"Ben Abdullah Öcalan'ın yanına kadar gittim, orada onu öldürmek için tam 3 ay bekledim. 3 ay hainlerle yaşadım, yılan yedim böcek yedim. Artık sabrım kalmadı ve Jitem'den bana bu emri veren albayla irtibata geçtim "Neyi bekliyorum efendim, bu emir ne zaman gelecek?" dedim. Albay bana "Emir büyük yerden, öldürmeden geri geleceksin." dedi. Duyduğum laflar karşısında fenalık geçirdim. Ben para için değil binlerce askeri öldüren soysuzların hesabını kesmek için bu görevi üstlendiğimi bildirdim Jitem'ci albay'a. Bana ömrün hapiste çürür dedi, sonra ona dedim ki "Birazdan apoyu öldüreceğim, sonra seni ve sana o emri veren makamdakileri." Bunlar devletin bütün birimlerine sızmış. Apoyu öldüremedim, o gece dağ kadrosunda bir tane hain olduğunu öğrendim telsiz'den. Herkesi sorgulamaya başladılar, yakalanmam an meselesiydi. Apo'yu alıp götürdüler kamptan. Gece olunca zar zor ayrıldım kamptan. Ve giderken şunu yazdım "Yeşil bir kere geldi, bir daha geldiğinde hiçbiriniz yaşamayacaksınız!" Türkiye'ye gelemedim, hain ettiler beni. En çok zoruma bu gitti, milletimin beni hain bilmesi.."
en yaygin kod adi yesil olan Kisi. Hakkinda yazilan kitaplarda bir kahraman gibi bahsedilmesi ve turk devletinin boyle kisileri gercekten kullamis olmasi turkiye icin uzucu.
Kod adı: Yeşil ya da bilinen diğer adıyla Ahmet Demir
Zaza kökenli Türk Kontrgerilla.
Hayatı
1973'te Bingöl Genç ilçe Jandarma Komutanlığı'nda görev aldı ve ilişki aynı yıl MiT Tatvan Bölge Müdürlüğü'ne tayin edildi.
Kasım 1975'te askerden geldikten sonra Millî Görüş hareketi içinde MiT adına çalıştı. Yıldırım, Elazığ'da 1977'de Etibank Ferro Krom tesislerinde puantör olarak göreve başladı. işlemleri 20938 sicil numarası üzerinden yapılıyordu.
Tam dört yıl sonra farklı bir göreve soyunup, farklı bir isimle anılmaya başladı. Operasyonlarda PKKlı gibi giyinen Mahmut Yıldırım, güvenlik görevlilerince ayırt edilebilmek için yeşil fular takıyordu.Susurluk kazasından sonra ortaya dökülen ilişkiler, pek çok cinayetin tetikçisi olduğunu ortaya koydu. Herkes Yeşil'den söz etti ancak bulunamadı. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, aldığı bilgileri aktarırken Yeşil'in öldürüldüğünü söyledi.
Ancak kısa bir süre sonra Yeşil, iHD Başkanı Akın Birdal'ı vuranların arkasındaki isim olarak ortaya çıktı. Daha sonraki bilgiler Yeşil'in hâlâ hayatta olduğunu ortaya koydu. Susurluk Raporu'nda da Yeşil'e 12 sayfalık özel bir yer ayrıldı.
Ahmet Demir, Mehmet Kırmızı sahte kimliklerini kullanan, Güneydoğu'da "Sakallı" adıyla bilinen Solhanlı Mahmut Yıldırım'ın geçmişi bir ölçüde deşifre edilebildi. Bir dönem MiT'te, bir dönem JiTEM'de görev aldığı anlaşıldı
JiTEM subayı Ahmet Cem Ersever'in öldürülmesinden, Güneydoğu'daki pek çok fail-i meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirlendi. Hatta Abdullah Öcalan'ın Suriye'de öldürülmesi için görevlendirilen ekipte de yer aldı.
Afyon Cezaevi'nde Sabancı suikastı sanıklarından DHKP-C'li Mustafa Duyar'ı Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'nden alıp getiren ekipte onun da adı sayıldı. Ancak istihbarat birimlerinin kamuoyuyla pek de paylaşmadığı kanıya göre, aslında "Yeşil" tek bir kişinin değil, birden fazla görevlinin kullandığı ortak kod adı.
Yeşil kodunu kullananlardan biri üst düzey görevlerde bulunuyor. Bir dönem Güneydoğu'da PKK'ya karşı yürütülen mücadelede özel operasyonlar, karşı gerilla eylemleri ve taktikleri onun yönetiminde yürütüldü.
Mahmut Yıldırım ise Yeşil kod adıyla dolaşan bir tetikçi. Ankara'da bir pavyonda eğlenirken olay çıkarttığı için gözaltına alınan, götürüldüğü Emniyet Müdürlüğü binasında Orhan Taşanlar ve ekibi tarafından kaburgaları kırılana kadar dövülen Yeşil'i polisin elinden alan ve MiT'te tedavi ettiren kişinin Mehmet Eymür olduğu öne sürüldü.
Üzerinde taşıdığı telefonla aradığı yerler arasında resmî kurumların yanı sıra Abdullah Çatlı, Sami Hoştan, Sedat Peker gibi isimler de bulunuyor. Mesut Yılmaz'a Budapeşte'te yumruk atanlar da Yeşil'in telefonundan arananlar arasında yer alıyor.
Yeşil adının korkuyla anılması Susurluk çetesi tarafından tahsilat amacıyla kullanıldı. Susurluk çetesinin tehditle para topladığı kişileri arayan hep Yeşil idi. Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmeden önce para yatırdığı Ziraat Bankası Ankara Heykel Şubesi'ndeki hesabın sahibinin de Ahmet Demir kimliğini kullanan Yeşil olduğu ortaya çıktı.
Musa Anter, Cem Ersever, Tarık Ümit ve Behcet Cantürk olmak üzere birçok faili meçhul cinayette "zanlı" olarak isminden söz edilmektedir.
aslında bugün bile hala ölmemiş olan kişi. ama şöyle bir durum var. mahmut yıldırm ifşa olmuştur ve ifşa olan ajanlar artık görev yapamaz. bu yüzden şu an dünyanın bir köşesinde zamanında alıdığı paraları ve bugün hesabına hala devlet tarafından yatırılan paralarla yaşamını sürdürmekte. eski ajan yüz üstü bırakılmaz. illaki maaşını veriyorlardır.
MAHMUT Yıldırım'ın oğlu Murat Yıldırım tarafından yazılan kitapta yer alan 21 adet fotoğraftan biri Yeşil'in 2002 yılında hayatta olduğunu gözler önüne serdi. Yeşil'i Ankara'daki evinde yemek yerken gösteren fotoğrafta masaya serilen gazetedeki ilan Yeşil hayatta' iddialarını güçlendirecek cinsten. Yeşil'in yemek masasına serilen gazetede Kanal 6 televizyonunun Biri Bizi Gözetliyor' yarışmasıyla ilgili verdiği ilan gözüküyor...
Gazetenin üzerindeki tarih okunmasa da kısa bir arşiv taraması gazetenin tarihini öğrenmeye yetiyor. Çünkü Kanal 6 televizyonu, bir dönem en fazla izlenilen BBG yarışmasını 2002 yılında yayınlamıştı. Hatta Kanal 6, bazı yarışmacıların uygunsuz davranışları nedeniyle RTÜK tarafından 7 gün kapatma cezasına çarptırılmıştı. Yeşil'in çekilmiş son fotoğrafındaki bu ayrıntı Yeşil 2002 yılında yaşıyordu ve Ankara'da bulunuyordu' iddialarını güçlendirdi.