Gece gündüz 3 gün boyunca sürekli süren bir katliam; camilerden yükselen "dinsizlere ölüm" fetvalarına karışan insan çığlıkları, Alevi oldukları için kapılarına kırmızı x atılan kurbanlar, akıl almaz işkenceler, kadınların sokakta göğüslerinin kesilip atılması, canlı canlı yakılması, insanların yaralı ve ölü ağaçlara asılması, hamile bir kadının karnının deşilmesi, yeni doğmuş 10 günlük bir bebeğin bacaklarından ikiye ayrılarak öldürülmesi, alnının ortasından vurulan çocuklar, öldüresiye dövülen yaşlılar, kafası baltayla koparılmış gençler, daha onlarca farklı işkence ve infaz yöntemi.
Türkiye'nin tek sorununun aslında yavşak dinciler olduğunun göstergesi. insan nasıl böyle bir şey yapar?
1978 yılında (aslında yüzyıllar önce değil, çok yakın bir zaman önce) kahramanmaraş'ta yaşanmış insanlık dışı katliam. bunun dışında ne fotoğraf yükleyeceğim ne de o olayla ilgili herhangi bir şey diyeceğim. tek söyleyebileceğim allah belanızı versin ki körüklenmiş nefret, kin, intikam duygularına sahip, faşist (hepsi büyük harf), insanlıktan nasiplenmemiş sadece varlıklarsınız.
Töb-der kongresinden sonra elbistan nurhak'ta ikamet eden dev-savaş lideri garbis altınoğlu-altunyan'ın emri ile töb-der'li devrimci halkın birliği mensubu öğretmenler hacı çolak'la Mustafa yüzbaşıoğlu öldürülmüşlerdir.
Olayların başladığı gün elbistan'da chp'den mhp'ye geçen senatör Hilmi soydan öldürülmüştür.
Yine ilk gün cemil karadutlu ve memili bakıcı gibi dört sağ görüşlü yurttaş öldürülmüştür.
Ertesi gün bu dört sağ görüşlü vatandaşın cenazesini almaya giden sağ görüşlü kalabalığa devlet hastahanesinde görevli pol-der'li polislerce ateş açılmış ve burada da 22 sağ görüşlü vatandaş hayatını kaybetmiştir.
Not: Senatör Hilmi soydan Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun babasıdır!
yakın tarihin en acı provakasyonlarından biridir. geçen yıl anmaya giden insanların otobüsleri maraş'a sokulmamıştı. bugün henüz ses yok. bakalım durum ne. beklemiyorum ama insanlık, demokrasi nidaları atanlar iki laf edip, hatırlayacak mı?
Sivas (bkz: madımak oteli) katliamında ne gördünüz ise maraş katliamında da aynısı olmuştur.
herzaman ki gibi gene en önde ki kesim kendisini müslüman zanneden yobazlardır. Hatta bu katliamcı yobazların birçoğunu şuan AKEPE çatısı altında görebilirsiniz.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1277826/+
“Bugün cihat günüdür, Alevileri öldüren cennete gider” sloganları ile başladı katliam.
''25 yıllık komşumuz öldürdü babamı '' sözlerini duyarsınız .
sizler belki unuttunuz ama Biz unutmadık !
36Sene sonra halen yeterince irdelenmemiş olay anlamiyorum. Yani irdeleme derken neden okulda bu olay ögretilmiyor. Dincilerde ne türlü bi şiddet potansiyeli var eger gazlanırsalar tetiklenitseler, yeterince eleştirilmemiş irdelenmemiş.
Kutuplaşmanın en uç noktasını yıllar evvel bu ülke gördü, geçirdi. unutulmamalı, unutulursa şayet yine aynı vahim olaylar tekrarlanır. Umarım bir daha bu ülke aynı acıları yaşamaz.
katliamın ilk adımı, 19 aralık 1978'de atıldı. o gün, faşistlerin denetiminde bulunan çiçek sinemasında "güneş ne zaman doğacak" isimli, gerici bir film oynatılmakta idi. katliama dönüşecek provokasyon da burada başlatılacaktı. plan, önce sinemanın bombalanması, sonra bombalamanın solcuların üzerine atılması idi.
Ülkücülerin gücünün ancak anne karnındaki çocuga yettiğini gösteren katliamdır. Ha bu arada adam gitmiş ülkücü sitesinden kopyala yapıştır yapmış. Pis koministler , şerefsiz lenin klasik ülkücü zırvaları. Ülkücülere acıyorum din adına kendi ırkından insanları öldüren guruh topluluğu. sizin ben dininizi imanınızı sikim araplaşmış insancıklar.
ülkücülerin ne kadar beyinsiz olduğunu gösteren bir olaydır. bu aptallar pkklı kürtlere ve bunların yancıları akplilere din kardeşim derler ama iş vatansever alevi türklere gelince bir anda düşman kesilirler.
umarım bir gün bu yaptıkları için pişman olurlar ama hiç sanmıyorum çünkü o bilinç düzeyine erişmeleri imkansız.
buram buram cehalet kokan bir katliam. yıllar geçse de ülke insanı hiç değişmiyor. hala din adı altında nice insanların hayatları kâh son buluyor, kâh seneleri çalınıyor.
her gün yüzlerce insanın öldürüldüğü yıllardı 70'lerin sonu.okullar,kahveler basılıp bombalanıyordu ve olaylar ne rastlandıydı ne de halkın kendi kendine galeyana gelmesiyle oluşuyordu.amaç, kitlelerin hızla birlik olduğu bir ortamda gelişen devrimci mücadeleyi durdurmaktı.70'lerin ortalarında devrimci örgütlenmeler ve halk muhalefetlerinin sesi iyice yükselmeye başlamıştı.işte bu ortamda karşı güç olarak örgütlenmiş grupların özellikle alevilere yönelik haince saldırıları yeni bir boyut kazanmıştı.78'e gelindiğinde ise durum kitlesel katliamlara kadar ilerlemişti.öncesinde alevi-sünni halkın bir arada yaşadığı malatya,sivas,elazığ gibi şehirlerde, alevilere karşı yapılan provakasyonlarla maraş katliamı'nın adeta provası yapılıyordu.19 aralık 1978'te güneş ne zaman doğacak filminin gösterildiği sırada çiçek sineması'nın bombalanmasıyla olaylar yaşanmaya başlamıştı.21 aralık günü kendi attıkları bombaya misilleme olarak, solcu bilinen iki öğretmeni öldürüp, ertesi gün cenazelerine saldırmışlardı.artık olayları allah adına savaş şeklinde yürütmeye başlayan kişiler maraş katliamı'nı böylece başlatmış oldular. müslüman türkiye , milliyetçi türkiye sloganlarıyla sünni halkı iyice kışkırtma konusunda amaçlarına ulaşıyorlardı.solcu ve alevi kesim saldırılardan aldıkları yaraları tamir etmeye çalışırken,bu gruplar şehirdeki tüm alevileri yok etmek için hızla çalışmaya devam ediyorlardı.
maraş'ta bu saldırılar ve katliamlar 25 aralık gecesi ancak durdurulabilmiştir.olaylarda 150 alevi ölmüş,550 ev ve 290 iş yeri yağmalanmıştır.olayların ardından şehirde yaşayan alevi nüfusun % 80'i şehri terk etmiştir.
maraş'ı unutmamak,unutturmamak bu ülkede yaşayan alevi halk için hayati önemdedir. maraş'ı anmak,maraş'ı anlamak yaşadığımız ülkenin bugününde her günden daha önemlidir. türkiye'de azınlık olmanın ne kadar zor olduğunun en acı kanıtlarındandır maraş.