bir zamanlar robert de niro gibi bir efsaneyi kıskacına almış çektiği neredeyse her filde onu oynatırken günümüzde gözdesi leonardo dicaprio'dur. 1942 doğumlu bu yaşlı kurt hollywood endüstrisinin en ileri gelenlerindendir.
gerçekten sağlam filmleri var fakat nedense bana çekimleri hiç orjinal gelmez bu adamın yani yönetmenliğini çok beğenmem fakat genel olarak filmografisine baktığım zaman gerçekten çok sağlam filmleri var.
produktor, direktor, yazar gibi sıfatları taşyan amerikalı usta film yapımcısı. robert de niro takıntısından sonra leonardo di caprio ile yola devam etmekteydi. tek oscarı ise the departed ile alması ayıp. içinde yahudi ızdırabı bulunan filmler çekseydi oscarları koyacak yer bulamazdı ya neyse. gözlüğüne kurban.
kayseri doğumlu yönetmen elia kazan'ın america america filmini, yönetmen olmasının en büyük sebebi olarak göstermiş.
film ; bir yunan gencinin istanbul'dan amerika'ya göç ediş öyküsünü anlatıyor.
edit: tekrar üzerinden geçtiğimde farkettim ki ; yönetmen olmasının sebebi olarak değil de, kendisini kişisel olarak en çok özdeşleştirdiği film olarak anlatıyor. filmde çocuğun yaşadığı yolculuğu kendi kişisel yolculuğuna benzetiyor.
bu düzeltme de cem yılmaz'ın gazete haberleri geyiği gibi oldu :
hiç bir objektif insan goodfellas'ı izleyip etkisiz,basit bir film diyemez ya da casino'da işlenen konunun zayıf olduğunu.
belki de hiç bir replik scorsese kamerasına bakarak you talkin' to me? diyen robert de niro'nun ki kadar etkileyici olamaz ya da köşesine çekilmiş taburesinde oturan boksör jake lamotta'nın* bakışları kadar.
martin scorsese'ye göre sinema tarihinin en iyi filmleri:
amerikan ve ingiliz sineması
1- barry lyndon (stanley kubrick)
2- duel in the sun kanlı aşk (king vidor)
3- invaders from mars (william cameron menzies)
4- leave her to heaven (john m. stahl)
5- moby dick beyaz balina (john huston)
6- phantom of the opera operadaki hayalet (arthur lubin)
7- the red shoes kırmızı pabuçlar (michael powell & emeric pressburger)
8- the searchers çöl aslanı (john ford)
9- singin in the rain yağmur altında (gene kelly & stanley donen)
10- vertigo ölüm korkusu (alfred hitchcock)
dünya sineması
1- le mépris / contempt nefret (jean-luc godard)
2- viskningar och rop / cries and whispers çığlıklar ve fısıltılar (ingmar bergman)
3- jigokumon / gate of hell cehennem kapısı (teinosuke kinugasa)
4- fa yeung nin wa / in the mood for love aşk zamanı (kar wai wong)
5- the last emperor son imparator (bernardo bertolucci)
6- il deserto rosso / red desert kızıl çöl (michelangelo antonioni)
7- the river nehir (jean renoir)
8- satyricon - (federico fellini)
9- senso tutku (luchino visconti)
10- tini zabutykh predkiv / shadows of forgotten ancestors (sergei parajanov)
onca yıldır alamadığı oscar'ı the departed ile alması garip olsa da **, şu ana kadar daniel-day lewis'in there will be blood ile aldığı oscar ile beraber, izlerken beni en çok sevindiren oscar'ın sahibidir.
filmleri arasında en beğendiğim gangster filmleridir.kadin içki kumar üçlüsünü çok iyi kurar. (bkz: goodfellas) en büyük favorimdir.scarface yi keşke scorsese yönetseydi dediğim ustadır.film çok daha kalite olurdu.
sinema tarihinin en iyi 3 yönetmeninden biridir bence.oscarı bu kadar geç alma sebebi ise filmlerinde amerikanın gerçek yüzünü yansıtmasıdır.değerli akademi jürileri bu yüzden bu adama ödülü geç de olsa laik görmüşlerdir saolsun varolsunlar.
taxi driver ile unlenen yonetmen. (ki bu film ile o vakte kadar tv dizilerinde boy gosteren Jodie Foster da cikis yapmistir) oscar odulunu ancak departed ile kazanabilmis New York'lu yonetmen ve yapimci.
robert de niro' nun yönetmeni desem tanıtmaya gerek kalmaz. sanırım! sıkı dostlar,taxi drıver...gibi filmleri ile unutulmayan büyük yönetmen .oscarmacerası göz kamaştırır. en iyi yönetmen , ödülünü almak için verdiği uğraş ve jurinin inatlaşması ve son filmi köstebek filmiyle en iyi yönetmen ödülü ve en iyi film , en iyi oyuncu ödülü ile son noktayı koymuştur . son nokta demiyeyim . nice oscarlara diyelim .
