erdoğan diyor ki;
"bunlar sanatçı müsvettesi, yargıya gidip hesabını versinler, bedelini ödeyecekler, kalkacaksın bu ülkenin cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın, git şimdi bunun bedelini yargıda öde..."
erdoğan fatih portakalı tehdit ederken hedef gösterirken soruşturma açamayan, a haber sunucusu olan şahıs yine insanları tehdit ederken hakaret ederken soruşturma açamayan başsavcı ve savcılar hiçbir suç unsuru barındırmayan şu sözlere soruşturma açıyor ya daha ne diyeyim. bu ülkede hukuka dair adalate dair bir şey kalmadığının özeti bu. ayrıca erdoğan, hiçbir etkisi olmayan 70 küsür yaşındaki bir adamdan dahi korktuğunu göstermiştir bu sözleriyle. ülkesindeki sanatçılara bakış açısı bu. kendinden olursa en iyi sanatçı değilse vatan haini.
tayyiban rejiminin iktidardan düşme korkusunu gözler önüne sererken, metin akpınar'ın 12 eylül sıkıyönetiminde dahi sahnede sergilediği muhalif tavrından kaybetmediğini göstermiştir. fakat yine de olayın asıl trajedisi tayyip erdoğan'ın kendini cumhurbaşkanı zannetmesidir.
"bunlar sanatçı müsvettesi, yargıya gidip hesabını versinler, bedelini ödeyecekler, kalkacaksın bu ülkenin cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın, git şimdi bunun bedelini yargıda öde..."
Farklı düşünemediğimiz, farklı düşündüğümüzü beyan dahi edemediğimiz geldiğimiz şu günlerde sindirme çabalarından başka birşey değildir. istiyorlar ki medya bir ses olsun insanlar sadece bizi dinlesin.
Metin Akpınar gibi yandaş olmayan bir sanatçının demokrasinin önemi hakkında fikrini beyan ederken nasıl antidemokratik bir çarpıtılmaya kurban gittiğinin kanıtıdır bu durum.
Hakli olarak açılmış olan soruşturmasidir.
Kendini bilmez biri çıkıp bu ülkenin basında bulunan kişiye karşı terbiyesizlik yapamaz! Seversin ya da sevmezsin, ama saymak zorundasın.
Ben savcı olsaydım, bir soruşturma da ben açardım bu densize!
Daha önce ki entrylerimde yazmıştım. Gelinen nokta ya bizdensin ya da hiç kimse. Bu daha başlangıç. Yaratılan bu yandaş burjuva sınıfı bizzat devletin gücüyle insanların mallarına, mülklerine, iş yerlerine, fabrikalarına çökecekler.
Oluşan bu fiili durum fizik kurallarının sosyoloji ile örtüştüğünün bir göstergesidir. Fizikte ki etkiye tepki kuralı sosyolojide geçerliliğini yitirirse sonuç ya oligarşi ya da diktatoryadır. Türkiye'de gelinen aşama ise artık kanun demek ben demektirin açıkca ifadesidir.