öyle bir adam ki bu.. herkesin kitabında "ali ata bak" yazarken bu insanda "ali aya bak" yazıyor.. ileri görüşlü bir insan olacağı daha çok küçük yaşlarda belliydi.. bu kaderin bir cilvesiydi..
nice ip atlayan kayalara, süt içen eniklere, ve gürbüz danalara.. malaklara bir sözüm yok..
sevgi dolu mesaj da bir yere kadar,hasretlik bu boru mu?
kötü oldum ben sanki ölecekmişiz de bir daha hiç karşılaşamıcakmışız gibi olmasın.
en güzel günümde(mezuniyet ow yeah), en kötü günümde(onu ben demiyeyim sen anlarsın) hep yanımda oldun,beni sen şımarttın gerisini de sen düşüneceksin artık ben bilmem bundan sonra da hep yanımda isterim seni.
ya gaziantep nere hopa nere, hey büyük allahım sen nelere kadirsin...
aman allah' im! posta kartlarina ilgisi oldugunu az once fark ettigim son mohikan.
kaldi mi sen gibiler be arkadasim? bir yolunu bulup bulusturup amerika' lardan kendisine, en derin sevgilerimi iceren bir kart yollayacagimdir. yirim...
bu adamın işi oldukça zor.. bir gün bir yerde devreleri atıp alayına gider yapmasını bekliyoruz.. elleri, gözleri ateşler içinde yakacak yer araması ilerisi için iyi olacaktır.. yoksa bu iş nereye kadar böyle gider mına koyum?!
ne zamandır hakkında bir şeyler yazmak istediğim, ancak bu zamana kısmet ettirebildiğim yazar. yann tiersen ile tanışma nedeni, yüksek enerjili kovalent bağlarından sürekli gülümseme oluşturan kişi. **
o olmadan bir zirve hayal edilemez, kambersiz düğün neyse, melankolik'siz zirve de odur, herkes uyur, o uyumaz, sohbetin, eğlencenin lokomotifidir, ortamların kurucusudur, her şeyle alakalı detaylı bilgiler edinir, 'hatırda kalmayan satırda kalır' felsefesinin canlı bir örneğidir, sempatikliği konusunda hiç ağzımı açmıyorum, tarifi yok bu adamın, bambaşka.
tüm saçmasapan konuşmalarımı metanetle dinleyen, bu yetmezmiş gibi benim saçmalıklarıma eşlik de edebilen sabırtaşı bir insandır kendisi. (bence o da biraz çatlak laf aramızda..) *
verdiği tavsiyelerle obeziteye yakalanmamı engellemiştir. gelecek sene victoria's secret defilesinde beni en ön sıradan izlemeye davet ediyorum seni bebeğim. **
böylesine eğlenceli, hayata pozitif bakan, gülen güldüren, neredeyse iki koşup zıplayacak ve ayaklarını zıplarken çırpacak potansiyeli gördüğüm insan kişisinin en son alması gereken nicki almış zat. **
Eski yeşilçamın klasik "gel sana pul kolleksiyonumu göstereyim" repliğini; metal kutu kolleksiyonlarıyla değiştirmiş adamdır.
önüne gelene gösterir bu kutuları.
