Eski Doğu edebiyatında önde gelen şairler ve yazarlar toplumsal sorunlara kayıtsız kalamazdılar, güncel politik hoşnutsuzluklarını sıklıkla eserlerine konu ettiler. Ancak siyasi otoritesinin öfkesine maruz kalmamak için teşhis, intak, kişileştrme gibi çeşitli söz sanatlarını kullanarak söyleyebildiklerini örtülü olarak dile getirdiler. Bu durum en belirgin şekliyle beydeba’nın kelile ve dimne’sinde vardır. Sıradan insan bu anlatılanları eğlendirici hayvan hikayeleri zannederken dönemin bilge insanları bunın bir siyasetmame niteliğinde olduğunu, yöneticilere Mesajlar içerdiğini anlamışlardı.
Batı’da bunun en güzel örneğini la fontaine uygulamıştır. Pek çok kimse bu kısa hikayeleri çocuklar için didaktik öyküler zannetse de aslında devrim öncesi Fransa’sında kilise ve kral’a yönelik şiddetli ve ağır tepkiler sunulmuştur.
Tüm bunlar ışığında dikkate alındığında mesnevide de dönemin önemli güncel olaylarına atıflar vardır şüphesiz. Aslan’la öküz hikayesinde belki bir savaş hilesi, belki de Saray içinde vezirlerin birbirlerine karşı entrikaları anlatılmıştır.