelerine bir göz atıyorsunuz falan.
son 10 yıl içerisinde istanbul'un başına gelmiş en güzel şey.
2 yıldır sefaköy-söğütlüçeşme arasını 53-65 dk arasında katettiğim cihaz.
onu bunu bilmem; bir dün akşam bir de araç bozulması nedeniyle birkaç hafta önce biraz zorluk yaşadım bu ulaşım tipinde. kalabalığı saymıyorum, ray elbette ki daha efektif/verimli olacaktı kanaatimce, o ayrı. hizmeti, oranlarsam bana göre %99,5 iyi not alır; haa 290 kişi içerideyken klima yetersiz kalıyor(bu makul karşılanabilir belki), kalır tabi.
bir de çok soğukta içerisi çok sıcak(klima ayarı), çok sıcakta da içerisi çok soğuk oluyor bazen, grip olunuyor.(bunda da 20-23 dereceye sabit ayarlansa yaz-kış daha yararlı olacak)
düzeltme: yazdıklarımda eksik/yanlış bilgi varmış! d-100'den ankara sapağı e-5/tem'e giriş, çamlıca'da yol buzlanma nedeniyle kapatılmamış; 4 tane araç birbirine vurmuş! ne diyeyim onlara!!! kar lastiksiz çıkarsan sana karayolları naapsın, polis naapsın?!
yalnız o değil de;
dün akşam mecidiyeköy'den zincirlikuyu'ya yürürken ve metrobüsle zincirlikuyu'dan boğaz köprüsü durağına (5-10 dk yanılma paylı)55 dk'da köprüyü geçerken, iyi ki oklahama, kırgızistan, londra, oslo, belgrad, bükreş, stokholm, moskova, filan gibi bir iklime sahip değil istanbul, diye de dua etmedim değil; buna da şükür...
büyükşehirin yumuşak kazığıdır.
tamam trafik sorunu yok ama istif sorunu bitmedi hala. iş saatlerinde biraz rahatlama olmayacaksa ne zaman olacak. ne demeye o kadar para harcadınız bunlara. zaten çoğu dolu geldiğinden durakta hiç durmadan direk geçip gidiyor. binmek mesele, inmek ayrı mesele. o değil, nüfus patlamasına yol açacak.
ben metrobüse binerken korkuyorum. millet yer kapabilmek için öyle bir saldırıyor ki, mazallah bi ayağın takılsa, bi sendeleyip de yere düşsen kurtulma imkanın yok. millet savaşa gider gibi "Allah Allah" nidalarıyla koşturup biniyor. çekilir çile değil.
1 santim kar yağınca çöken ve kesinlikle iyi yönetilmeyen ulaşım sistemi.
dün kar yağışından dolayı yollar kapalı diye servis yerine toplu taşıma aracı olan Metrobüsü kullanalım dedik ve saat 18'de zincirlikuyu durağına gittik, güzel bir şekilde akbili basıp geçtik durağa ama avcılar yönünde bir metrobüs (körüklü otobüs) rampada kalmıştı. etrafta görevli de kar temizleyecek bir ekipte yoktu. kar dediysem abartmaya gerek yok , 1 santim bile kar yoktu yerde (çağlayandan sonra hiç kar yoktu)ama tuzlama yapılmadığı için buzlanma olmuştu. zar zor 1 saat sonra bir ekip geldi biraz yerleri temizledi ve şanslı olduğumuz için 2,5- 3 saat sonra sefaköy'e ulaşabildik.
oysa biraz tuzlama yapılsaymış bunların hiç biri yaşanmaz, binlerce insan yollarda sürünmezdi.