2009 belediye seçimlerinde seçim bölgesi antalya'yı chp'ye, sıks sık ziyaret ettiği memleketi karabük'ü mhp'ye kaptırdı. Eeee netice olarak dinlenmeye çekildi.
adalet bakanlığından alındığını öğrenince içimin yağları erimiştir. en kısa zamanda meclis dışında da kalmasını diliyorum. gitsin memlekete yerleşsin otursun kitap falan okusun, resim yapsın, sağa sola akıl versin.
ağzıyla kuş tutmasına gerek olmayan yalan söylemese, tehdit etmese, adaletli olsa, adaletin korunmasına yardımcı olsa yetecek olan bugün var, yarın yok kişisi.
kabine revizyonunda ismi liste başıdır. -en azından olması gerekir-
antalya'nın akp tarafından kaybedilmesinde ciddi rolü vardır kendisinin. tayyip erdoğan'ın "çok ama çok anormal buluyorum" diye nitelendirdiği sonucun hesabını sorması gerekir en azından.
ayrıca antalya'ya jestmişcesine temmuz 2007'de antalya'dan ithal olarak ilk sıradan aday gösterilmişti önümüzdeki ilk seçimde antalya'dan yine aday gösterirlerse chp ile 5-5'lik eşitlik de akp aleyhine 8-2 falan olur.
recep tayyip erdoğan'ın kabinedeki revizyonda gözünden kaçmaması gereken, kesinlikle bakanlıktan uzaklaştırılması gereken siyasetçi. antalya'nın kaybedilmesinde (akp tafından yani) büyük rolü olmuştur, ne demek lan vatandaşı tehdit etmek, bize oy vermezseniz hizmet gelmez diye.
Artık ya istifasını ya da kabine değişikliği ile görevden alınmasını beklediğimiz saygıdeğer kişi. Almanya'dan gönderilen dosya için "evet, türkçesi varmış, beni yanlış bilgilendirmişler" demesi son numarası olmuştur. Adalet bakanı sayesinde hükümetin de güvenilirliği onarılmaz yaralar almıştır. Gazetecilerin bildiği şeyi bu ülkenin koca adalet bakanı bilmiyor. Kendisine bu şekilde oyalama direktifi veriliyorsa bile kendi onuru buna nasıl izin veriyor anlamak zor.
Deniz Baykal'ın Almanya'daki deniz feneri davasıyla ilgili kamuoyunu yanılttığını öne süren "Sayın Baykal, Alman basın sözcüsüne inanıyor, Türkiye'nin Adalet Bakanı'na inanmıyor" demiştir. Ah be sayın Şahin. Sadece baykal mı inanmıyor sanıyorsunuz? Deniz feneri dosyası Ankara'ya ulaştığından beri 64 gün geçmiş, siz hala tercüme ettiriyoruz diyorsunuz. Adalet Bakanlığı bünyesinde Almanca bilen mi yok, yoksa Almanlar dosyayı başka bir dilde mi gönderdiler. Nasıl inanalım ki size?
rte biraz olsun partisini düşünüyorsa kabinde değişikliği sırasında görevden alması gereken ne iş yaptığı belli olmayan, tüm gün boş boş yatıp maaş alıp bir adam.
alman makamlarının yalancı olduğunu ima ettiği şahıs.
alman makamlar "biz türkiye'den bir belge istesek onlar da bize almanca göndermek zorundalar ikili anlaşmalar böyle. türkiye'de "tercüme ediliyor" diye açıklamalar yapılıyormuş biz zaten türkçesini gönderdik?" diyerek adalet bakanımızın ne kadar dürüst(!), ne kadar doğru(!), ne kadar mükemmel(!) biri olduğunu bize gösteriyor.
düşünün ki, bir bakanın yöneticisi olduğu ülkeyle alakalı bilgisi yok veya var da alenen yalan söylüyor.
ulan haftalardır "tercüme" muhabbeti ediyorsunuz hiçkimse mi söylemedi sana arkadaş?
suyu iyice ısınmıştır.
daha önce de gazipaşa'da halkı tehdit ettiğinde "ben ak parti demedim" dedikten 24 saat geçmeden ilgili görüntüler basına düşmüştü.
arkadaş yaktığın mum yatsıya kadar bari yansın, yatsıyı görmüyor mübarek.
şimdi burada bir şeyler daha derim de hukuku zorlamak istemiyorum.
her şeyi almanlar gösteriyor bize. deniz feneri'nin dolandırıcılığını almanya söylüyor, araştırın diyor, bizim adalet bakanı'nın yalan söylediğini almanya söylüyor.
kültür ve turizm bakanı ertuğrul günay'ın "ergenekon yanlış yerlere gidiyor" açıklamasını, "ben kültür ve turizm bakanlığı ile ilgili bir değerlendirme yapsam herhalde o da bunu şık bulmaz." diyerek yorumlamış zat-ı organizma.
yavrum mehmet ali, çok değil birkaç gün önce milli eğitim bakanlığı'nın başındaki zat-ı muhterem ergenekon olayını "1 numara'ya "emrinizdeyim" diyenler var" diyerek yorumlamadı mı? sen o yorumdan sonra çıkıp "ben milli eğitim bakanlığı ile ilgili bir değerlendirme yapsam herhalde o da bunu şık bulmaz" dedin mi? "sayın çelik, konu yargıda ve suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur dava sonuçlanıncaya kadar bu tarz yorumlardan kaçınınız" gibi gerçek bir adalet bakanı gibi davrandın mı veya en azından "hüseyinciğim, sen bu 1 numara'yı biliyorsun, sözlerinden bu anlaşılıyor, kim bu 1 numara? söyle de hızlansın bu süreç" dedin mi?
milli eğitim bakanı övücü yorum yapınca sus, kültür ve turizm bakanı soruşturmanın abzürt yanlarını eleştirince adalet timsali kesil.
tabi adalet bakanı olarak antalya'da adaletli(!) olduğunu "eğer ak partili belediye başkanı olursa hizmetin gelişi kolaylaşır. bir bakan arkadaşımdan gazipaşa için ödenek istediğimde bana "hangi parti?" diye sorarsa ak parti dediğimde iş daha çabuk olur." diyerek ispat ettin ve akp'nin antalya'da en az 3-4 puanlık kaybını tek başına sağladın.
mehmet ali, bir antalyalı olarak sana sesleniyorum, hali hazırda benim milletvekilimsin o yüzden gel beni dinle, benim vekilimsin nihayetinde, çok geç değil, adamsan -bak adam değilsin demiyorum- hüseyin çelik'in açıklamaları için, "ben milli eğitim bakanlığı ile ilgili bir değerlendirme yapsam herhalde o da bunu şık bulmaz" dersin.
ayrıca, cemil çiçek gibi bir adam varken sen o bakanlıkta bırak müsteşarlığı herhangi bir daire başkanlığını bile hak etmiyorsun. türkiye'nin adalet bakanı sıfatını taşıyan kişinin senin gibi birinin olması büyük k-ayıp.
meshur ssk yasasindan bir gun once cocuklari sigortalanmis bakan. avukatlik burosunda sigortalanmislar ve sigortalari bigun sonra sona erdirilmistir. bence hic sakincasi yok, boyle salak bi yasa cikarirsan insanlar tabiki evlatlarinin gelecegini korumak isteyecekler. hee ama sozum onlaradir ki; hani kilicdaroglu'nun torununun sigortalanmasi cok koymustu ya birilerine... bu amcanin cocuklarinin sigortalanmasi icin de ayni hassasiyeti bekliyoruz kendilerinden.
isin sirri olindee iki kere rafinee...
edit: rezillik ortaya cikinca haberim yok sigortalanmalarindan diyerek ( ehe ehe ehe ) sigorta islemlerinin iptalini istemis. afferin memed girdin gozume diycem ama yazik oldu evlatciklarina. neyse zaten 150 kere degisir o kanun onlar emekli olasiya.
kendisi bu seçimlerde 2 kez ayar almıştır. partisi, hem memleketinin bağlı olduğu karabük'ü 86 oy farkla mhp'ye, hem de milletvekili olduğu antalya'yı chp'ye kaybetmiştir. bu yüzden olası hükümet revizyonunda kendisinin kızağa çekilmesi beklenmektedir.