bugün

nefret ettiğiniz, sevmediğiniz, tiksindiğiniz düşmanınıza biletini hediye edebileceğiniz otbüs firmamsısı.

senelerdir buna tekerlekli tabut denmesine rağmen hala binenlerin olduğunu görmek gerçekten acı verici, öte yandan bunca kazaya bunca kaybedilen cana rağmen firmaya dokunulmaması da ayrı bir olay.

sağ tarafta şeritle çevirili yerde yatanlar maalesef cesetler!
görsel

görsel

editurizm: metro turizmin sahibi eksiledi sanırım, tamam lan kızma düşmanlarımızı sana müşteri olarak göndereceğiz işte, sonuçta sen para kazanmaya devam edeceksin.
Koruma kalkanı olmadan seyahat edilmemesi gereken firma.

görsel
berbat bir otobüs firmasıdır. geçen sene bu zamanlarda başıma şöyle bir olay geldi;
ramazandaydık yanılmıyorsam, bursa'dan adana'ya gelmek için arkadaşlarla metro ve yeni adana şirketleri arasında kaldık ama 'birkez de metro ile gidelim yea ne olacak' diyerek metroyu sectık. hay secmez olaydık. neyse metro'nun 10:30 aracıyla cıktık yola, nedense inanılmaz bir şekilde yavas sürmesi dikkat çekıyordu şoförün, ama 'nede olsa varış yerine uygun olacak sekılde hızını ayarlıyordur' düşüncesiyle kımse sesını cıkarmadı. ıftar saatı gelince, oruç tutan yolcular ıftarlarını acsınlar dıye yol uzerınde bır lokantaya yanasıldı. herneyse yolcular o lokantaya gittiler. kimi döner yedi, kimi çorba içti sadece vs. biz de arkadaslarla kendı numunelıklerımızı tuketirken, lokantanın az bıraz uzagındakı banklarda oturuyorduk. bır anda şoförün bagırıslarıyla irkildik. adam lokanta sahıbıne saydırıyordu. sonra dinleyınce şoförün fiyatlar dolayısıyla lokanta sahıbıyle tartıstıgını ögrendık. bır anda ne oluyor demeye kalmadan bızım şoför elıne bir sadalyeyı kaptıgı gıbı cuneyt arkın edasi ve hieeeyt nidasıyla lokantanın camına ındırdı, cam tuzla buz oldu tabı. bunun uzerıne lokanta sahıbı içeri koşturdu. biz anlamsız gözlerle olayı izlerken içerden döner bıçağıyla çıkageldi. tabi bu zaman kadar bizim şoför araca atlamış ve olay mahallınden çoktan uzaklasmıstı. yolcular olarak neredeyse hepımız asagıdayız, bır baktık otobüs bastı gidiyor. şaşkınlıgı atlatınca millet, taksilerle otobusu takıp etmeye basladık. neredeyse 40 yolcu arka arkaya konvoy halınde taksılerle otobusu takıp ediyoruz. hayatımda ilk kez öndeki taksiyi takip et dememe sebep oldugu için bir bakıma iyi oldu ama o başka konu tabi. neyse, otobus soförünü yaklasık 2 km sonra dıger otobus şoförlerinin mola verdıgı bır yerde yakaladık. adam toplamıs bır de pezevenk kavga çıkar diye. yolcularla şoförün tartışması da en az 45 dakıka surdü, tabi tehditler havada ucusuyor bu arada. en sonunda tartısmalar sonlandı da herkes otobuse gectı. tam hersey bıttı, bari uyuyalım biraz derken daha bulundugumuz sehırden cıkamadan hoop polis çevirmesi. şoför hakkında şikayet var diye 2 saat yolda bekledık. en cok koyan ıse bekledıgmız sure ıcınde bız sıkıntıdan yolun kenarında gecen arabaları ızlerken, yanımızdan 13:30 yenı adana aracının gecmesı oldu. sonuc olarak şirketin batsın, hacizlik olasın metro. bu da boyle bır anımdır.
bir seyahatimde muavinin "su içenler parmak kaldırsın" demesiyle beni hem güldüren hem düşündüren komik firma.
normal fiyatını 60 tl olarak gösterdiği bileti metrocard özel fiyatı diyerek 65 tl'ye satan firma. akşam akşam yarmıştır.
22:15 otobüsü 00:25 te Perona yanaştı. süper bir turizm.
19 saatlik yolculuktan 4 saati kalan firma.

hâlâ tek parçayım.
internetten alınan bileti,başkasına satacak kadar ""dürüst"" firma.

karşılık olarakta internetten bilet almasaydın kardeşim oldu.

evet işte böyle bir firma bunlar.
gelirken 19 saatte geldiğim yolu,

giderken 20 saatte götürecek otobüs firması;

görsel

işin garibi aileme sürpriz amaçlı haber vermedim,

inş başıma bişi gelmez.

edit: evet, tek parçayım.
Şu zamana kadar gördüğüm en saçmalık dolu firmamsı.
alanya' dan gaziantep' e gitmek için 2 gün önceden bilet aldım. Yolculuk tarihi dün akşam saat 19.00' dı. Otobüs alanya otogarına 19.27' de gelebildi. Buna da şükür.
Şarjımın az olmasından dolayı "otobüste takarım." diyerek usb kablomu elimde hazır bekletiyordum. Geçtim koltuğuma, önümdeki 3 inçlik ekranın usb portu yoktu. "Olabilir." dedim. Ancak sinirlerim artmaya başlıyordu...
Yolcuğun son saatlerinde şoförlerden biri yolda indi! Karısıyla alışveriş yapmaya gidecekmiş!
Diğeri ise yolu bilmiyor. ilk önce tekrar adana yoluna girdik. Oradan osmaniye' nin ilçesi olan bahçe' ye. Oradan da döndük en sonunda doğru yolu bulduk derken daha çilemiz bitmemişti.
Normalde gaziantep' in kuzey gişelerinden geçmemiz gerekirken bizim biricik pilotumuz batı gişelerini tercih etti. Batı gişelerinden otogara 20 km. var.
Bu da yetmedi koca otobüsle şehrin içinde kaybolduk. Yolcular zaten sinirli, bir de örgütlendik yol tarifi etmiyoruz.
Yoldan geçenlere sora sora, binbir rezillikle otogara ulaştırdı bizi. Saat 09.21' de.
Otobüsün 07.00' da otogarda olması gerekiyordu...
görsel
mekanlar: metro turizm yazıhanesi ve otogar
tarih: 28.06.2007
yolculuk güzergahı: istanbul - ankara
otobüs kalkış saati ve yeri: 11:00 - otogar/esenler

sabah 09:25 suları servis aracına binmek için metro turzim yazıhanesi gidilir *. görevli detone sesli bayan elimde ki bavullara bakarak

d.b.: metro turizm yazıhanesinde görevli detone bayan

d.b.: - servislen mi gitceksiniz *
cellar : - hayır takisyle gidicektim bavullarla ta burya kadar yürüyeyim dedim sizlede bi vedalaşırız hem
d.b.: - beyfendi niye sinirleniyosunuz ki sordum sadece,
cellar : - ..........!!! *
d.b.: - hemen servis şöfürünü arıyorum

telefon konuşması şöle cereyan etmiştir.

d.b.: şiii.... muammer abi nasılsın... bak bi tane yolcum var... * hayvansın muammer abi.. öyle denirmi * ... nyse yengeye selam.. görüşüz

servis şöförünü aradıktan sonra uzun bir bekleyiş başladı ve saat 10:30 oldu ve d.b.'ye sorularak

cellar: nerde kaldı bu servis, bu saatten sonra nasıl yetişeceğiz otobüse
d.b.: servis şöförünü arayım beyfendi bekleyin lütfen *
d.b.: muammer abi nerdesin... * nasıl yani... nasıl yaparsın... neyse öptüm by...
d.b.: beyfendi servis şöförü unutmuş sizi, artık 12:00 arabısına binersiniz birazdan servisi gelir zaten bekleyin şöle
cellar: * sen...senin...
cellar: taksi tutun bana ozaman ücretini de servis şöförü ödesin
d.b.: tamam tutalımda, otobüse yetişemezsiniz yinede *

sizin yapıcağınız işinde, sizede, sana da diye başlayan yarım saat süren cümlerle bi 55 dk.daha beklenilir ve saat 11:25 olur ve servis gelmemiştir.

cellar: siz benimle dalga mı geçiyosunuz şaka mısınız nesiniz * ...
d.b.: lütfen beyfendi bekleyin yoldaymış.

11:35 de servis arabası yazıhanenin önünde durur ve kliması çalışmayan * , 80 model, içerde ayak atılcak yer olmayan, sıcaktan içerisinde insanların bayıldığı bir servis otobüsüne binilir ve 12:20 civarı otogara giriş yapılır ve otobüse binilir.
yeni kesilmiş biletimle otobüse bindiğimde biletimdeki koltuk numarasında, gayet mutlu genç bi insan pişmiş pişmiş sıratarak bana bakıyordu ve ben de hostese bağırarak

cellar: yuh diyorum size hatta çüş nasıl başarıyorusunuz bütün bunları tebrik ederim
hostes: tamam beyfendi otobüsde bağırmayın hır gür çıkarmayın bi yanlışlık olmuş... bakıyım biletinize.
hostes ablamız pişmiş pişmiş sıratan abimize dönerek
hostes: beyfendi yanlış otobüse binmişsiniz.

gözlerimi kan bürümüş bi halde koltuğuma oturup discmani kulağıma takıp bangır bangır müzikle 5 saat yolluculuk boyunca hiç bir ikramnı almadan tamamladığım turizm şirketidir.
yokluktan ötürü yine bilet aldığım otobüs şirketi.

napim diğerlerinde bilet kalmamış.

en uzun otobüs yolculuğum bunla geçcek sanırım.

meraklanmayın salep filan verirlerse almıcam.
Kaptan musait biryerde indir diyebileceğin tek firma.
ankara aşti de adapazarı arabasına binmekteyim.

-abi adapazarı arabası dimi
-(muavin)yok yeğenim bu sakaryaya gidiyo,ama bi sorıyım belkı gecıyodur ordan.