şu meşhur foucault sarkaci'nın üzerine çizgiler çektiği zemin büyük bir dünya haritası aslında. muhtemelen manyetik sapmalar sonucu bu harita üzerinde farklı noktaları işaretliyor ve belli bir hesaplama yöntemi ile adanın koordinatları bulunuyor. şu linklerden incelenebilinir.
şimdi bu ms. hawking'in 70 saat mevzuundan, hesap kitaplarından ve adaya geri dönmeleri zorunluluğundan yola çıkarsak şöyle bir görüntü ortaya çıkıyor. ms. hawking o alet edevatla yüksek olasılıkla adadaki bir sonraki zaman atlamasının ne zaman olacağını veya adanın hangi zamana ne zaman gideceğini falan hesaplıyor. eğer adanın zamandan ipini koparması olayıyla bunları birleştirmeye çalışırsak adanın da bir sabite ihtiyacı olduğunu düşünebiliriz. adanın sürekli üzerinde olan binalar, richard vs. insanlar adanın bir parçası sayıldığından ada bunları sabit olarak kullanamıyor. bu sebepten dolayı adadan ayrılanların geri gelerek adanın sabiti olması ve bu zamanda kaybolma çılgınlığını durdurması lazım. locke'un bahsettiği jack'in adadan ayrıldığı zaman meydana gelen çok kötü şeyler ve geri dönme zorunda olmalarının kaynağı bu.
ms. hawking'in bahsettiği 70 saate gelirsek. muhtemelen o hesap kitap sonucunda karizmatik ablamız adanın uçağın düştüğü zamana ne zaman gideceğini falan buldu. oceanic six ve walt'un uçağın düştüğü zamana denk gelecek şekilde adaya gitmeleri adanın sabitini bularak zamanda da yerinde durmasını sağlayacak tabii ki. ve biraz ayrıntılı düşünürsek zaman döngüsü teorisine geri dönüyoruz. oceanic six'in walt'un falan adaya uçağın düştüğü vakit geri döndüğünü düşünün ve 1. sezonun ilk bölümünü hatırlayın. jack hala kafalarda soru işareti oluşturacak şekilde ormanın orta yerinde uyanmıştı uçak enkazından metrelerce ötede. peki ormanın ortasında uyanan sadece jack miydi ? düşündüğünüz zaman uçak enkazının etrafında jin karısını arıyordu ama sun ortalarda yoktu. aynı şekilde kate de ormanın ortasındaydı nitekim jack'le karşılaşmışlardı. sayid de enkaz alanına bakarsanız ortalıkta yok. ve tabii ki michael de köşe bucak oğlunu arıyor. ama bu esnada muhtemelen adanın dışına çıkıp geri gelmiş olanların hiçbirisi enkazın etrafında değildi. çünkü onlar adaya geldiğinde uçakta adaya düşüyordu ve aynı anda kendilerinden iki tane bulunamayacağı için ormanın ortasında uyandılar hepsi.
bütün bunları düşününce "adamlar ta 1. sezonun başından oceanic six'e kadar her şeyi düşünmüş mü ulan ?" diye dumur olmamak elde değil.
ve son olarak john locke'un bacağı da değinmek istediğim bir nokta. ethan locke'u uçağın olduğu tepeye tırmanırken bacağından vurdu. 1. sezonu hatırlarsak aynı yere tırmanırken locke'un bacağı birden bire ağrımaya başlamış tutmaz olmuştu ve yerine boone'u göndermişti. acaba bu iki olayın bir bağlantısı olabilir mi diye düşünüyorum ve yine eğer böyle bir şey varsa bu senaristlerin ellerinden öpmek gerekir diyorum.
ömrümü yedin lost. zamanda kaybol, sabit bulama emi!
ben bunu anlamayamadım bir türlü. anlayan varsa ve bana bir açıklarsa pek bir çok sevinirim.
yani bir mantık hatası mı söz konusun yoksa tamamen benim aptallığımdan mı kaynaklanıyor olay.*
sözlükte yardım sever ve zeki insanların olduğunun kanıtı niteliğindeki edit:
1. desmond 4üncü sezonda faradayle buluştu değil mi? evet.
2. faraday onu hatırlamadı fakat defterinde desmon yazıyordu değil mi? evet cünkü faraday 5inci sezonda desmondla tanışınca deftere not aldı ve gelecekte defter değişmiş oldu.
3. 5inci sezonda hatchin kapısını vurup desmondla karşılaşınca otomatikman desmondun anıları değişti ve gelecekte adadan kurtulmuş olan desmond rüyasında bu olayı gördü ve oxforda gitme kararı aldı.
4. oxford'a gidince ileriki bölümlerde 1inci maddeydönmüş olacağız..
harbiden özletmiş dizidir.. tamam mavalı keselim mevzuya gelelim..
--spoiler--
5.sezon because you left adlı bölümle start almıştır.. bu bölüm resmen kafaları bi güzel s.kmiştir. zaman kaymaları beyinleri allak bullak ederken 40 dakikalık bir dizi 2 saatlik film gibi gelmiştir.
ilk bölümden anladıgımız kadarıyla sanırım bu sezon en faal karaktar faraday olacak. tabi yanılıyor da olabiliriz ama şekil öyle şimdilik..
charlotte'ın burnunun kanaması dikkat çeken bir ayrıntı, s4e5'i hatırlattı. bakalım.
--spoiler--
5. sezonu yayınlanmakta olan ve daha nekadar sacmalayabilcekleri belli olmayan populeritesi yüzünden dizi izlemeyenlerin bile ilgisini çeken takdire şayan bir yapım...
--spoiler--
bakalım neler olmuş : ada sabitini kaybetmiş.(hobaa bu da ne demeyin) bir ileri bir geri kıvırıp duruyor dansöz gibim. dikkat çeken olay, sadece adaya düşenlerin zamanda hareket etmeleri. ajda pekkan'ın kankası richard abimiz bile sabit duramıyor.(gerçi o taaa en baştan beri var ama olsun insan bir farkı olsun istiyor)
hurley'nin teslim olması işleri fena karıştırdı, benjamin üç buçuk atmaya başladı. ms. hawking'in "ille de 70 saat, bi dakka gecikme, şerefsizim yakarım burayı" tarzı konuşması da iyice altına ettirtti ben'in.
son olarak : 5 sezon oldu abi; biri şu locke'a dur desin. en heyecanlı yerde bıçak saplıyor. öl de kurtulalım be adam.
not: charlotte faraday'i öpmeden ölür giderse fena küfredeceğim. faraday elini çabuk tut, şu kızın constant'ını bul yavrum.
--spoiler--
time loop olayını daha önceki entrylerimde belirtmiştim. bana göre hatch içinde desmond brada'nın her 108 dk'da bir 4 8 15 16 23 42 sayılarını girmesi hep adayı aynı zamanda tutmaktaydı. time loop sayesinde de her blast doors kapandığında*dharma tarafından yemek gelmekteydi. yani others veya dharma* yemek problemini böyle çözmüştü. ne zaman hatch patladı yemek gelmemeye başladı. çünkü time loop bozuldu.
bundan sonra sadece ve sadece 2 opsiyonu bulunan dizidir. birincisi tüm sorulara mantıklı cevaplar vererek hiçbir eleştiriye maruz kalmadan 6 sezonu tamamlarlar. bu ihtimal ile tüm eleştirilenleri buz gibi göt edip, efsane olurlar. ikincisi böyle devam ederler hep gizem hep bi' şaşırtmaca ile 6 sezonu tamamlarlar son yılların en büyük hayal kırıklığı olur.
5. sezonuna da sert, allak bullak edici bir giriş yapmış olan dizidir.
--spoiler--
- öncelikle "priivızli on loaast" sesi ve desmond'un aksağnının özlendiğini belirtmek isterim. onlarla hasret giderilmiştir.
- sezon un ilk sahnesinde rakamlar yine göz önüne serilmiştir. marvin candle 8.15'te uyanmıştır.
- ilk şok faraday'in dharma çalışanı olarak karşımıza çıkması ile yaşanmıştır.
- "zaman atlaması yaşandığında geri gidilen tarih adaya eroin yüklü uçağın düştüğü gün olmuştur. oceanic 815'in düştüğü gün desmond'un rakamları geç girip bir anormalliğe sebep olduktan sonra uçağın düştüğünü göz önüne alırsak, öbür uçağın da acaba parlamalarla yahut çeşitli anormalliklerle ilişkisi nedir?" sorusu eklenmiştir soru haznemize.
- ana lucia hoş süprizi olmuştur bölümün. lakin ana lucia üstüne basa basa "sakın polise yakalanma, sakın tutuklanma" dedikten sonra hurley neden sayid'in gazıyla hareket etmiştir, anlaşılamamıştır.
- dizinin pilot bölümlerinde charlie'nin sorduğu "where are we?" sorusu yerini "when are we?" ye bırakmaktadır. nerden nereye be hey!
not: faraday ile barney stinson çok fazla benzemekte!
sayılarla ilgili not: jack'in telefon numarasının ilk 3 hanesinin toplamı 8; ikinci 3 hanesinin toplamı 15'tir.
--spoiler--
an itibariyle desmond baba olmuştur. bir oğlu doğmuştur ve ismi de charlie'dir. ayrıca bu bölümde desmond, charles widmore'a çok güzel bir posta koymuştur ki kapıları çarpmalar falan süperdir. son olarak da sawyer az kalsın charles widmore'u öldürecekti beceremedi. locke da ateş etmedi. demek ki neymiş kaderi değiştiremezmişsin.
charles wildmore 1954 yılında adada bulunan bir delikanlıdır. lock bu zamana gidip richard'ı bulur ve muhabbetten sonra, 2 yıl sonra doğucam gel beni ziyaret et der. böylece richard'ın neden lock'un doğumundan kısa bir süre sonra onu gördüğü anlaşılır. zannedersem evini ziyaret edip bunlardan hangileri senin diye sormasının sırrı da önümüzdeki bölümlerde çözülecektir.
--spoiler--
widmore'un daha önce adada olduğunu;1950 li yıllarda adaya hidrojen bombası atıldığını;beyaz saçlı teyzenin büyük ihtimalle faraday'in annesi olduğunu;charlotte'un öbür tarafa gitmek üzere olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.
--spoiler--
s05e03'le birlikte "son of a bitch" söz öbeğinin yine ve maalesef "kahretsin" olarak dilimize çevrildiği dizidir. diziyi tenzih ederim tabi, benim lafım pınar batum'a.
--spoiler--
1954 yılında richard adanın lideridir. büyük ihtimal ile jacob tarafından belirtilmiş bir lideri aramaktadır. locke'un söylediklerinin ardından, çocuk locke'u ziyaret eder ancak locke pusula yerine bıçağı seçer. onun beklenen lider olmadığını düşünür ve büyük ihtimalle charles widmore'u lider yapar. ancak zamanla widmore'un arkadaşını öldürmesi veya başka kişilik sorunları nedeni ile onun gerçek lider olmadığını anlaşılır ve lise çağındaki locke eğitime davet edilir. bu sırada çocuk benjamin adaya gelir. o ara ne olur bilmiyorum ama benjamin'in aranan lider olduğunu düşünür. ardından malum katliam gerçekleşir ve uzun yıllar benjamin'in liderliği devam eder. ancak adaya düşen uçakta john locke'un olması richard'ın kafasını karıştırır.
bu noktada, liderin önemi nedir? widmore ve benjamin neden sürgün tadında takılmakta ve adaya dönüş mücadelesi vermektedir, richard ve jacob kimdir gibi 3 önemli soru var. onlar da zamanla.
--spoiler--
s05e03 itibari ile zıvanadan çıkmış, bunca zaman söylediğim "oha" ve "hasktir" kelimelerini üçe beşe katlatmış dizidir. bu ne kurgudur, bu ne bütünselliktir, bu ne kafa karıştırmaktır? izleyiciyi meraktan çatlatacak dizidir. iyi ki vardır.