rtenin ziyareti için kendisine protokole uygun bir karşılama töreni hazırlamış, "sayın başbakanımız, ilçemize hoşgeldiniz" flamaları falan astırmış olan belediye başkanı. ancak nasıl bir şeyse, resepsiyonun sonuna oturtularak cevaplanmış bu jesti. alenen dışlanmasının fark edilmesi üzerine kendisine konunun aslı sorulmuş; "akp ve iktidar neden size böyle tavır koydular?" diye. mansur yavaş cevap vermiş: "bir art niyet olduğunu düşünmüyorum; çok sayıda davetli vardı, bunların çoğu da bakandı. yoğunluk, heyecan nedeniyle unutulmuştur, büyütülecek bir şey yok."
tanım: gerginlikle prim yapılan bir ülkede böyle bir fırsatı değerlendirmek yerine bu kadar mütevazı bir tepki ve sabır gösterdiği için takdir edilmesi gereken politikacı.
milliyetçi düşünceye son derece uzak ve bu tandanstaki her partiden fersah fersah kaçan beni bile, gerçekten iyi şeyler yapacağına inandırmış siyasetçidir. politika kulisleri adayların kavgalarıyla çalkalanırken o, sessiz ve derinden ilerlemektedir. umudumuz ipi göğüslemesi yönündedir, hadi hayırlısı.
peşin edit: ulan kırk yılın başı bişey istedik ya, kesin olmaz şimdi.
bırakınız erdogan beypazarı mitinginde kendisinin gozlerinin icine bakarak 'boyle belediyecilik olmaz, ben bu sokaklarda gezerken utandım' desin, ankara ili sinirları icerisinde turizm potansiyeli en yuksek ilce beypazarıdır. butun ankaranın 'bu pazar nereye gitsek' diye dusundugunde ilk alternatif beypazarıdır. havuc, cezerye, karadut suyu, damat sekeri diyince beypazarı akla gelir. ulkenin ikinci safranbolusu oldu burası. 10 yil once beypazarı diye bir sey var mıydı? kim yaptı bu isi?
gokcek pasa da hala 'disneyland yapacagım, 7,5 milyon turist getirecegim' desin. hadi be sen de, antalyayi gececekmis. insan ankaraya niye gezmeye gelsin ki, ben bile kac yildir ankaradayim gezecek yer bulamiyorum? once trafigi yoluna koy. turist dedigin yuruyerek gezer, yurunuyor mu ankarada?
başbakan'ın "böyle belediyecilik olmaz, ben bu sokaklarda gezerken utandım" diyerek sözümona ayar vermeye kalktığı dürüst insan.
aslında şöyle demek istemiş de olabilir "aman allahım böyle belediyecilik nasıl olabilir? böyle bir belediyecilik yok ülkemde, ben bu sokaklarda gezerken, buradan oy istemeye utandım" geniş anlamıyla.
bir diğer taraftan beşir atalay ise söylediğim versiyonu kanıtlar nitelikte, oy istemeye gittiği ankara'nın belde ve ilçelerinde "oyunuzu bize verin, burayı beypazarı gibi yapalım" diyor.
yılmaz özdil'in de dediği gibi, beşir atalay kendisine oy verecek galiba.
böyle belediyecilik görmedim diyenlerin sokaklardaki taşları buralar asfalt olsaydı ya bir de bunu eurasfalt'a yaptırsaydık diye düşündüklerini bildiğimizden hakkındaki iddiaları ve üzerine oynanan oyunları ciddiye almayıp sandıkta peşine düşeceğimiz adam.
beyefendilerin anlayışı "asfalt dök, köprü yap çim dik şelale yap"tan ibaret olduğu için algılayamıyorlar tabi. bunca şey niye yapıldı nasıl yapıldı.
akp ve fethullaçı tayfa montaj ve çakma kasetler ile mide bulandırıcı iftira attığı dönemde bir kasette mansur yavaş için gelirse şaşmamak lazım.
karayalçın önce diyabarkır mitingi ile ilgili olan montaj ve şimdi ise kılıçdaroğlu için olan tabii tabii gibi yaran montaj faciasından sonra artık m.yavaş için ne gibi komik ve akıl fukarası iftira gelir bilinmez.
ne de olsa bu dürüst insanlar için * yolsuzluk ve rant bulamayınca böyle adileşiyor bu guruh.
i.melih gökçek'in karşısındaki tek dişe dokunur adaydır. gerçekten de verdiği demeçler doğrultusunda ve yerleştireceği belediyecilik anlayışla hareket edecekse kazanmayı da hak eden tek adaydır. Ankaralılar son kararı vereceklerdir fakat murat karayalçın gibi artık yıpranmış, daha önce de denenmiş bir adaydansa sayın yavaş'ı seçmeleri -bence- daha mantıklı olacaktır. Öyle bir konumdadır ki seçilmesi de seçilmemesi de sürpriz olmayacaktır.
bana sorarsanız acı bir gerçek olsa da i.melih gökçek'in çok az farkla bile olsa yine seçileceği ve 5 yıl sonra "ankara'yı sömürüşünün 20.yılını Türk milleti olarak bize kutlatacağı" seçim sonucunda seçilemeyeceği muhtemel aday olacaktır.
gerek vizyon gerekse karakter olarak melih gökçek den kat ve kat daha iyi bir adam olduğu kamuoyundan da anlaşılacağı üzerine su götürmez bir gerçektir.mhp ile zerre ideolojik yakınlığım olmamasına karşın yavaş ın başkan olmasını canı gönülden dilemekteyim.adam gibi adama hasret kaldık galiba. (bkz: bir insan neden i melih gökçek e oy verir)
i.melih gökçek ve karayalçın gibi iki güzide (!) insanın yanında; dürüst kişiliği, belediyeciliği bilmesi ve herşeyden önemlisi insanlığı ile ön plana çıkan ankara belediye başkan adayıdır.
i.melihten kurtulmak ve karayalçın gibi birinin başkan olmasını önlemek adına oyum kesinlike onadır. allah yolunu açık etsindir.
sırf atatürk ilke ve inkılaplarına uyuşan ve onun kurmuş olduğu bir parti olmasına istinaden* vasıfsız bir siyasi lidere bel bağlamış chp'li arkadaşların genel seçimde olduğu gibi yerel seçimde de vasıfsız bir belediye başkan adayına oy vermesiyle kaybolup gidecek naif insan. neymiş efendim doğru insan , yanlış parti. sadece üsteki entry'i değil bütün bu düşünce yapısında bulunan arkadaşları refere ediyorum bizzat.
bir adanalı , yaşananları ve düşünce yapılarını tespit etmiş birisi olarak nacizane görüşümü belirtmek isterim. aynı durum adana'da aytaç durak hususunda söz konusu ancak ters köşe. ülkücü , milliyetçi , alperen ne sıfat yakıştırıyorsanız yakıştırın ancak milletini seven bir milliyetçi olarak partimi aytaç durak isimli insan kullanamayacak. sırf sağ görüşlü bir insan olduğum için tutupta adana'mı tekrardan bu insana teslim etmeyeceğim.
murat karayalçın'ın arz-ı endamlarını buraya yazmaya kalksam inanın partinizden tiksinirsiniz. bütün gerçekleri sen mi biliyorsun lan şopar deseniz de sizde bu şahsiyet için gerekenleri biliyorsunuz o yüzden yorulmama gerek yok. burdaki denk görüşlü arkadaşlarımın gösterdiği olgunluğu başkentte yaşayan bir vatandaş olarak göstermeniz o sizin geçilmez dediğiniz çizgilerinizi silmeyecek. geçin bakalım o çizgiyi yerel yönetimin farklı bir mecra olduğunu , siyaset kisvesinin tamamen traş olduğunu bir hissedin. merak etmeyin bu insan belediye başkanı olduğunda küpeli ve uzun saçlıları kimse boğazlamayacak. geçin artık bu ucuz polemikleri.
sadece kendinize malettiğiniz mustafa kemal atatürk'ü sadece sizlerin doğru yorumladığınızın bir yanılgı olduğunu başkentte bu insan size fazlasıyla gösterecek.
mansur yavaş'ın seçim bürosunda fazla mesai yapan bir çalışan değilim. ama dinlediğim , seyrettiğim , gözlemlediğim bu adamı başkente layık görecek kadar fazla mesai yapan bir türk vatandaşıyım.
palyaçonun çamur siyasetine rağmen ağzını açıp tek kelime etmemiş efendi adamdır. belediyeciliğine inandığım, ankara ya karakter kazandıracak adamdır. (#4878280)
windows live mail sayfasında suratını görmekten sıkıntı getiren kişi. maillerimi mansur yavaş'la okuyorum anasını satayım, zaten o ankara'dan aday beni ilgilendirmiyor bile. bak sinirlendim şimdi. *
çok yazık olmuştur. kanımca malum bıyıklı ve karayalçın'dan daha iyi niyetli ve becerikliydi. ama olmadı. en azından çok tanıtımını başarılı yapmıştır yine de. zira mhp'den hazzetmeyen bünyelerde bile kendisine sempati doğmasına neden olmuştur.
kılıçlaroğlu ile birlikte seçimin halk adına kazanan iki isimden biri...
kolumu kesseler mhp ye oy vermem bu ayrı mesele ama dürüstlük namına aldığı oyu kılıçlaroğlu ile birlikte kutluyorum ve bizim gibi genç insanlara umut kaynağı olmasını sevinçle karşılıyorum.
dün akşama kadar katıldığı altı canlı yayının dördünde elektrikler kesilmiş, birinde veri kabloları kesilmiş, birinde ise fiberoptik kablolarda arıza meydana gelmiş. dün gece açıklama yapmak üzere ekrana çıktığında yine elektrikler kesildi. tedaş "bizde bi sorun yok" diye açıklama yaptı üstelik. tedaş elektriği veriyorsa kim kesiyor allah aşkına?
elektrik demişken, ankara'da dün akşam yaşanan kısmi kesintilerden sonra sandıkların belediye araçlarıyla ysk'ya götürüldüğü de iddia ediliyor, tabi yolda değişmedilerse. işin ilginç yanı ysk'nın veri sisteminin çökmesi ve elektrik kesintisi de aynı zamana denk geliyor. bu kadar üst üste gelen şanssızlıklar üzerine mansur yavaş ne tepki veriyor peki? canlı yayına çıkıp başına gelenleri anlatıyor sesini bile yükseltmeden. duruşunu hiç bozmuyor, kimseyle polemiğe girmiyor. asalet ve sefalet farkı da burada ortaya çıkıyor zaten.
merak ediyorum, eskaza mansur yavaş'ın başına gelen şanssızlıklar i.melih gökçek'in başına gelse o da sükunetini koruyabilir miydi acaba?
uzun uzun analizler yapıp, seçim dökümanlarını sözlüğe taşımaya gerek yok. tek cümleyle anlatırsak ankara halkı'nın yazık ettiği partiler üstü siyasetçidir.
siyaseti bırakacağını açıklayan adam. buradaki adam gerçek manasıyla kullanılmıştır.
yerel seçimlerde oylar neye verilir paraya mı? adaya mı? partiye mi? projeye mi?
türk siyasi tarihi bir dönüm noktasının ucundan dönmüştür. bundan sonra siyasilerimiz dürüstlük taslarsa hadi oradan seksi deyip yalan dolan her yolu deneyene oyumu vereceğim.
yahu sadece dürüstlükten ibaret olsa neyse adam projelerini ortaya koydu seçim öncesinde sadece. ne bir laf attı ne polemiğe girdi. projelerini koydu yaptıklarım yapcaklarımın teminatıdır dedi. seçimde de halkın o gereksiz sağ-sol kavgasına kurban gitti.
demiştir herhalde içinden de ben doğrudan söyleyeyim. hay sizin sağınızı solunuzu s*keyim ben.
