"görsellik boyuyor her şeyi" aforizmasının ne kadar yanlış olduğunu gösteren dizi.
bu dizinin 1inci bölümü dahil bütün uçak kaza sahneleri dışında iki elin parmağını gececek sayıda; allah aşkına hangi görsellikten söz edebilirsiniz ki..
sevmemiş olabilirsiniz..
algıda seçicilikten kaynaklı beyninizin durumu kavrayamamasından ötürü konuyu anlamamış olabilirsiniz..
evangeline lilly cok hoşunuza gidiyordur, size yar olmadı diye sinirlenmiş olabilirsiniz..
hayatınız da hiç beyin cimnastiğinin yararlı bir şey olduğunu farketmemiş olabilirsiniz..
ama..
sayın kardeşlerim değerli yazarlar;
görsellikle boyalı demeyin bari yahu; ağlayasım geliyor..
bu kadar uzun aradan sonra jack hapishaneden mi kaçmaya çalışıyordu yoksa 4400 kişi adada fantastik güçleri mi vardı deyu kendime sordum, her şey allak bullak olmuş onu farkettim.
4 sezondur gizem üstüme gizemin bitemediği dizi.( bu dizinin her bölümünü kaçırmadan izlemiş birisi ada hakkında ne biliyor mesala tek bir bölümünü izlememiş birisinden farklı olarak? Dizinin tüm olayı da bu zaten. Bitirirken; hayran hayran diziyi izlediğimi gören 72 yaşındaki dedem bir heves benle oturup gözucuyla izlemeye başlamışken adanın küt diye ortadan kaybolması üzerine oğlum bu nasıl iş, koca ada nasıl ortadan kaybolur? bi anlat diyince tek kelime edemedim. var mı cevabı olan? )
senaryo bakımından akıllara zarar bir dizidir. tam rakamını şu an için bilmesem de, 90 civarı bölüm sonrasında hala hiç bir şey anlaşılmayandır. onca bölüm arasında, 3-5 abidik bölüm haricinde tamamı soluk kesen, insanı ekran başına bağlamayı başarmış, her bölümde
insana oha! dedirtebilmiş ve onca sezon arasına rağmen insana gün saydırıp, merakını hep taze tutabilmiş... dizidir. iyi ki vardır.
senaristlerinin sıkı birer stephen king hayranı olduğu dizidir. ve haliyle stephen king'in kitaplarına dizi içerisinde oldukça ilginç göndermeler vardır.
--spoiler--
örneğin dr. artz'ın dinamitin uzun süre sıcakta durduktan sonra nitrogliserin salgılaması ve nitrogliserinin çok düzensiz bir madde olmasıyla ilgili konuşması king'in the stand adlı romanında harold'un nadine'e aynı şeyi anlattığı diyaloğun neredeyse bire bir kopyasıdır.
ayrıca bizim walt'ın the dark tower serisindeki walter o'dim adlı karaktere bir isim göndermesi olduğundan korkuyorum sözlük.
--spoiler--
benjamin linus'ın bu bölümde yine yardıracağını düşündüğüm, beşinci sezonunu merakla beklediğim ve tvden değil de dvdden izlemeyi daha çok tercih ettiğim kopuk dizi.
21 ocak 2009 Çarşamba akşamı saat 8de beşinci sezonuyla yeniden başlayacak olan dizidir, biter bitmez internete düşeceği kesin olduğuna göre, hesaplarıma göre, saat farkını, yükleme hızını vesaire hesaba katarsak, perşembe sabaha karşı 6da elimde olacak dizidir. (bkz: işte ben buna içerim)
2 gün sonra yeni bölümü yayınlanacak olan dizi. internete düştüğünde yaklaşık 350 MB civarı olacaktır boyutu, ama bu gerçek bir lost izleyicisini yıldıramaz, kotasını doldurmuş olsa bile bu dizinin bu bölümünü indirecektir. o kadar büyük bir bekleyiş yani.